Buzda Aşk (Chinooks Hokey Takımı, #2)

Chinooks Hokey Takımı Serisi Devam Ediyor.

Aşk Seni Bulursa, Aşk Yeniden ve Tutkulu Aşk kitaplarından sonra serinin yeni kitabı Buzda Aşk sizlerle…

Jane sadece erkeklerin başarılı olabileceği zannedilen bir iş yapmaktadır: Spor muhabirliği. Hokey gibi sert bir sporun ve birbirinden çekici hokeycilerin tam ortasında işini yapmaya ve başarılı olmaya çalışmaktadır. Ancak onun başarısız olması için her şeyi yapan birileri vardır: Başta Luc Martineau olmak üzere Chinooks’un tüm oyuncuları.

Erkeklerin krallığı gibi görünen bu oyunda kendini kabul ettirmeye çalışan bir kadın ve onu bekleyen sürprizlerle dolu bir aşk hikâyesi…

Heyecan, eğlence, buz ve hokeye hazır olun!

“Rachel Gibson kitapları eğlenceli, etkileyici ve kışkırtıcı…” Elizabeth Lowell

Chinooks Hokey Takımı Serisi Devam Ediyor.

Aşk Seni Bulursa, Aşk Yeniden ve Tutkulu Aşk kitaplarından sonra serinin yeni kitabı Buzda Aşk sizlerle…

Jane sadece erkeklerin başarılı olabileceği zannedilen bir iş yapmaktadır: Spor muhabirliği. Hokey gibi sert bir sporun ve birbirinden çekici hokeycilerin tam ortasında işini yapmaya ve başarılı olmaya çalışmaktadır. Ancak onun başarısız olması için her şeyi yapan birileri vardır: Başta Luc Martineau olmak üzere Chinooks’un tüm oyuncuları.

Erkeklerin krallığı gibi görünen bu oyunda kendini kabul ettirmeye çalışan bir kadın ve onu bekleyen sürprizlerle dolu bir aşk hikâyesi…

Heyecan, eğlence, buz ve hokeye hazır olun!

“Rachel Gibson kitapları eğlenceli, etkileyici ve kışkırtıcı…” Elizabeth Lowell


Değerlendirmeler

değerlendirme
4 puan

okuyucuya bişi vadetmeyen çerezlik bi kitap işte..

9 puan

muhteşemdi her zaman ki gibi... kesinlikle Rachel okunmalı :))

5 puan

7 puan

Chinooks Hokey Takımı serisinin ikinci kitabında bu sefer takımın kalecisi Luc Martineau ve hokey hakkında hiçbir şey bilmeyen bir hokey spikeri olan Jane’in hikayesi yer alıyordu. Kitabı ilk kitaptan hemen sonra okuduğum için ki aslında tüm seriyi peş peşe okuyorum, kıyaslama yapmamak mümkün olmuyor benim için. İlk kitapta karakterleri bayağı sevmiştim bu kitapta diyalogları, canım Chinooks Hokey Takımı’nın batıl inançlarını ve komik hallerini sevdim.
Konusundan bahsedecek olursam köşe yazarlığı yapan Jane, Chinooks Hokey Takımı’nın spikeri izne ayrılmak zorunda kalınca onun yerine geliyor. Hokey hakkında hiçbir şey bilmemesinden tutun, diğer oyuncuların batıl inançları yüzünden kadın spikerlerin ve onlarla yolculuk etmenin uğursuzluk getireceğini düşünürken işleri de bayağı zorlaşıyor haliyle. Luc ise tam anlamıyla Barbie bebek gibi kadınlardan hoşlanan bir hokey oyuncusu. Haliyle Jane gibi makyaj yapmayan, hep siyah giyinen ve kendi tabiriyle inek gözlükleri takan bir kadın ona pek de çekici gelmiyor. Öhöm, büyük konuşmamak lazım işte yukarıda Allah var.
Kitapta takıldığım iki noktadan biri çeviriyi eksik bulmamdı. Diğeri ise Luc ile Jane’in ne oldu ne bitti demeden birlikte olmaya başlamalarıydı. O kısım nedense bana eksik geldi. Ki kitap üç yüz sayfa bile değil ama ben daha farklı bir şekilde bekliyordum süreçlerini. Çok da zararı yok ama fazla üzerine düşülecek bir şey değil. Sevdiğim şeylerden biri ise ki aslında çok şey var, Jane’in pes etmeyen yapısı oldu yani onca erkeğin için de tek kadın başarılı olmak için bayağı azimli olmak gerekiyor.

10 puan

Serinin ikinci kitabı Jane ve Luc'n hikayesi.

Jane Seattle Times için Arkası Yarınlar yazmaktadır. Ayrıca aylık yazdığı Şehirdeki Bekar Kız yazıları ile tanınır. Önce ki kişitedavi gördüğü için Chinooks Hokey Takımıyla ilgili yazılar yazacak birine ihtiyaç vardır. Bu yüzden haber yapmak için spor muhabirliği teklifi alır. Aslında hokey ile ilgili bir şey bilmemesine rağmen kabul eder. Yapmak istedikleri olduğundan bu fırsatı kaçırmak istemez. Hokey takımıyla seyahat etmesi de gerekecektir. Oyuncular bir kadının onlarla seyahat etmesindense yüzlerine hokey topu yemeyi tercih ederlerdi. Ayrıca bir kadının olmasının uğursuzluk getireceğini düşününce Jane için zor zamanlar başlar.
Jane yabancısı olduğu alanla ilgili öğrenmeye çabalarken kendisini ciddiye almayan,sorularına bile cevap vermeyen oyuncular ile uğraşır. Bir de aralarında en sinir bozucu olan Luc Martineau ile yakınlaşması işleri daha da zor hale getirir.

Luc otuz iki yaşındadır.Onu tek başına olmaya iten bir doğası vardır.Bu sezon kanıtlaması gerekenler vardır. Onu en iyi yapan özelliklerine kavuşmuştur. Maç konusunda iyidir.Fiziksel sağlığı yerindedir.Kariyerinin en iyi sezonunu geçirmektedir.Profesyonel hayatı daha iyi durumda olamazdı. Özel hayatı ise berbat haldedir. Tabi Jane ile karşılaşana kadar. Jane çirkin değil sadedir. Bazı erkekler doğal kadınlardan hoşlanırken o hokey takımının oyuncuları gibi gösterişli, güzel kadınları sever. İyi görünmek için çaba sarf eden kadınları severken hayatına giren gösterişsiz Jane'den uzak duramaz ve yeni bir aşk doğar.

Açıkçası ilk kitabı daha çok sevdim. Özellikle başlar sıkıcı geldi. Neyse ki sonra düzeldi de beğenerek okudum.

8 puan

Başladım ve hemen bitti güzeldi sıkmadan bunalmadan ne ara bittiğini anlamadan okudum sırada Aşk Seni Bulursa var


Puan : hepsi | 1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10
Değerlendirme Zamanı: en yeni | en eski