Koleksiyoncu

10 puan

Bir geri zekalının romanı. Sakın yanlış anlaşılmasın romanın başkarakteri gerçekten geri zekalı. Yaşayacak kadar akla sahip birinin, zekası ve kalbiyle hayatı yorumlayışı ve başka hayatları hiç edişi, insanın kalbini şu sıcakta daha bir terletiyor. Koleksiyoncuya bir gün piyango gibi bir şeyden para çıkar ve o parayla yaşanabilecek onca güzel şey varken, bu kıt gider bir sanat öğrencisi kızı kaçırır. Kendince aşıktır. Kızın kurduğu cümlelere verdiği tepkiler, o anlamayan halleri ve korkunç bencilliği insanı çıldırtıyor. Kız ne derse alır Fransız parfümü ister, 14 şişe parfüm getirir. Kız şoke olur, çünkü bu çok paradır. Ama neye yarar? Aradaki zeka, kültür ve zevk farklılıklarının uçurum olduğu bu psikolojik gerilim romanını gerçekten beğenerek okudum. Tabi o kelebekleri kanatlarından tutup, bir yöntemle ölmelerini izleyen koleksiyoncu ruh hastasını dan dun odunla dövmek istemedim değil. Kıza o kadar üzüldüm ki sanki gerçekmiş gibi onun hapis hayatını yaşadım. Kitabın sonu da ayrı bir darbe indirdi beynime.

Boyalar, renkler hep ilgimi çeker. Fonda bu kaçırılma olayı var ama sanatla ilgili güzel tespitler, bakış açıları, konuşmalar da var. Bu kitabı zekasızlığın bir insana neler yaptırabileceğini görmek, gerilmek, biraz da sanatla ilgilenmek isteyenlere tavsiye ederim.

Yorumlar
« geri ileri »

0 ile 0 arası yorum gösteriliyor, toplam 0 yorum.
Yorum yazılmamış.
« geri ileri »