“Sizi uyarıyoruz: Millennium üçlemesi kesinlikle bağımlılık yapıcı.” - The Guardian
“Dönüp tekrar tekrar okumak istiyorsunuz. Millennium üçlemesi bu milenyumun en iyi üçlemesi.” - John Timpane, Philadelphia Inquirer
“Stieg Larsson’u okumak, sert bir kahve gibi sizi canlandırır… Kitaplar sıra dışı bir şekilde aksiyon dolu ve düpedüz bağımlılık yaratıcı. Larsson son derece zeki bir aktivist ve feminist olmanın yanı sıra Tanrı vergisi bir aksiyon yazarlığı yeteneğine de sahip…” - David Kamp, New York Times
“Kasırga gücünde bir roman. Alexandre Dumas’ın Üç Silahşörler’ini veya Charles Dickens’ın romanlarını aynı hararetli heyecanla okumuştum. Olağandışı… Hiç gocunmadan söylüyorum: Muhteşem.” - Mario Vargas Llosa, El Pais
“Larsson üstün bir yazar. Kurgunun birçok katmanını sıkıca bir ipe bağlıyor ve sayfa sayfa okuyucuyu sürüklüyor. Kitabın sonu, böyle bir seride isteyebileceğiniz her şeyi size veriyor.” - Leonard Zeskind, Kansas City Star
“Her yeni nesil Salander ve Blomkvist’i bir gün okuyacak ve onların dünyasına kapılacak.” - Sarah Weinman, BN.com
“Şu anda yaşadığımız hayatı yüzlerce ve yüzlerce heyecanlı sayfada yeniden keşfetmek isteyen kimse bu üçlemeyi kaçırmasın. Son kitabın muhteşem bir kurgusu var. Kitap, çağdaş edebiyatın en mükemmel sonlarından birine doğru ilerledikçe kitap hiç bitmesin istedim.” - Alan Cheuse, Chicago Tribune
“Kalbinizi durduracak sahnelerde polisiye edebiyatın en unutulmaz karakterleriyle tanışmaya hazırlanın. Bu kitap Larsson’un ismini edebiyatın en orijinal ve tutkulu seslerinden biri olarak tarihe kazıyor.” - Ellen Shapiro, People
“Millennium serisi dünya çapında benzersiz bir yayıncılık mucizesi.” - Kate Mosse
“Hayranlarını hayal kırıklığına uğratmayacak; bu kitabı da gecenin ilerleyen saatlerine dek okuyacaksınız. … İsveçli bir bilgisayar manyağının bizi soluksuz bırakabileceğini kim düşünebilirdi ki?” - Daily Express
“Olağanüstü… Okuyucular kitabı okurken yerlerinden bile kıpırdayamayacak. ” – Sunday Times
“Sizi uyarıyoruz: Millennium üçlemesi kesinlikle bağımlılık yapıcı.” - The Guardian
“Dönüp tekrar tekrar okumak istiyorsunuz. Millennium üçlemesi bu milenyumun en iyi üçlemesi.” - John Timpane, Philadelphia Inquirer
“Stieg Larsson’u okumak, sert bir kahve gibi sizi canlandırır… Kitaplar sıra dışı bir şekilde aksiyon dolu ve düpedüz bağımlılık yaratıcı. Larsson son derece zeki bir aktivist ve feminist olmanın yanı sıra Tanrı vergisi bir aksiyon yazarlığı yeteneğine de sahip…” - David Kamp, New York Times
“Kasırga gücünde bir roman. Alexandre Dumas’ın Üç Silahşörler’ini veya Charles Dickens’ın romanlarını aynı hararetli heyecanla okumuştum. Olağandışı… Hiç gocunmadan söylüyorum: Muhteşem.” - Mario Vargas Llosa, El Pais
“Larsson üstün bir yazar. Kurgunun birçok katmanını sıkıca bir ipe bağlıyor ve sayfa sayfa okuyucuyu sürüklüyor. Kitabın sonu, böyle bir seride isteyebileceğiniz her şeyi size veriyor.” - Leonard Zeskind, Kansas City Star
“Her yeni nesil Salander ve Blomkvist’i bir gün okuyacak ve onların dünyasına kapılacak.” - Sarah Weinman, BN.com
“Şu anda yaşadığımız hayatı yüzlerce ve yüzlerce heyecanlı sayfada yeniden keşfetmek isteyen kimse bu üçlemeyi kaçırmasın. Son kitabın muhteşem bir kurgusu var. Kitap, çağdaş edebiyatın en mükemmel sonlarından birine doğru ilerledikçe kitap hiç bitmesin istedim.” - Alan Cheuse, Chicago Tribune
“Kalbinizi durduracak sahnelerde polisiye edebiyatın en unutulmaz karakterleriyle tanışmaya hazırlanın. Bu kitap Larsson... tümünü göster
İnanılmaz bir kurgu... Uzun zaman önce okumuş olmama rağmen halen daha tekrar tekrar okumak istediğim nadir serilerden
Bitmese de devam etse dedirten serinin son kitabı. Bitmesine gerçekten üzüldüm; arkadaşım gibi olmuşlardı. Lisbeth ve Mikael bağımlılık yapıcı, aslında tüm karakterler öyle, ağır ağır ve akılda kalıcı işlenmiş. Bazı ara karakterlerin ve olayların ince ayrıntılarına girilmesi arada sıkmıyor değil ama diğer sayfalara geçebilmek için hızla çeviriyorsunuz sayfaları ve bir bakmışsınız bitmiş.
