Şeker Portakalı (Zeze, #1)

9 puan

Bazı kitaplar vardır ki övüle övüle bitirilemez. İşte Küçük Prens, Kürk Mantolu Madonna, Olasılıksız, Simyacı gibi. Bu tarz kitapların arasında kendisi için kurulan övgü sözcüklerini tam olarak karşılayan sımsıcacık bir kitap. Küçük Prens hayatımın kitabı olmadı, Simyacı benim için hiçbir anlam ifade etmez, hayatıma yeni bir bakış açısı filan getirmedi, Olasılıksız' ı okuduktan birkaç gün sonra hatırlamıyordum bile, Kürk Mantolu Madonna bence sadece benim değil, kimsenin hayatının kitabı olamaz... Görüldüğü gibi bana göre övülen, bir misyon yüklenen kitapların hepsi o misyonun, o övgülerin altında eziliyor. Bu kitap ise kendisi için söylenen ''çok hüzünlü, çok samimi, çok sıcak, çok sevimli, çok acı, çok anlamlı'' gibi sayısız tanımlamayı sonuna kadar hak ediyor.

Ufacık bir çocuk Zeze ve kitap onun gözünden, onun çevresinde olan bitenleri anlatıyor. Sinan Çetin Komiser Şekspir filmi için demişti ki ''amacım ağlatmak olsaydı bunu yapardım, çok daha fazla ağlatabilirdim insanları'' işte ben de bu kitap için onu düşünüyorum. Okurken ağladım ama yazarın amacının okuyucuyu ağlatmak olduğunu düşünseydim nefret ederdim belki de kitaptan oysaki ben okurken ''isteseydi çok daha fazla ağlatabilirdi'' dedim. İşte kitabı benim için asıl güzel yapan kısmı buydu. Vasconcelos bir çocuğun gözünden sıradan bir hikaye anlatmıştı, çok doğal anlatmıştı, yapmacıksızdı ve çok güzeldi.

Yorumlar
« geri ileri »

0 ile 0 arası yorum gösteriliyor, toplam 0 yorum.
Yorum yazılmamış.
« geri ileri »