Din-Felsefe, Vahiy-Akıl İlişkisi

İslam düşünce tarihini meşgul eden Hakikat arayışı ve Hakikatin bilgisine hangi yol ve araçlarla ulaşılabileceğine ilişkin ortaya çıkan tartışmalar, bu kitabın genel çerçevesini oluşturuyor. İslam, Hikmet ve Felsefe arasındaki ilişki, düşünce tarihimizin daha iyi anlaşılmasını sağlayan ve üzerinde durulması gereken bir konudur. Felsefenin İslam dünyasına girişi ve Meşşâî ekolün teşekkülü ile, Gazalinin bunlara yönelttiği eleştiriler, hiç şüphesiz İslamın düşünce, bilgi ve irfan tarihinin en verimli tartışmasıdır. Doğal olarak bu tartışmaya katılan İbn Bacce, İbn Tufeyl, İbn Rüşd ve diğer filozofların katkıları görmezlikten gelinemez. Yazar kitap boyunca, bu her biri kendi semasında yıldız olan şahsiyetler üzerinde duruyor ve ayrıca Şiî, Sufî, Kelâmcı ve Selefîlerin konuya yaklaşımını eklemeyi de ihmal etmiyor. İslam düşüncesinde iki alan veya çifte-gerçeklik fikri olup olmadığını anlamanın en iyi yolu, benzer sorunlarla karşı karşıya gelen Yahudilik ve Hıristiyanlıkta çıkan tartışmaları bilmekten geçer. Kitapta bu konuya ayrılan bölümler, bize bazı ipuçları verebilecek niteliktedir. İslam Tarihinde Meşşaî felsefeye gösterilen tepkinin arka planında yatan nedenler, bugün din, modernite ve akıl arasında kurulması gereken ilişkilerin niteliği hakkında açıklayıcı bilgiler verebilir. Birçok kimse İslam düşünce tarihini dolduran tartışma konularını arkaik bir malzeme olarak görme eğilimindedirler. Gerçekte ise, dün müslüman dünyanın tartıştığı konular bugün için de geçerlidir ve gün geçtikçe hayatî bir önem taşıdıkları daha iyi anlaşılmaktadır. Elinizdeki kitabın amacı, düşünce mirasımızın bu zengin tarihî perspektifinden hareketle, bugün yaşamakta olduğumuz sorunlara uygun çözümlerin neler olabileceği konusuna açıklık getirmektedir.

İslam düşünce tarihini meşgul eden Hakikat arayışı ve Hakikatin bilgisine hangi yol ve araçlarla ulaşılabileceğine ilişkin ortaya çıkan tartışmalar, bu kitabın genel çerçevesini oluşturuyor. İslam, Hikmet ve Felsefe arasındaki ilişki, düşünce tarihimizin daha iyi anlaşılmasını sağlayan ve üzerinde durulması gereken bir konudur. Felsefenin İslam dünyasına girişi ve Meşşâî ekolün teşekkülü ile, Gazalinin bunlara yönelttiği eleştiriler, hiç şüphesiz İslamın düşünce, bilgi ve irfan tarihinin en verimli tartışmasıdır. Doğal olarak bu tartışmaya katılan İbn Bacce, İbn Tufeyl, İbn Rüşd ve diğer filozofların katkıları görmezlikten gelinemez. Yazar kitap boyunca, bu her biri kendi semasında yıldız olan şahsiyetler üzerinde duruyor ve ayrıca Şiî, Sufî, Kelâmcı ve Selefîlerin konuya yaklaşımını eklemeyi de ihmal etmiyor. İslam düşüncesinde iki alan veya çifte-gerçeklik fikri olup olmadığını anlamanın en iyi yolu, benzer sorunlarla karşı karşıya gelen Yahudilik ve Hıristiyanlıkta çıkan tartışmaları bilmekten geçer. Kitapta bu konuya ayrılan bölümler, bize bazı ipuçları verebilecek niteliktedir. İslam Tarihinde Meşşaî felsefeye gösterilen tepkinin arka planında yatan nedenler, bugün din, modernite ve akıl arasında kurulması gereken ilişkilerin niteliği hakkında açıklayıcı bilgiler verebilir. Birçok kimse İslam düşünce tarihini dolduran tartışma konularını arkaik bir malzeme olarak görme eğilimindedirler. Gerçekte ise, dün müslüman dünyanın tartıştığı konular bugün için de geçerlidir ve gü... tümünü göster


Değerlendirmeler

değerlendirme
Filtrelere göre değerlendirme bulunamadı

Baskı Bilgileri



ISBN
975-355-099-5

Etiketler: islam felsefesi

Benzer Kitaplar

Şu An Okuyanlar

Şu anda kimse okumuyor.

Okumuşlar

habersiz Cemix
5 kişi

Okumak İsteyenler

esma_a_y
1 kişi

Takas Verenler

Takas veren bulunamadı.
Puan : hepsi | 1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10
Değerlendirme Zamanı: en yeni | en eski