Kayıp Gölgeler Kenti

Nazlı Erayın büyülü, renkli ve sürprizlerle dolu dünyasının kapısı bu kez Pragda aralanıyor. Geçmişin gölgeleriyle dolu bir kent: Prag. Kentin loş sokaklarında dolaşan yabancı bir kadın ve karşısına çıkan geçmişin gölgeleri. Tahta kaplamalı duvarları, sessiz aynaları ve kristal avizeleriyle sonsuzla bugün arasındaki tuhaf bir irtibat bürosu: Cafe Europa. Rusyanın unutulmaz lideri Josef Stalinin gizemli ve tehlikeli hayatının açılan sayfaları: gençliği, ilk karısı Kato, 13 yaşındaki sevgilisi Lidia, Batum hapishanesindeki arkadaşları; yeraltı yaşamından Kremline geçişi, ikinci karısı Nadyanın esrarengiz intiharı. Çok sevdiği Kirovun öldürülüşü.Seule uzanan bir yolculuk. Buğulu tapınaklar, tuhaf rahipler, içinde ölülerin küllerinin saklandığı sıra sıra kavanozlar ve ölülere yazılan mektuplar. Ve tekrar Moskova. İşkenceler hapishanesi Lubianka. İdam listeleri ve Stalinin ölüm makinesi yakışıklı Yezhov. Stalinin ilk aşkı ve son gecesi. Bir fırtınanın hayatı.

Nazlı Erayın büyülü, renkli ve sürprizlerle dolu dünyasının kapısı bu kez Pragda aralanıyor. Geçmişin gölgeleriyle dolu bir kent: Prag. Kentin loş sokaklarında dolaşan yabancı bir kadın ve karşısına çıkan geçmişin gölgeleri. Tahta kaplamalı duvarları, sessiz aynaları ve kristal avizeleriyle sonsuzla bugün arasındaki tuhaf bir irtibat bürosu: Cafe Europa. Rusyanın unutulmaz lideri Josef Stalinin gizemli ve tehlikeli hayatının açılan sayfaları: gençliği, ilk karısı Kato, 13 yaşındaki sevgilisi Lidia, Batum hapishanesindeki arkadaşları; yeraltı yaşamından Kremline geçişi, ikinci karısı Nadyanın esrarengiz intiharı. Çok sevdiği Kirovun öldürülüşü.Seule uzanan bir yolculuk. Buğulu tapınaklar, tuhaf rahipler, içinde ölülerin küllerinin saklandığı sıra sıra kavanozlar ve ölülere yazılan mektuplar. Ve tekrar Moskova. İşkenceler hapishanesi Lubianka. İdam listeleri ve Stalinin ölüm makinesi yakışıklı Yezhov. Stalinin ilk aşkı ve son gecesi. Bir fırtınanın hayatı.


Değerlendirmeler

değerlendirme
8 puan

cok eglenceli,guzel bir kitap,prag.seul.bodrumu da icine alana bir gezi ve tarih,harika bir sekilde anlatmis.Tabiki hezamanki Nazli Eray tarziyla.

Profil Resmi
9 puan

Eğlenceli bir kitap.

Profil Resmi
4 puan

http://morayrac.blogspot.com/2012/10/nazli-eray-kayip-golgeler-kenti.html

5 puan

http://morayrac.blogspot.com.tr/2012/06/yatl-okul-hailshamn-ogrencileri-bahce.html

Profil Resmi
10 puan

Yazarın, tarihi karakterlerle ve onlar hakkında anlatılanlarla karşılaştığı bir yolculuğun romanı.
#büyülügerçekçilik

*

"Aman," dedi garson. "Neler oluyor, neler! Köylüler kö­pekleri, atları, kuru patatesleri, ağaç kabuklarını, yani ne bu­lurlarsa yiyorlardı. 1932-33 Holodomor Soykırımı," dedi. "Uk­rayna bölgesinde suni olarak yaratılan kıtlıkla 5-10 milyon in­sanın yok oluşu. Soykırım işte. Sansür edildi, duyulmadı dışa­rıdan. Bana kalırsa Ukrayna nüfusunun dörtte biri o dönemde hayatını kaybetti. Özellikle tarım ve kooperatif uygulamaları­nı kabul etmeyen Ukrayna köylüsü zorlamalar karşısında üre­timi durdurdu. Yönetim bile bile hiçbir önlem almadı. Diğer direnişçi köylülere ibret olsun diye. Ya, işte böyle. İnsanlar aç­lıkla pençeleşti ... Bir kahve daha getiriyorum." Koşarak mut­fak tarafına gidip, elinde kahvemle hızla geri döndü.
"Yamyamlık olayları bile görülüyordu. Ama Moskova bu felaketi inkar ediyordu, neylersin ... İnsanlar yiyecek bulabil­mek için en yakın tren istasyonlarına koşuyorlardı. Hiçbir za­man gelmeyecek olan treni ve kaçınılmaz ölümü beklediler.
Şehri ziyaret edenler hiçbir hayat belirtisi görmeden gidiyor­lardı, halk ya evlerinde güçsüz yatıyordu ya da çoktan çekip gitmişti. Şehrin sokakları cesetlerden geçilmiyordu." Dehşet içinde dinliyordum garsonun anlattıklarını.
"Soykırım işte. Sarstı sizi. Stalin devrinde oldu diye anlat­mıştım. Her neyse, başka kıyametler de kopuyor." "Başka ne oluyor?" "Nadya," dedi garson. "Nadya bunalımlar geçiriyor. Histe­ri krizleri. Stalin bazen kendini banyoya kilitliyordu. Nadya kapıyı yumrukluyor, bir yandan da haykırıp duruyordu. Ya­ni," diye ekledi. "Stalin belki ona iyi davranmıyordu ama, Nadya da dengesini iyice yitirmişti. Şöyle bağırırdı banyo ka­pısını yumruklarken:
'Sen imkansız bir adamsın' Seninle yaşamak mümkün de­ğil!"' "Ya," dedi garson. Elindeki yumuşak bezle şöyle bir siliver­di masayı.
"Delilerin gözlerine benziyordu gözleri Nadya'nın" dedi.
"Melankoli krizleri de geçiriyordu. Doktorlar da bir şey yapa­mıyorlardı. Bazen içine kapanıyor, günlerce odasından çıkmı­yordu. Düşünün ne zordu Stalin'in durumu. Bir de kadını ida­re et. Kolay değil," diye mırıldandı.
Mutfağa doğru gidip ortadan kayboldu.
Bugün, garsonun, masaya oturur oturmaz bana peş peşe anlattığı olaylar asabımı bozmuştu. Bu kadar kahve de doku­nacaktı bana, ikinci getirdiği kahveyi yarım bıraktım.


Baskı Bilgileri

215 sayfa



Etiketler: roman

Benzer Kitaplar

Şu An Okuyanlar

cuteboncuk
1 kişi

Okumuşlar

gulsahelikbank morayraç34 Sonsuzgeceler Panpirik fatoniko
15 kişi

Okumak İsteyenler

janslavie melinda Lavin ezelneva
4 kişi

Takas Verenler

delikitap
1 kişi
Puan : hepsi | 1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10
Değerlendirme Zamanı: en yeni | en eski