Dijital görsel kültürle öne çıkan kavramlara, bu kavramlar etrafında dönüşen, dönüşeceği düşünülen toplumsal yapılara dikkat çeken Herkese Biraz Bahar Gerek, karanlık bir atmosferi içermekle birlikte blokzincir teknolojisi, büyük veri, yapay zekâ, dijital eşitsizlik, dijital toplumsal kast sistemi, nesnelerin interneti gibi kavramlar etrafında odaklanıyor. Farklı çerçeveden meseleleri konu edinen öyküler, teknolojik temaların yanında eşitlik, toplumsal adalet gibi konuları da içeriyor. Öykü mekânlarının zenginliği, işlevselliği, sinematografik ve katmanlı anlatımıyla kitap, yeni ufuklar açıyor.
Dijital görsel kültürle öne çıkan kavramlara, bu kavramlar etrafında dönüşen, dönüşeceği düşünülen toplumsal yapılara dikkat çeken Herkese Biraz Bahar Gerek, karanlık bir atmosferi içermekle birlikte blokzincir teknolojisi, büyük veri, yapay zekâ, di... tümünü göster
Kentinizi hazırlayın. Kentinizi kurtarın.
İki antropoloji öğrencisi, proje ödevi olarak kente saha çalışması için indiğinde, sıradan başlayan yolculukları yavaş yavaş onları haritaların ötesindeki sırra savuracaktır.
İskit, Karanlık Çağ, Sefer gibi romanları ve DG, Demir Dövme Öyküleri, Hayal Et Hikâyeleri gibi öykü kitaplarıyla tanıdığımız GİO ödüllü yazar Murat Başekim yeni romanında, akrep ve yelkovanla birlikte zamanın tozları arasında dönerek çürüyen bir kentin ve esrarengiz bir arayış serüvenine çıkan kentlilerin hikâyesini anlatıyor.
Pas, gizemli, derinlikli, katmanlı, kendine has bir şehir fantazyası.
“Sanki oralarda bir yerde, Kentin bir köşesinde gizlenen, gözucuyla belli belirsiz görülen, hayatlarımızın kıyısında saklanmış, sabit, değişmez, somut, daimi bir gölge var. Bekliyor… Ama nerede?”
Kentinizi hazırlayın. Kentinizi kurtarın.
İki antropoloji öğrencisi, proje ödevi olarak kente saha çalışması için indiğinde, sıradan başlayan yolculukları yavaş yavaş onları haritaların ötesindeki sırra savuracaktır.
İskit, Karanlık Çağ, Sef... tümünü göster
Gayrı sanatlar kalın sermaye ister Tırsiyâ
Sen süpürge bağlasan sermayedir kınnab ona
Tırsî
Kusurları çarpıtan, yanlışları abartan bir lunapark aynasıdır hiciv. Heccavlar ise, dilinden ve kaleminden sultanların bile ürktüğü söz canbazlarıdır. Elinizdeki kitap, işte böyle bir kalemşörün ince kıyım doğradıklarıdır; dikkatli tutulsun.
Metin Kayahan Özgül
Dizi Editörü
Tırsî, Lâle Devri İstanbul’unda toplumu oluşturan fertleri, onların eğlencelerini, yemesini, içmesini, giyimini, kuşamını, hayvanlarını, bitkilerini o günkü argo dilinin imkânlarıyla bize sunar. Dahası bu argoyu vezin ve kafiye ile buluşturur. Bunu yaparken perva göstermez.
Kadriye Yılmaz
Hazırlayan
Hiciv toplumlar yoldan çıktığında zekânın ortaya çıkıp aptallığın yolunu kesmesidir. Bugün en ihtiyacımız olan şey. 160. Kilometre, sosyal medyanın şiirde hicvin yerini aldığı günümüzde büyük hiciv geleneğimizi hatırlatmak için bugünün Türkçesiyle birlikte bir dizi hazırladı. Bakalım yalana dolana, kayırmacılığa, yoksullaştırmaya, yoksunlaştırmaya, baskıya, eziyete, kıyıma, dolandırıcılığa, kandırmacaya, yağmaya, hırsızlığa, siyasi çürümeye kadim geleneğimiz nasıl karşı çıkıyordu?
Gayrı sanatlar kalın sermaye ister Tırsiyâ
Sen süpürge bağlasan sermayedir kınnab ona
Tırsî
Kusurları çarpıtan, yanlışları abartan bir lunapark aynasıdır hiciv. Heccavlar ise, dilinden ve kaleminden sultanların bile ürktüğü söz canbazlarıdır. El... tümünü göster