Aramızdaki Uçurum

En Son Değerlendirmeler

6 puan

Yorumum İçin:

https://birumuthayal.blogspot.com.tr/2018/04/samantha-young-aramzdaki-ucurum.html#more

7 puan

http://oldgirlsontheblog.blogspot.com/2018/07/samantha-young-aramzdaki-ucurum.html

10 puan

http://illekitap.blogspot.com/2018/06/samantha-young-aramzdaki-ucurum.html

Samantha Young'un son çıkan kitabı Aramızdaki Uçurum, diğer kitaplarından çok daha farklıydı. Özellikle On Dublin Street serisinden oldukça farklıydı. Açıkçası beklediğim gibi değildi, kötü anlamda değil yanlış anlaşılmasın iyi anlamda beklediğim gibi değildi. Ergen karakterlerin olduğu bir kitaptı ve kurgu öylesine güzel anlatılmıştı ki su gibi aktı ve nasıl bitti anlamadım.

Yazarın üste peş peşe 5 kitabını okudum bununla birlikte ve şimdiye kadar neden okumayıp bekletmişim pişman oldum. Keşke daha önceden okusaydım kitaplarını. Kurgularını, anlatımını ve karakterleri yaratış şeklini çok sevdim. Hepsinin ayrı ayrı hikayeleri olmaaı çok güzeldi. Bu kitapta da öyleydi. Görünüşte annesinin yeni evliliğine, yeni üvey ailesin ve yeni hayatına alışmaya çalışan İndia'nın hayatını konu alacak bir gençlik kitabı olacağını düşünmüştüm ama hem beklentimden farklı çıktı hem de beklediğim gibi çıktı diyebileceğim birçok şey vardı. Duygular, olaylar öyle bir anlatılmıştı ki ciddi anlamda hissederek okudum ve şunu söylemeliyim ki her bir sayfasından, satırından, cümlesinden, kelimesinden tatmin oldum. Sadece sonu... o son biraz yarım kalmış gibi hissettirdi. Yani İndia-Elle-Finn'in hayatlarının devamını okuma isteğiyle doldurdu. Aslında yazar bir yandan da sonu siz yazın... bu hikayeye nasıl bir son yazmak istediğinize siz karar verin demiş gibi... ama devamını da okumak isterdim.

İndia'nın geçmişi çok acı vericiydi ve yaşadığı güvensizlikleri, hep popüler olma isteğini, annesiyle arasındaki diyalogların ardında yatan acı cidden o yaşta bir genç için çok ağır dedirtiyordu.

İndia'nın bildiği hayattan tamamen yabancı olduğu ve tabiri caizse paranın peçete gibi kullanıldığı zenginlikte bir hayata geçmesi... aslında pek de her şeyin göründüğü gibi olmadığın göstergesiydi. Çünkü o zenginliğin içindeki gençlerin aslında nasıl da mutsuz bir hayata mahkum olduğunu gösterirken kendi seçimlerini değil onlar için seçilen seçimleri yaşamak zorunda kalması... ciddi anlamda mutsuz bir hayatı gözler önüne seriyordu. Hani bazen diyorlar ya parayla mutluluk olmaz diye, işte bu kitapta biraz da bunu görüyoruz.

Finn'in hayatı ve Elle'in seçimleri... her ikisi de birbirlerini koruyup kollarken kaçındıkları sırları ve gizledikleri mutsuzlukları içler acısıydı. Şöyle bir bakıyordum da onların bu mutsuzluklarına İndia bir umut ve mutluluk getirdi. Belki de heyecan, yaşamak için bri amaç getirdi. Güzeldi... İndia'nin bütün o geçmişine ve korkularına rağmen güçlü durma çabası... süperdi.

Bütün sırlar ortaya döküldüğünde Charlotte ve Gabe'in yanlarında olması arkadaş bu dedirtti. Bryce tam bir sürtük çıktı. Joshua bence hala onunla sevgili diye atsın kendini bir yerden aşağıya.

Özellikle söylemek isteğim bir şey var o da her ne kadar üvey kardeş olsalarda İndia ile Ella arasında oluşan arkadaşlık çok güzeldi. Bir yerde hem kardeş hem arkadaş hem de sırdaş oldular ve belki de en büyük destekçileri oldular. Böyle bir gücün karşısında kim durabilir ki.

Ben kitabı cidden çok beğendim. Dediğim gibi diğer kitaplarından çok farklı ve bambaşka bir kurgusu vardı. Sevdim. Mutlaka deneyin derim ben.

geri ileri