Philip K. Dick, gerçeklik, kimlik ve otorite üzerine derin felsefi sorularla bilimkurguyu dönüştüren, birçok filme, diziye ve oyuna esin kaynağı olan, türün en büyük yazarlarından. Çağının ötesinde bir öngörüyle kaleme aldığı Yüksek Şatodaki Adam ise okuru bildiğimiz dünyaya ürkütücü derecede yakın alternatif bir gerçekliğe sürükleyen, bilimkurgunun mihenk taşlarından biri.
Yıl 1947. Nazi Almanyası ve Japon İmparatorluğu, İkinci Dünya Savaşı’nı kazandı. Amerika Birleşik Devletleri bölündü ve Batı Yakası Japonya’nın, Doğu Yakası ise Nazi Almanyası’nın kontrolüne girdi. Orta kısım ise çatışmalarla dolu tarafsız bir bölgeydi.
Yıl 1962. Yeni dünya düzeninde, gerçeklik bile sabit değildi. İnsanlar bir şeylerin “yanlış” olduğunu hissediyorlardı. Çekirge Ağır Gelecek Kendine adlı yasaklanmış bir kitap savaşın aslında Müttefikler tarafından kazanıldığını iddia ediyordu. Ve söylentiye göre, bu kitabın ardında “yüksek şatoda” yaşayan biri vardı.
Yüksek Şatodaki Adam, kurgunun gerçek, gerçeğin ise kurgu olduğunu hissettiren sarsıcı bir anlatı. Philip K. Dick’in sıradışı zihninden çıkan bu roman, tarihsel olasılıkları, ideolojik kâbusları ve insan olmanın doğasını altüst eden bir başyapıt.
Yüksek Şatodaki Adam, bildiğimiz tarihin bozulmuş bir kopyası.
HUGO EN İYİ ROMAN ÖDÜLÜ
“PSİKOTİK BİR DÜNYADA YAŞIYORUZ. DELİLER GÜÇ SAHİBİ. BUNUN NE ZAMANDIR FARKINDAYIZ? BUNUNLA NE ZAMANDIR YÜZLEŞİYORUZ?”
Philip K. Dick, gerçeklik, kimlik ve otorite üzerine derin felsefi sorularla bilimkurguyu dönüştüren, birçok filme, diziye ve oyuna esin kaynağı olan, türün en büyük yazarlarından. Çağının ötesinde bir öngörüyle kaleme aldığı Yüksek Şatodaki Adam ise okuru bildiğimiz dünyaya ürkütücü derecede yakın alternatif bir gerçekliğe sürükleyen, bilimkurgunun mihenk taşlarından biri.
Yıl 1947. Nazi Almanyası ve Japon İmparatorluğu, İkinci Dünya Savaşı’nı kazandı. Amerika Birleşik Devletleri bölündü ve Batı Yakası Japonya’nın, Doğu Yakası ise Nazi Almanyası’nın kontrolüne girdi. Orta kısım ise çatışmalarla dolu tarafsız bir bölgeydi.
Yıl 1962. Yeni dünya düzeninde, gerçeklik bile sabit değildi. İnsanlar bir şeylerin “yanlış” olduğunu hissediyorlardı. Çekirge Ağır Gelecek Kendine adlı yasaklanmış bir kitap savaşın aslında Müttefikler tarafından kazanıldığını iddia ediyordu. Ve söylentiye göre, bu kitabın ardında “yüksek şatoda” yaşayan biri vardı.
Yüksek Şatodaki Adam, kurgunun gerçek, gerçeğin ise kurgu olduğunu hissettiren sarsıcı bir anlatı. Philip K. Dick’in sıradışı zihninden çıkan bu roman, tarihsel olasılıkları, ideolojik kâbusları ve insan olmanın doğasını altüst eden bir başyapıt.
Yüksek Şatodaki Adam, bildiğimiz tarihin bozulmuş bir kopyası.
HUGO EN İYİ ROMAN ÖDÜLÜ
“PSİKOTİK BİR DÜNYADA YAŞIYORUZ. DELİLER GÜÇ SAHİBİ. BUNUN NE ZAMANDIR FARKINDAYIZ? BUNUNLA NE ZAMANDIR YÜZLEŞİYORUZ?”
Gerçekten güzeldi...
Philip K. Dick bilim kurgu konusunda çok başarılı zaten... Lezzetliydi... Tavsiye ederim...
çevirisi, okumayı zorlaştıracak derecede yetersiz kalmış. öte yandan kitabı okumaya şevk eden öteki 2. dünya savaşı senaryosu da bekleneni veremedi benim için..
okumakta kararlıysanız ne yapıp edip orjinalini okumaya çalışın.
Konu tam istediğimiz gibi, orijinal, sürükleyici olmaya aday ama hem yaratılan dünyanın atmosferi yansıtılamamış hem de içine çekmiyor okurken. Çok daha iyisini bekliyor olduğumdan da olabilir tabii. Ha bir de çeviri fasondu.
Karton Cilt, 312 sayfa
2Temmuz2025 tarihinde, İthaki Yayınevi tarafından yayınlandı