Helios Felaketi

Sonra çığlık atıyor, babam.

Her şeyi parçalıyor çığlığı. Ona bir daha hiç yakın olamayacağım. Bir daha başımı göğsüne yaslayamayacağım. Tanıştık ve hemen ayrılmalıyız. Bana hayat vermekten başka bir şey yapamazdı. Çığlık dudaklarımı kilitliyor; sus diye bağırmak isteyen dudaklarımı. Beni korkutuyorsun, büyüyor ağzımda. Şakaklarım zonkluyor. Göğsümdeki sevgi öfkeye dönüşüyor.

Ne çok çığlık atıyor, diye düşünüyorum, hemen kalbine mızrak saplayıp buna bir son vermek istiyorum. Korkuyorum. Ben daha çocuğum.

Tanrılar ve insanlar, akıllılık ve delilik, yeryüzü ve ahiret, babalar ve kızları üzerine çağdaş bir mitos. On iki yaşındaki Anna Bergström, tanrıça Athena gibi babasının kafasından doğuyor. Önce bir koruyucu ailenin yanına, sonra bir akıl hastanesine koyuyorlar onu. Dilini de, duygularını da anlamıyorlar. Babasına kavuşmanın hayaliyle yaşıyor. Direniyor. Anna kim, babası kim, kavuşmalarını istiyor muyuz gerçekten?

Linda Boström Knausgård’ın şiirsel dili sayesinde, içerdiği şiddeti okura büsbütün hissettiren bir metin bu. Anna’nın esrarı sürükleyecek sizi ve muhtemelen bir oturuşta bitireceksiniz kitabı. Etkisinden kurtulmanız kolay olmayacak.

Sonra çığlık atıyor, babam.

Her şeyi parçalıyor çığlığı. Ona bir daha hiç yakın olamayacağım. Bir daha başımı göğsüne yaslayamayacağım. Tanıştık ve hemen ayrılmalıyız. Bana hayat vermekten başka bir şey yapamazdı. Çığlık dudaklarımı kilitliyor; sus diye bağırmak isteyen dudaklarımı. Beni korkutuyorsun, büyüyor ağzımda. Şakaklarım zonkluyor. Göğsümdeki sevgi öfkeye dönüşüyor.

Ne çok çığlık atıyor, diye düşünüyorum, hemen kalbine mızrak saplayıp buna bir son vermek istiyorum. Korkuyorum. Ben daha çocuğum.

Tanrılar ve insanlar, akıllılık ve delilik, yeryüzü ve ahiret, babalar ve kızları üzerine çağdaş bir mitos. On iki yaşındaki Anna Bergström, tanrıça Athena gibi babasının kafasından doğuyor. Önce bir koruyucu ailenin yanına, sonra bir akıl hastanesine koyuyorlar onu. Dilini de, duygularını da anlamıyorlar. Babasına kavuşmanın hayaliyle yaşıyor. Direniyor. Anna kim, babası kim, kavuşmalarını istiyor muyuz gerçekten?

Linda Boström Knausgård’ın şiirsel dili sayesinde, içerdiği şiddeti okura büsbütün hissettiren bir metin bu. Anna’nın esrarı sürükleyecek sizi ve muhtemelen bir oturuşta bitireceksiniz kitabı. Etkisinden kurtulmanız kolay olmayacak.


Değerlendirmeler

değerlendirme
Filtrelere göre değerlendirme bulunamadı

Baskı Bilgileri

Karton Cilt, 1. baskı, 163 sayfa
Mart2020 tarihinde, Kıraathane Yayınevi tarafından yayınlandı


ISBN
9786058108646
Dil
Türkiye Türkçesi

Şu An Okuyanlar

Şu anda kimse okumuyor.

Okumuşlar

Okumuş kimse bulunamadı.

Okumak İsteyenler

Okumak isteyen bulunamadı.

Takas Verenler

Takas veren bulunamadı.
Puan : hepsi | 1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10
Değerlendirme Zamanı: en yeni | en eski