Evrene Fısıldanan Dilek

Ne dilediğine dikkat et!
Andrea bir anda karar verdi ve aklına gelen her şeyi bir çırpıda yazıp bitirdi. Sonra yazdıklarını içinden okumaya başladı. Kibar, düşünceli ve şefkatli bir adam istiyorum. Gerçek bir adam, toy biri değil. Benden daha uzun boylu olmalı ve bilgisayar oyunları ya da bilardo, dart gibi oyunlara meraklı olmamalı. Benimle zaman geçirmekten hoşlanmalı, beni çekici bulmalı ve söylediklerimi gerçekten dinlemeli. Lütfen zeki biri olsun ama bana ukalalık taslayacak kadar da değil. Şöyle bir düşündükten sonra bir cümle daha ekledi. Ayrıca yaptığım esprileri anlayan biri olmalı.

Evrene bir mesajım var...
Herkes kağıtlarını almıştı. Martina anlatmaya başladı, "Yakın gelecekten beklentilerinizi düşünün. Daha iyi bir iş mi? Yeni bir ilişki mi? Yoksa bambaşka bir şey mi? Hayal gücünüzü kullanın. Bugün yapacağımız şey aslında sipariş vermek. Diyelim ki bir kitap okumak istediniz ve internetteki bir siteden sipariş ettiniz. Kitap elinize ulaştı. Peki ya sipariş vermeseydiniz, istemekle yetinseydiniz ne olurdu? Kitap elinize ulaşır mıydı? Elbette hayır. Çünkü sipariş vermediniz.

'Bu güzel şeyler niye benim başıma gelmiyor?'
Sipariş vermeden sadece kelimeleri tekrarlayıp duruyorsunuz. Evrenin, sizin arzularınızdan, isteklerinizden ve dileklerinizden haberdar olması gerekiyor. Lüks isteklerden değil, mutlu ve tatmin olmuş bir insan olmanız için gerekli olduğunu düşündüğünüz şeylerden bahsediyorum."
(Tanıtım Bülteninden)

Ne dilediğine dikkat et!
Andrea bir anda karar verdi ve aklına gelen her şeyi bir çırpıda yazıp bitirdi. Sonra yazdıklarını içinden okumaya başladı. Kibar, düşünceli ve şefkatli bir adam istiyorum. Gerçek bir adam, toy biri değil. Benden daha uzun boylu olmalı ve bilgisayar oyunları ya da bilardo, dart gibi oyunlara meraklı olmamalı. Benimle zaman geçirmekten hoşlanmalı, beni çekici bulmalı ve söylediklerimi gerçekten dinlemeli. Lütfen zeki biri olsun ama bana ukalalık taslayacak kadar da değil. Şöyle bir düşündükten sonra bir cümle daha ekledi. Ayrıca yaptığım esprileri anlayan biri olmalı.

Evrene bir mesajım var...
Herkes kağıtlarını almıştı. Martina anlatmaya başladı, "Yakın gelecekten beklentilerinizi düşünün. Daha iyi bir iş mi? Yeni bir ilişki mi? Yoksa bambaşka bir şey mi? Hayal gücünüzü kullanın. Bugün yapacağımız şey aslında sipariş vermek. Diyelim ki bir kitap okumak istediniz ve internetteki bir siteden sipariş ettiniz. Kitap elinize ulaştı. Peki ya sipariş vermeseydiniz, istemekle yetinseydiniz ne olurdu? Kitap elinize ulaşır mıydı? Elbette hayır. Çünkü sipariş vermediniz.

'Bu güzel şeyler niye benim başıma gelmiyor?'
Sipariş vermeden sadece kelimeleri tekrarlayıp duruyorsunuz. Evrenin, sizin arzularınızdan, isteklerinizden ve dileklerinizden haberdar olması gerekiyor. Lüks isteklerden değil, mutlu ve tatmin olmuş bir insan olmanız için gerekli olduğunu düşündüğünüz şeylerden bahsediyorum."
(Tanıtım Bülteninden)


Değerlendirmeler

değerlendirme
10 puan

Çok güzel bir hikayesi var ,çok begendim anlatım o kadar güzel ki o kadar akıcı ki ,bu ay okuduğum en iyi kitaptı.

Kitap adı biraz okumakta tereddüt yasatti daha sofistike birşeydir sanıyordum ama alakasi yok çok tatlı Andreamızın bir türlü mutluluğa ulaşabilecek mi diye kendimi yedim kıl payı kaçar mi herşey . herkes ikinci bir şansı hak eder hayattan ama bunu Dan ve Andrea hak edebilecek mi ve Anni'ye de kavuşacak mı ? :)


hemen okunuyor elinize geçtiyse okuyun bence değer...

9 puan

Aslında kitaba başlarken şöyle gece uyumadan fazla kafa yormadan çıtır çerez birşeyler okuyayım dediğim ümitli olmadığım bir kitaptı. Ama elimdeki kitap bir zamanlar Tom Hanks ve Meg Ryan filmleri ile büyüyen beni oldukça etkiledi ve bana onların çektiği Sleepless İn Seattle filmini anımsattı hemen. Kitapta da aynı filmdeki gibi karısının ölümünü atlatamayan Dan ve sıkıntılı bir boşanma sürecinden geçmiş Andrea var. Ve nerdeyse filmdeki gibi birbirleriyle kitabın sonuna kadar hiç doğru dürüst bir iletişime geçemiyorlar. Ama kader ( kitapta evren deniyor) hep bir şekilde onları bir araya getirmeye çalışıyor çoğu zaman teğet geçiyor ama en sonunda sizi çok rahatsız etmeyecek küçük mucizeler yardımı ile yolları kesişiyor. Ve ortak noktaları Anni adında sevimli bir köpek. Bir yapımcı olsaydım çoktan hikayeyi senaryolaştırmaya başlamıştım bile :)

7 puan

Öncelikle kitabın adına ve kapağına aldanıp romantik komedi olduğunu düşünmeyin. Kesinlikle romantik komedi veya fantastik bir kitap değil çünkü. Daha çok kaderin karşımıza neleri çıkaracağı belli olmadığını, bazen kaderimizi isteklerimizin çizdiğini ve bunun yanında da köpek sevgisini ,sadakatini anlatan gayet hızlı okunabilen bir anlatımla yazılmış güzel vakit geçirten bir roman. Öyle güzel ve sevecen anlatılmış ki kitaptaki köpek, olsa da sevsem diyebilirsiniz okurken. Hoş bir kitap, okunabilir.


Baskı Bilgileri

Karton Cilt, 336 sayfa
Temmuz2015 tarihinde, Aspendos Yayıncılık tarafından yayınlandı


Dil
Türkiye Türkçesi

Benzer Kitaplar

Şu An Okuyanlar

Şu anda kimse okumuyor.

Okumuşlar

kitapçı booked nrchn ebrusn GÖZDECAN
11 kişi

Okumak İsteyenler

xtina
1 kişi

Takas Verenler

Takas veren bulunamadı.
Puan : hepsi | 1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10
Değerlendirme Zamanı: en yeni | en eski