Filmine gitmeyi asla düşünmüyorum çünkü hayal kırıklığına uğrayacağımı, sürekli bir karşılaştırma içerisinde olacağımı biliyorum. Buna karşın kitapları herkese öneriyorum. Bol heyecanlı, entrikalı, hoş bir seriydi.
http://beyazkitaplik.blogspot.com/2012/02/ar-kovanna-comak-sokan-kz-stieg-larsson.html
herkesin okuması gereken bir kitap bence. Tüm serinin hemen okunup kaçırılmaması gerekiyor. :-)
veee serinin son kitabı harika bir kurgu okurken içinde kayboldum resmen lisbeth karakteri inanılmaz bütün seriyi okuyun derim
SÜper bir kurgu ve final. Hiç sıkılmadan okuyacağınız ve içinde kaybolacağınız bie seri. Kitaplar bittikten sonra filmleride izlemenizi tavsiye ediyoorum İsveç yapımı olanları tabii ki...
Favori serim olan Millenyum Üçlemesinin son kitabı. Bu seri kesinlikle okunmalı.
İlk iki kitabından kesinlikle daha güzeldi. Daha heyecanlı, özellikle son kısımda davanın sonuçlanması bölümünde çok heyecanla okumuştum. Sıkıcı özellikte değil. Kalın olmasına bakmayın.
ilk iki kitaptan sonra üçüncü kitap için beklentiler çok
yükseliyor ama kitap beklentimi karşılamadı ne yazık ki.
800 sayfa bence son kitap için fazla olmuş.
son kitapta ilk iki kitabın karakterlerinin yanında ekstra karakterlerinde hikayeleri devreye giriyor.yazar hikayeyi uzatmak istemiş bence.son kitap için onca olaylar zincirinin ve iki kitabın birikiminin ardından slander'ın mahkemesinin tek duruşmada bitmesi bence olmamışı.gerçi anika savcının baş tanığını yerle bir etti ama yine de tek duruşma da her şey bitmemeliydi.
neyse seri kitap olması hasebiyle son kitabın okunması şart.ama ben ilk iki kitap kadar son kitabı sevmedim.
1- Ejderha Dövmeli Kız
2- Ateşle Oynayan Kız
3- Arı Kovanına Çomak Sokan Kız
Bu sıralama hem kitapların yayın zamanları, hem de puanlamaları için doğru bir sıralamadır diye düşünüyorum.
Evet maalesef Milenyum Serisinin son kitabı bu"ARI KOVANINA ÇOMAK SOKAN KIZ".
Bir çok düğümün bu kitap ile çözülmesine rağmen eminim bir dördüncü kitabı daha olsaydı Larsson onu da aynı heyecan ile okumamızı sağlardı.
bestemina.blogspot.com
Türünün en iyisi sayılabilecek kitaplar serisinin ilk kitabı . Kitapları okurken Mikael Blomkvist i Stieg Larsson olarak hayal etmiştim hep .
