Onüç Günün Mektupları

10 puan

Çok içten bir dil, çok samimi bir yaklaşım, çok imrenilesi bir aşk... Cemal Süreya’nın kısa bir ayrılık süresince karısına yazdığı aşk mektuplarını içeren, okuduğum ilk Cemal Süreya kitabı. Bu kitapla internetten okunan özlü sözlerinin, şiirlerinin yazarın gözünde ki anlamlarını keşfettim. Yaşadığı hayat, sevdiği mekanlar ve insanlar, kelimelere çok daha farklı ve özel bir anlam yükledi.
Aslında kitap çok sade, çok sıradan ve çok bizden ama bir o kadar da tüm bu saydıklarımın tersi. Yazar tüm samimiyetiyle kalbindekileri kağıda dökmüş. Yattım, kalktım, rakı içtim, seni düşündüm diyor. Bunlar bizden. Ama öyle cümleleri, hatta kelimeleri var ki, düşünüyorsunuz. Biz ne zaman mektup yazmayı bıraktık? Ne zaman şiir yazmayı bıraktık? Bunlar eskiden insanların yapmaktan gurur duydukları eylemlerdi. Ne oldu da bunu kaybettik?
“Yaşlanıp oyle kol kola yürüyelim mi? Ne güzel yaşlanırsın sen.”
Ne oldu böyle güzel cümleleri kuran insanlara?

Yorumlar
« geri ileri »

0 ile 0 arası yorum gösteriliyor, toplam 0 yorum.
Yorum yazılmamış.
« geri ileri »