Anarşist

(!) Bu kitabın konusu yazarın Yıkıma Giden Adam ve 24. Yüzyılda Cinayet kitaplarıyla aynıdır, sadece yayınevleri ve basım yılı farklıdır (!)

(!) Bu kitabın konusu yazarın Yıkıma Giden Adam ve 24. Yüzyılda Cinayet kitaplarıyla aynıdır, sadece yayınevleri ve basım yılı farklıdır (!)


Değerlendirmeler

değerlendirme
10 puan

Bilim Kurgu okumadıysanız başlamak için harika bir kitap. Okuduğum ilk Bester kitabı. Ama daha önce okuduğum bilim kurgularla karşılaştırabilirim. Yoğun psikolojik öğelerin olduğu harika bir roman. Olayların örgüsü, birbirine bağlanışı, okurken sanki film izliyormuşcasına kafanızda canlanması çok çok iyi. Kesinlikle filminin çekilmesi gerekiyor.

9 puan

Harika bir Alfred Bester eseri.
Bester zihin okuma olgusunu sosyal bir arka plana oturtup bunun üzerine ince ince işlenmiş bir cinayet öyküsü eklemiş.

Bilimkurguya gönül veren Selma Mine çevirisi güzel, zihni dert bulmasın.

8 puan

Kitabın yorumu için:

http://www.seymaatasoy.com/2016/06/ykma-giden-adam-alfred-bester.html

9 puan

İthaki'nin bilimkurgu klasikleri serisinde şu ana değin okuduğum en iyi kitap buydu. Çok ilgi çekici bir konusu var. Ayrıca bilimkurgu olmasına rağmen teknik terimlere boğmayan sürükleyici bir roman.

7 puan

Bilimkurgu çok anlaştığım bir tür değil açıkçası, mühendislik diliyle oldum olası aram iyi değildir. Fakat tarihin ilk Hugo Ödülü’nü kazanan bu eserde bilimkurgudan fazlası var. Polisiye ve bilimkurguyu başarılı bir şekilde harmanlaması bir yana ve kendisinden 30 yıl sonra yükselişe geçecek olan cyberpunk akımının da temeli sayılabilecek bu kitap bana göre yabana atılmayacak distopik bir atmosfere de sahip. 24. Yüzyılda geçen hikayede yer alan suçtan arındırılmış galaksi bir ütopya gibi dursa da sınıfsal çatışmalar ve toplumun yozlaşmışlığıyla ama en çok da suçtan arındırmanın temelini oluşturan düşünce okuyabilen polisleriyle gayet distopik bir fon. Fakat distopya olmasını engelleyecek kadar umutlu ve güzel bir bakış açısına sahip. Bu romanda gerçekten ütopik olan tek konu ise insanı ters köşeye yatıran “Yıkım”ın kendisi.

Roman 1952 yılında yazılmasına karşın Esper denilen düşünce okuyabilen sınıfıyla olsun, bu sınıfın msnvari smiley destekli düşünce diyalogları olsun, isimlerdeki günümüz yazılımlarından aşina olduğumuz simge ve kelimelerle olsun, bugünkü şok tabancasının atası sayılabilecek silahlarıyla olsun nasıl bir ilerigörüşlülüktür bu dedirtiyor. Suçu ve cezası tahmin edilebilir bir eser olsa da cezanın kendisiyle yanıltan, suçun aşamaları boyunca temposu düşmeyen, ayrıca oldukça mizahi dozu yüksek diliyle de akıp giden bir kitap. Özellikle Yıkım’ın mantığı ve finaldeki hitabıyla iz bırakıyor.

10 puan

Olay örgüsü çok güzel, her noktayı bir yere bağlıyor, havada kalan birşey yok.
Anlatımı akıcı, ama pek edebi olduğu söylenemez. Zaman zaman Boris Vian'ın Günlerin Köpüğü kitabını okur gibi hissettirdi (absürdlük değil demek istediğim, anlatım biçimidir.)
Yazarın kahramanlarına pek merhametlice yaklaştığını da düşündüm.

8 puan

İçinde çok ince göndermeler bulunan güzel, akıcı bir bilimkurgu.


Baskı Bilgileri

Karton Cilt, 223 sayfa
Okat Yayınları tarafından yayınlandı


Dil
Türkiye Türkçesi

Diğer baskılar


Benzer Kitaplar

Şu An Okuyanlar

Şu anda kimse okumuyor.

Okumuşlar

garbage zerothh
2 kişi

Okumak İsteyenler

Ayka
1 kişi

Takas Verenler

Takas veren bulunamadı.
Puan : hepsi | 1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10
Değerlendirme Zamanı: en yeni | en eski