Bu kızın ne biçim bir ailesi varmış yaww ölmeyen bir baba acı hissetmeyen bir erkeke kardeş ve peşinde norveç polisi heyecenlı bir final ilk kitabı okuduysanız bunu da okursunuz seri bititrmek lazım diy mi? :))))))
Bir yandan okuyor, bir yandan içimden sayıklıyordum: Lütfen hemen bitsin çok merak ediyorum! Hayır, hayır bitmesin, bu kitaptan ayrılmak istemiyorum, devamı yok!
Tavsiye üzerine bulaştığım bir üçlemenin ilk kitabı.Tavsiye edildiği kadar etkileyici,serinin diğer iki kitabını da film tadında okudum.Tavsiyedir ;)
Bu kadar karakter, böylesi bir kurgu, böylesi alışık olmadığımız bir kültür ve dil zemini içinde nasıl bu denli iyi anlatılmış olabilir hala aklım almıyor. Bir noktasında da "aman ya buna filanca yerden esinlenilmiş" diyemiyorsunuz.
inanılmaz olaylar eşliğinde nefes almadan okuyacağnız serinin en son ve heycanlı kitabı aksiyon macera dram ve korku hepsi bu kitapta toplanmış
Milennium serisinin son kitabı. O kadar muhteşemdi ki 4.'sünün çıkmayacak olması çok kötü. Yazarın hayatını kaybetmesi edebiyat dünyası için büyük kayıp. Baş karakterler Lisbeth Salander ve Mikael Blomkvist'in kendilerine özgü tarzları kitabı çarpıcı hale getiriyor. Bu üçlemeyi bitirenlerin tadı damağında kalacak. Kaçırmayın.
Kesinlikle muhteşem bir ücleme kitaplarda hiçbir zaman heyecan bitmiyor surekli bi hareket surekli bi heyecan kesinlikle tavsiye edilir
serinin son kitabı yine gümbür gümbür tam sonunda tüm sorular çözüldü derken herşey yeniden başlıyor ve sonu güzel bitiyor
cok sevdim her üç romanı. daha dün bitirmeme ragmen Lisbethi şimdiden özlüyorum
okuduğum t polisiye romanlar içinde favorimdir.Bende yeri her zaman ayrı kalacaktır :D
Bu kitapta biraz daha başlangıç kitabının havası var sanki. Ateşle Oynayan Kız neredeyse seriden bağımsız okunabilecek kadar kendi kurgusunu taşıyordu. Ta ki finale kadar. Arı Kovanına Çomak Sokan Kız da işte bu finalden hareketle tam bir devam kitabı. Belki de tek bir kitabın birinci ve ikinci cildi olarak düşünmek gerek. Zira bu kitabın kendi başına bir kurgusu yok. Yeni açılımlar yapmak yerine mevcut olanı güzelce toparlama yoluna giden, olaydan çok karakter ağırlıklı ilerleyen bir kitap.
Nato’nun dünyaya armağanı!! Gladio tipi örgütlenmeden “kurgusal olarak” İsveçin payına düşen Servis ile müşerref olduğumuz, Larsson tarafından yazılan bu son kitapta gerçekten de tam bir arı kovanına çomak sokma durumu var. Bununla birlikte mahkeme sahnesine kadar oldukça durgun ilerliyor. Akıcılık yine sorunsuz, özelikle mahkeme kısmı merakı sürekli besliyor. Kime ne oldu sorularına iyi kötü cevap bulabilmiş olmak ve Lisbeth ile ilgili düğümlerin çözülmüş olması beğendiğim detaylar. Yine de üç kitaptan hangisi diye sorulsa finali ayrı tutmak şartıyla ikincisi derim.
Serinin son yayınlanan kitabı olmasından kaynaklı devam eden ilginç yeni bir konu yok bu da kitabı sıkıcılaştırmış. Ayrıca kitap gereksiz şekilde uzun tutulmuş ve betimlemeler sürekli tekrar edilmiş. Yalnızca seri bitsin diye okudum.
Beni en çok etkileyen kitaptır sersinden biridir. Steig Larson keşke ölmeseydi de daha çok kitap yazsaydı dedirtecek kadar güzel bir kitap. Ah salander ah:)
Karton Cilt, 799 sayfa
2010 tarihinde, PEGASUS tarafından yayınlandı
Lisbeth Salander Kitabın baş karakteri kendinden beklenemeye büyük işler beceren Bilgisayar dahisi.
Mikael Blomkvist Kitabın erkek kahramanı gözü pek araştırmacı gazeteci.