Küçük Şeylerin Tanrısı

8 puan

Çoğu kitaba nazaran edebi yönünün verdiği tatlılıkla pençe gibi yakamdan çekmeyi ve çekiştirmeyi, gerektiğinde de ittirmeyi başaran bir kitap oldu.
Kitap hikayenin sonunda başlıyor ve ortasında bitiyor. Başlangıcı ortasında bir yerlerde. Roy, okuyucudan yüzde yüz bir dikkat bekliyor.
Küçük Şeylerin Tanrısı çift yumurta ikizleri Rahel ile Esta’nın çocukluğunda başlıyor.. Her şey gibi...
Buradan kast sisteminden tutup , çok kısa verilmiş bir aşk öyküsüne , Rahel ile Esta'nın şahit olduğu çalkantılı dünyadan , acımasızlığın ve mutluluğun verdiği tatlı ve acı tebessümler gibi bir çok şeye rastlayabiliyorsunuz. Ruhunuzda yara açmasını başarabilen ve buna rağmen merhemsizde bırakmayan bir kitabı elinizde tuttuğunuzu hissedip egzotik ağırlığıyla karşılaşabiliyorsunuz.

Küçük Şeylerin Tanrısı ; okuması zaman zaman güç ama merak duygusunu ön planda tutup Hindu'ların yaşamına, yaşantısına ve sistemin çarklarında gidip gelen hayatları izleyebilen inanılmaz bir roman.

"Yıkılan ve yeniden kurulan küçük olaylar , sıradan şeyler , yeni bir anlam katan şeyler birden bir öykünün ağartılmış kemikleri oluverirler."
Doğru söze ne hacet. Şu cümlenin sarsıcılığı su götürmez bir gerçek. En basit küçük olayların ,tekrarlanabilenleri kast ediyor - daha önce olup aynı anlamı yükleyemediğimiz , insan hayatından hiçbir zaman silinemeyecek bir koku gibi yer edindiğine şahit olabiliyoruz ve farklı gözlerden bakıldığında ne de ufak bir şey olduğunu görüp kendimize ve olaya hayret edebiliyoruz.

"Kadına dokunurken , onunla konuşamıyordu ; onu severken bırakıp gidemiyordu; konuşurken dinleyemiyordu ; savaşırken kazanamıyordu."

Klasik ama yinede çekici bir tarafı var bu cümlenin. Kapalı bir zindan gibi esir ediyor insanı.

Edebi bir haz almak isteyenler için okunacak bir kitap.

Yorumlar
« geri ileri »

0 ile 0 arası yorum gösteriliyor, toplam 0 yorum.
Yorum yazılmamış.
« geri ileri »