Zamanın Kokusu - Bulunma Sanatı Üzerine Felsefi Bir Deneme

Bugünün zaman krizi hızlanma olarak nitelendirilemez. Hızlanma çağı çoktan bitti. Bugün hızlanma olarak duyumsadığımız şey, zamansal dağılmanın semptomlarından sadece biri. Günümüzün zaman krizi, zamanda çeşitli aksaklıklara ve yanlış duyumlara yol açan bir diskroniden kaynaklanıyor. Zaman, düzenleyici bir ritmin eksikliğini çekiyor. Bu yüzden de ölçüsünü kaçırıyor. Diskroni, bu zamansal bozulma, zamanın adeta dönüp durmasına yol açıyor. Hayatın hızlandığı hissi, amaçsızca dönüp duran zamanın yol açtığı bir duygu aslında...

"Geleceğin temposu nasıl olacak? Hacılık veya uygun adım ilerleme çağı kesinlikle sona erdi. İnsanoğlu, kısa bir dolanıp durma döneminden sonra, bir yürüyüşçü olarak dönecek mi yeryüzüne? Yoksa yerçekimini ve çalışmanın bütün ağırlığını ardında bırakarak süzülmenin hafifliğini, boş zamanda süzülerek gezinmenin, bir başka deyişle, süzülen zamanın kokusunu keşfedecek mi?" – Byung-Chul Han

Bugünün zaman krizi hızlanma olarak nitelendirilemez. Hızlanma çağı çoktan bitti. Bugün hızlanma olarak duyumsadığımız şey, zamansal dağılmanın semptomlarından sadece biri. Günümüzün zaman krizi, zamanda çeşitli aksaklıklara ve yanlış duyumlara yol açan bir diskroniden kaynaklanıyor. Zaman, düzenleyici bir ritmin eksikliğini çekiyor. Bu yüzden de ölçüsünü kaçırıyor. Diskroni, bu zamansal bozulma, zamanın adeta dönüp durmasına yol açıyor. Hayatın hızlandığı hissi, amaçsızca dönüp duran zamanın yol açtığı bir duygu aslında...

"Geleceğin temposu nasıl olacak? Hacılık veya uygun adım ilerleme çağı kesinlikle sona erdi. İnsanoğlu, kısa bir dolanıp durma döneminden sonra, bir yürüyüşçü olarak dönecek mi yeryüzüne? Yoksa yerçekimini ve çalışmanın bütün ağırlığını ardında bırakarak süzülmenin hafifliğini, boş zamanda süzülerek gezinmenin, bir başka deyişle, süzülen zamanın kokusunu keşfedecek mi?" – Byung-Chul Han


Değerlendirmeler

değerlendirme
Profil Resmi
10 puan

Bu kitabı okumak için temel birkaç kitap okuyarak sağlam bir altyapı oluşturmak gerekebilir. Özellikle ağırlıklı olarak Heidegger ve Proust'un kitaplarından referans alınan cümleler, paragraflar var. Diğer yandan yazar belli başlı yerlerde bu alıntıları açıklasa da yeterli gelmeyebilir. Çeşitli yazarların zaman hakkındaki argümanlarını açıklamasının yanı sıra onları kendi düşünceleriyle de eleştirebilme cesaretini göstermiştir. Zamanın ne idiğü ile başlayıp, nasıl dayanaksız kalarak dağıldığına ve buna bağlı olarak, insanın bu dağılmış doğrusal zamanda nasıl sürüklendiğini anlatmış. ''Zamanın Kokusu'' nun, tüm insanlığın hasretine mazhar olduğunu ve yine insanların beklenen, düzene girmiş yerli yerine oturtulmuş bir zamanın hasretini çektiklerini vurgulamış. Zamanın meçhullerine hürmet zorunluluğuna da değinmiş.
İnsanın can sıkıntısının doğru eylemlerde bulunmama, ıstırap duymama ve kendi nefsini olanlar karşısında hesaba çekmemesinden kaynaklandığını söyleyebilirim.
"Bir günü bir gününe eş olan ziyandadır." hadisinin yer yer kitapta hissedilmesi mevzu...
Aksiyonun, makineleşmeye yani akt'a dönmesinin insanı çıkmaza sokması ve zamanın kişi üstünde hükmünün kalmaması hissi...
Öte yandan unsur üstü dile ve unsur üstü manaya çıkan Allah dostlarının yani zamanı ve mekanı aşanların belli başlı hallerini, "hacı-turist" benzetmelerinde yer yer göreceksiniz.

Yine yazarın, ''tefekkür'' kavramına ne kadar önem verdiğini de okuyacaksınız. Çünkü tefekkürsüz hadiseleri irdeleme işi insana, yaşamı boyunca karşılaşacağı olaylarda sürekli olarak şaşmasını ve tüketimin de üretiminde hızla akıp gittiği bu zaman diliminde nasıl davranacağını bilememesinden ötürü oradan oraya savrulduğunu deneyimletir.

Yazar, internet çağının, zamanın bu olağan hızına yaptığı katkıyı da es geçmez ve mekâna tâbi olan zaman mefhumunun ve mekânın kendisininde nasıl ortadan kalktığını vurgular.

Byung Chul Han'a katılmadığım yerlerde var lakin yorumu fazla fazla uzatacağı için şimdilik burada keselim.

Not: Kitabın az sayfa olduğuna aldanmayın. Okuması kolay değil. Şayet ben bile altyapımın eksik olduğunu yer yer hissettim. O yüzden daha sonra tekrar okuyacağım.


Baskı Bilgileri

Ciltsiz, 1. Basım, 136 sayfa
2018 tarihinde, Metis tarafından yayınlandı


ISBN
13 978-605-316-139-4
Dil
Türkiye Türkçesi

Etiketler: felsefe, deneme

Benzer Kitaplar

Şu An Okuyanlar

Şu anda kimse okumuyor.

Okumuşlar

Yunus Serdar plutonyumabi
2 kişi

Okumak İsteyenler

inci16
1 kişi

Takas Verenler

Takas veren bulunamadı.
Puan : hepsi | 1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10
Değerlendirme Zamanı: en yeni | en eski