Aşkname

Dilenciden sultana, köleden efendiye Hânım hey! Sen ki muhabbet gülistanıma revnak bağışlayanım, efendimsin. Sen ki arzum, emelim, hicranım ve elemimsin, ayrılığından dolayı yardım dilenmeye takatim yok senden, kapında kendini kaybedenlere gıptayla geçen ömrümde bir takate de ihtiyacını kalmadı artık. Sevgili eşiğinde ölene değil sağ kalana şaşmak gerekir, der bir bilge ama ben senden uzakta, aşkınla hasta ama aşk sayesinde sıhhatteyim. Araya bunca yılın hasreti girmişken bir gün seni görmeye dayanabilir miyim bilmem, ama her sabah seni görüyor ve yüzünden aldığı güzellik ile insan içine çıkıyor diye güneşe, eşiğini döne dolaşa senden nur çalıyor diye her aksar mehtaba bakıyorum, bilesin. Bugün nasılsın ey kâinatın başı dönmüş yıldızı? diyorum ona, hasbihal ediyorum; Ne haldedir sevgilim, hoş mudur, safaca mıdır İstanbullar sultanı bugün? diye tekrar soruyorum. Hiç benim bulunduğum yerden daha kederli bir âleme doğdun mu sen; hiç aşkta altüst olmuş bencileyin bir firkatzede üzerine parladın mı? diye sitem ediyorum bazen... Velhasıl günlerce ve gecelerce güneşlere ve aylara durmadan ve dinlemeden seni soruyorum, hâlâ bir haberini alamayışımı şikâyetle söylüyor, anlatıyorum. Senin beni unutma ihtimalini hatırlayıp çıldırıyorum bazı günler ve bazı geceler yüzünü eskisi gibi hayal edemeyeceğimden korkup kahroluyorum. Sonra tövbeler ediyorum. Seni unutma ihtimalini düşündüğüm için.

Dilenciden sultana, köleden efendiye Hânım hey! Sen ki muhabbet gülistanıma revnak bağışlayanım, efendimsin. Sen ki arzum, emelim, hicranım ve elemimsin, ayrılığından dolayı yardım dilenmeye takatim yok senden, kapında kendini kaybedenlere gıptayla geçen ömrümde bir takate de ihtiyacını kalmadı artık. Sevgili eşiğinde ölene değil sağ kalana şaşmak gerekir, der bir bilge ama ben senden uzakta, aşkınla hasta ama aşk sayesinde sıhhatteyim. Araya bunca yılın hasreti girmişken bir gün seni görmeye dayanabilir miyim bilmem, ama her sabah seni görüyor ve yüzünden aldığı güzellik ile insan içine çıkıyor diye güneşe, eşiğini döne dolaşa senden nur çalıyor diye her aksar mehtaba bakıyorum, bilesin. Bugün nasılsın ey kâinatın başı dönmüş yıldızı? diyorum ona, hasbihal ediyorum; Ne haldedir sevgilim, hoş mudur, safaca mıdır İstanbullar sultanı bugün? diye tekrar soruyorum. Hiç benim bulunduğum yerden daha kederli bir âleme doğdun mu sen; hiç aşkta altüst olmuş bencileyin bir firkatzede üzerine parladın mı? diye sitem ediyorum bazen... Velhasıl günlerce ve gecelerce güneşlere ve aylara durmadan ve dinlemeden seni soruyorum, hâlâ bir haberini alamayışımı şikâyetle söylüyor, anlatıyorum. Senin beni unutma ihtimalini hatırlayıp çıldırıyorum bazı günler ve bazı geceler yüzünü eskisi gibi hayal edemeyeceğimden korkup kahroluyorum. Sonra tövbeler ediyorum. Seni unutma ihtimalini düşündüğüm için.


Değerlendirmeler

değerlendirme
10 puan

Bence İskender Pala Aşk konusunu hep yamalı. Çünkü anlatım dili, hikayeleştirmesi bir harika.
yine keyif alarak bir çok öykü okudum...

Profil Resmi
9 puan

Aşk'ın en masum halleri... İskender pala yine yüreğime dokundu.

Profil Resmi
10 puan

adı üstünde zaten aşkın anlatımı ne zaman kötü olur ki üstelik iskender pala ise mümkün değil...

10 puan

vay be dediğim kitaplardan birisin

10 yıl, 10 ay
Profil Resmi
10 puan

Aşk uyumadan önceki son şey, uyandığı zaman ki ilk şeydir..
"ama ben senden uzakta aşkınla hasta ama aşk sayesinde sıhhatteyim, senin beni unutma ihtimalini hatırlayıp çıldırıyorum bazı günler ve bazı geceler yüzünü eskisi gibi hayal edemeyeceğimden korkup kahroluyorum..." eskiden insanlar duygularını ne kadar güzel dökebiliyormuş ,dilimiz ne kadar zenginmiş... aşkı anlatan harika bir eser...

8 puan

adında anlaşılacağı gibi konusu aşk.
dört farklı hikayede aşkı anlatmış yazar her bölümde dönemin tarihi yapısını da detaya girmeden belirtmiş.Ben beğendim özellikle 'pervanenin kanıtlarında ve denizler boyunca aşk ' bölümlerini.küçük hikayelerle ufkunuz açılacak ve yeni şeyler öğreneceksiniz.

tamamen öznel notum:İskender Pala'nın kötü kitabı yoktur :)

Profil Resmi
10 puan

İskender Pala'yla bu kitapla tanıştım. Bitirdikten sonra da hayranı oldum. Tüm romanlarını okumuş bulunmaktayım. Yeni çıkan 'Mihmandar' kitabını da sabırsızlıkla ve büyük bir heyecanla bekliyorum. Bu muhteşem kitabı da değer verdiğim iki arkadaşıma hediye olarak aldım. Aşkname, aşkın ölümsüzlüğü ve büyüleyiciliği ile işlenmiş hikayelerden oluşan enfes bir kitap. İskender Pala okumayan arkadaşlarıma bu kitapla başlamalarını tavsiye ediyorum.
Aşk; uyumadan önceki son şey, uyandıktan sonraki ilk şey. (Kitaptan)

10 puan

Aşk üzerine mükemmel bir kitap...

6 puan

İskender PALA'nın okuduğum ilk ve tek kitabıdır. kitapta konu edilen karakterlere ait olay ve hikayeler epey üzmüştür beni. " Kırk yıllık Kani olur mu yani ?" Sözünün artık kullanmaktan utanır etmiştir beni ve bir o kadar da üzmüştür konusu itibari ile. Belirttiğim gibi diğer yazdıklarını bilmem ama hani bu okunur.

9 puan

Cinsellikten, şehvetten uzak saf aşkı anlatan bir kitap...Aşk böyle güzel anlatılır işte bir de böyle güzel yaşanabilse...


Baskı Bilgileri

Ciltsiz, Melisa Matbaacılık , 225 sayfa
Kasım2007 tarihinde, Kapı Yayınları tarafından yayınlandı


ISBN
9789944486552
Dil
Türkiye Türkçesi

Etiketler: hikâye, roman

Benzer Kitaplar

Şu An Okuyanlar

avea11 yuskara qwert
3 kişi

Okumuşlar

tuba oarslangil hattatt kezibans betüll
268 kişi

Okumak İsteyenler

tuubasr BlackMysterious omerfrkcetin ayse.bykl İkisekerlihayat
59 kişi

Takas Verenler

Funda Keşküs
1 kişi
Puan : hepsi | 1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10
Değerlendirme Zamanı: en yeni | en eski