Minyeli Abdullah

Yıl 1967. Sıkıntılar günler... Cehaletin koyu karanlığı içinde, kitap okuyanlara, hayatı anlamak, inandığı gibi yaşamak isteyenlere tahammül yok! Minyeli Abdullah yayımladı. Yaşanan sıkıntıları dile getirdi, milyonların duygularına tercüman oldu. Yıl 1987. Minyeli Abdullah, evet bir roman, yasaklandı. Yazarı yargılandı. Bir yıl sonra beraat etti. Ona olan ilgi, yıldan yıla katlanarak arttı. Ülkemizde en çok baskı yapan, en çok okunan bir ´klasik´ oldu. Filmi yapıldı, gişe rekorları kırdı.

Yıl 1967. Sıkıntılar günler... Cehaletin koyu karanlığı içinde, kitap okuyanlara, hayatı anlamak, inandığı gibi yaşamak isteyenlere tahammül yok! Minyeli Abdullah yayımladı. Yaşanan sıkıntıları dile getirdi, milyonların duygularına tercüman oldu. Yıl 1987. Minyeli Abdullah, evet bir roman, yasaklandı. Yazarı yargılandı. Bir yıl sonra beraat etti. Ona olan ilgi, yıldan yıla katlanarak arttı. Ülkemizde en çok baskı yapan, en çok okunan bir ´klasik´ oldu. Filmi yapıldı, gişe rekorları kırdı.


Değerlendirmeler

değerlendirme
Profil Resmi
5 puan

Kitap amacına ulaşmış olsa gerek diye düşünüyorum.

10 yıl, 11 ay
9 puan

Binbir zorluklara başgelen ve hayatı başlı başına bir imtihan olan minyeli abdullahın hayatını anlatan bu kitap, insanlara ibret olması gereken bir kitaptır. Özellikle çocuk yaştakiler için okutulmasını tavsiye ediyorum.

Profil Resmi
9 puan

HARİKAAAA

9 puan

her müslümanın okuması gereken mükemmel bir kitap.

10 yıl, 11 ay
5 puan

Kitap yasaklananlar listesinde olduğundan ve son zamanlarda İslam yayınlarına ilgimin arttığından okumak istedim. Ses getiren ve filme alınan bir kitap. Bu sebep de etkili oldu kitabın büyük bölümünü okumama. Ancak yüz seksen üçüncü sayfaya kadar dayanabildim.
Öncelikle yazar Zaman gazetesi yazarıymış. Şu dönemde yazmış olsa sosyalizme bu kadar yüklenecek miydi merak ediyorum. Üstelik son zamanlarda başarılı bulduğum sosyalist tabandan beslenen İslami hareketler varken ve Zaman'ın söylemleri değişmişken. İkinci olarak Türklük üzerine kitabın vurgusu rahatsız etti beni. İslam'da milli olarak bir düşünce yoktur. Aksine Müslüman ümmetindenseniz hangi millete ait olmuşsunuz bir önemi kalmaz, kimliğiniz Müslümanlık üzerinden şekillenir. Ancak öyle cümleler var ki Müslümanlık'ı Türkler kurtaracak kadar uç noktalara gidiyor söylemler. Madem o kadar sorunsuzdu Osmanlı yönetimi neden Araplar cihada katılmadı? Bunu sorgulamak gerekirdi, illa Türkiye de olsun diye didinmek neden? Kitap Mısır'ı Türkiye'den anlatıyor.
İkinci kırılma noktası Abdullah'ın bir anda üne kavuşması oysa kendi çabalarıyla İslam'ı anlatan o insan daha farklıydı, ne güzeldi. Romanı ütopik bir esere çevirdi romantik anlatımlar. Bir anda her şeyin yoluna girmesi ailesini bulması anlaşılabilir ama Amerika'ya seyahatler ne gerek vardı. Üstelik koyu mürekkeple yazılmış kısımlar da kapalı anlatımdaydı. Pekala daha açık bir anlatımı olabilirdi. Dildeki bu inatlaşma nedir onu anlayamıyorum.
Minyeli Abdullah'ı anlatan bölümü bir solukta okudum ne zaman ki o karakterken sıyrıldı ve yazarın ideolojisi sert biçimde romana yansıdı okumak benim için güçleşti. Kitabı yarım bıraktım ne kadar okumak için çaba harcasam da umarım daha sonra tekrar dönebilirim.


Baskı Bilgileri

Karton Cilt, yerli roman, 253 sayfa
2009 tarihinde, Timaş Yayınları tarafından yayınlandı


ISBN
975-7544-13-2
Dil
Türkiye Türkçesi

Etiketler: din

Benzer Kitaplar

Şu An Okuyanlar

debris
1 kişi

Okumuşlar

htc snmz alp MeyRA Violet Zarpandit Yusufsan21
129 kişi

Okumak İsteyenler

Godot asımvehaluk Büşraa. yamak seçilbahar
12 kişi

Takas Verenler

eylemci2
1 kişi
Puan : hepsi | 1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10
Değerlendirme Zamanı: en yeni | en eski