Cesaret - Bir Şivan Perver Gerçeği

''Kendi ocağına ateş düşmedikçe, dumanı boğmuyor insanı... Boğulana da ağlamıyor, tanımadıkça o insanı...''

Yağmur gitgide şiddetleniyor, çadırı yavaş yavaş bir sağa bir sola yatırıyordu. Annem arada bir bizlere bağırıyor, durum bildiriyordu.
''Oğlum şımarmasanıza, çadır başımıza yıkılacak.''
''Fırtınaya yakalandık! Baba Yunus, sen geminin etrafını tamir et. Anne Hazal, sen de gelen suları çabuk denize at! Batacağız. Mehmet çabuk yardım iste.''
''Yardım geliyoooor, dayanın!''
Gemimiz batmak üzereydi. Annem kızarmış kocaman eliyle iki benim, bir Mehmetin kafasına şaplak atarak bu oyunumuzu bozdu.
''Ne dedim ulan ben size. Sükut durun, zaten canım burnumda.''
İkimiz de yatağa uzanıp korkudan sustuk. Mehmet kulağıma doğru yaklaşıp, ''Ağabey çok acıktım, artık oyun oynamayalım,'' dedi. Dizlerini göğsüne doğru çekip arkasını döndü. Ağlıyordu.
O an sanki ay ikiye yarılmış, çadırımızın karanlığını emiyordu. Gözlerimi ışıktan alamıyordum. Bir tür traktör sesi gittikçe yaklaşıyordu.
''Yaşasıııın! Mehmet gerçekten yardım geliyor!''
Babam içeri koşarak girip, ''Çabuk lambayı söndürün, herkes sussun,'' diye sessiz bir şekilde bizi uyardı.
Yanılmıştım.
Annem hemen gaz lambasını söndürdü. Oynamadan önceki korkumuz yüreklerimize yeniden yerleşti. Gelenler de kimdi? Neler oluyordu?

Sezgin Irmakın gerçek bir hayat hikayesinden kurguladığı sinema tadındaki bu roman, bir solukta okunacak kadar sürükleyici ve sarsıcı. Küçük bir çocuğun hem ağlatan hem de güldüren hikayesini büyük bir ustalıkla işleyen yazar satır aralarında sizin hayatınıza da dokunacak.

''Kendi ocağına ateş düşmedikçe, dumanı boğmuyor insanı... Boğulana da ağlamıyor, tanımadıkça o insanı...''

Yağmur gitgide şiddetleniyor, çadırı yavaş yavaş bir sağa bir sola yatırıyordu. Annem arada bir bizlere bağırıyor, durum bildiriyordu.
''Oğlum şımarmasanıza, çadır başımıza yıkılacak.''
''Fırtınaya yakalandık! Baba Yunus, sen geminin etrafını tamir et. Anne Hazal, sen de gelen suları çabuk denize at! Batacağız. Mehmet çabuk yardım iste.''
''Yardım geliyoooor, dayanın!''
Gemimiz batmak üzereydi. Annem kızarmış kocaman eliyle iki benim, bir Mehmetin kafasına şaplak atarak bu oyunumuzu bozdu.
''Ne dedim ulan ben size. Sükut durun, zaten canım burnumda.''
İkimiz de yatağa uzanıp korkudan sustuk. Mehmet kulağıma doğru yaklaşıp, ''Ağabey çok acıktım, artık oyun oynamayalım,'' dedi. Dizlerini göğsüne doğru çekip arkasını döndü. Ağlıyordu.
O an sanki ay ikiye yarılmış, çadırımızın karanlığını emiyordu. Gözlerimi ışıktan alamıyordum. Bir tür traktör sesi gittikçe yaklaşıyordu.
''Yaşasıııın! Mehmet gerçekten yardım geliyor!''
Babam içeri koşarak girip, ''Çabuk lambayı söndürün, herkes sussun,'' diye sessiz bir şekilde bizi uyardı.
Yanılmıştım.
Annem hemen gaz lambasını söndürdü. Oynamadan önceki korkumuz yüreklerimize yeniden yerleşti. Gelenler de kimdi? Neler oluyordu?

Sezgin Irmakın gerçek bir hayat hik... tümünü göster


Değerlendirmeler

değerlendirme
Filtrelere göre değerlendirme bulunamadı

Baskı Bilgileri

Karton Cilt, 320 sayfa
2013 tarihinde, Beka Sanat Yayınları tarafından yayınlandı


ISBN
6056444005
Dil
Türkiye Türkçesi

Etiketler: roman (yerli)

Benzer Kitaplar

Şu An Okuyanlar

Şu anda kimse okumuyor.

Okumuşlar

adadenizi
1 kişi

Okumak İsteyenler

kujata
1 kişi

Takas Verenler

Takas veren bulunamadı.
Puan : hepsi | 1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10
Değerlendirme Zamanı: en yeni | en eski