Kadınlık Arzuları

6 puan

“Kadınlar eril normdan farklılaştırılmış cinstir. Ve belirlenmiş cins olarak kadınlar imgelerle çalışmaya koyulurlar. İmge saplantılı kültür tarafından yaratılan komut “ Çalışın, kendinizi değiştirin! Daha iyi görünün! Daha erotik olun!” dur. Ve bu ideale ulaşma komutunun aracılığıyla, toplumumuz kadın bedeni üzerine bir mesajı yüksek sesle ve açıkça yazar:
Hareket etme, arzu etme, erkeklerin ilgisini bekle.”
(Rosalind Coward, Kadınlık Arzuları)

"Birisiyle seviştiğimizde onun “ kompleksleri” yle tanışmayı beklemek zorundayız; “ yansımacılığa”, “ savunmacılığa” , “sahiplenmeciliğe” dikkat etmeliyiz.“ Bağımlılık” ve “ bağımsızlık” derecelerini “ tartışmayı” beklemeliyiz; ve herhangi bir “ güvenlik” sağlanmadan önce “ çatışma” yada “ güçlük’lere hazır olmalıyız."
(Rosalind Coward, Kadınlık Arzuları)

“Toplumumuz cinsiyet çizgilerinde katı bir sınırla bölünmüştür ve bu eve kadar uzanır. Evin sorumluluğunu ne kadar eleştirisiz yüklenirse yüklensin, evi hiçbir zaman bir hapishane gibi görmemiş kadın yoktur.”
(Rosalind Coward, Kadınlık Arzuları)

“Toplumumuz cinsiyet çizgilerinde katı bir sınırla bölünmüştür ve bu eve kadar uzanır. Evin sorumluluğunu ne kadar eleştirisiz yüklenirse yüklensin, evi hiçbir zaman bir hapishane gibi görmemiş kadın yoktur.”

(Rosalind Coward, Kadınlık Arzuları)

“Erkekler kadınlara dikkatle bakmalarını kadınların estetik çekicilikleri gerekçesiyle savunuyorlar. Fakat kadınların bu sözde estetik değeri, kadın bedeninin “ uzaktan” görünüşü hakkında kararlaştırılmış bir tercihten başka bir şey değildir. Kadınların estetik çekiciliği, kadınların vücuduna bakmak kadınları uzakta, ayrı tutmak tercihini ve bunu yapabilme gücünü gizler. Belki de uzaktan cinsellik erkeklerin kadınlarla girebildiği tamamen güvenli olan tek ilişkidir. Belki de diğer ilişki biçimleri onlar için çok tedirgin edicidir. Çağdaş toplumu niteleyen kadın imgeleri bolluğu, kadınların kararlılıkla uzak tutulmasına dayanan bir gözetlemecilik biçimi olarak görülebilir. Gözetlemecilik özel bir istek nesnesine yakın olmak yerine ona bir röntgenci gibi uzaktan bakarak cinsel zevk almanın bir yoludur. Ve röntgenciler her zaman kontrolü elde tutarlar. Röntgenci her durumda gördüklerinin anlamını kendi belirler. Uzaktır ama güvencededir. Yirminci yüzyıl seksolojisinin şaşırtıcı“ bulgularından” biri olan, cinsel ilişki sırasında bile cinsel imgelerin yaygın kullanımının nedeni bu mudur?”

(Rosalind Coward, Kadınlık Arzuları)

“Kültürel ideal cinsel olarak olgun kadın üzerinde bir tabuya varıyor. Bu tabu, cinsel olarak erkeklere ve kadınlara uygun davranışlara ilişkin diğer ideolojilerle yakından bağlıdır. Örneğin, yasasalar tarihi olarak kadınları cinsel sorumluluk sahibi bireyler olarak tanımlamaya pek yanaşmamıştır. Kanun hükümlerinde sadece erkeklerin cinsel suç işleyebilecekleri öngörülür ve bunun tek nedeni gerçekten erkeklerin kadınlara saldırması değildir. Bu yasal ideolojiler sadece erkeklerin etkin cinselliğe sahip oldukları, dolayısıyla sadece erkeklerin cinsel bir suç işleyebilecekleri inancı üzerine inşa edilmiştir. Bu söylemlerde kadınlar erkeklerin girişimlerine cinsel olarak karşılık veren ya da bu girişimlerin edilgin kurbanı olan kişiler olarak tanımlanırlar. Aslında son zamanlarda yasalar üzerine feminist yazıların ortaya koyduğu gibi, yasanın işleyişi kadınların cinselliği hakkında çok belirli inançlara sahiptir. Tecavüz davalarında sık sık kadını suçlu bulma, kadının tecavüzü bir şekilde “ istediğini” ve erkeğin cinsel saldırısını davet edici mesajlar verdiğini kanıtlama yönünde girişimlerde bulunulur. Yani yasa hükümleri kadınları erkeklerin etkin cinselliği karşısında korur gibi görünürken, yasanın uygulanışı genellikle kadını yargılamaya ve saldırıdaki sorumluluk derecesi hakkında kadını sorguya çekmeye yarıyor. Tecavüzün yasal işlemindeki ideoloji eril ve dişil davranış hakkındaki genel ideolojilere uygun düşüyor. Kadınların bir cinselliği olduğu kabul ediliyor, fakat bu, kadınların vücutlarını kendilerine rağmen istila eden bir cinsellik. Bu cinsel mesajın yalnızca sorumlulukla karşılandığı, yani potansiyel olarak sürekliliğe sahip heteroseksüel durumlarda yerine ulaşmasını sağlayarak kendilerini korumak kadınların görevi. Mütecavizin savunusunun genellikle kadının cinsel “ ahlakı” nı kuşkuya düşürmeye çalışılarak yapılmasının nedeni budur. Kadının, cinselliğini “ sorumsuzca” kullandığı kanıtlanabilirse erkeğin etkin saldırısını davet etmiş olmasından kuşkulanılabilir. Cinselliğini, yasanın korumasıyla garanti altına alınan heteroseksüel ilişkinin güvenliğinde ifade edenler sadece kadınlardır.”

(Rosalind Coward, Kadınlık Arzuları)

“Duyguların dili kapitalist sistemin ekonomik etkinliklerinin tanımlarına şaşırtıcı ölçüde benziyor. Kayıplar, kazançlar, girdiler, yatırımlar ve karlardan söz ediliyor. Ve özünde bu dil saldırgan bir nitelik taşıyor. Bir bağımlılık ilişkisinin hedefini düşünün. Nihai amaç, kapitalist mülkiyet tarzına özgü olan güvenlik ve güven. Bir ilişki için en büyük felaket kayıp, harcanan emek. Birbirine bağlanmaktan söz ediyoruz; işe yaramayan risklere giriyoruz. Şanslıysak ödüllendirici bir ilişkiye sahip oluyoruz. Kişisel davranış da bu terimlerle tanımlanıyor. Kahramanlar sahiplenici ya da bağımlı olmakla suçlanıyor ve kendine yeterli oldukları için kutlanıyorlar. Bu ekonomik rekabet ve kalıcılığın dilidir. Tamamen, kimin kimi geçindireceği, kimin kime bağımlı olduğu, diğer kişiye kimin sahip olduğu sorununa göndermede bulunur. Deneyimden kar sağlama isteğini, maddi kazançlar elde etme arzusunu ve cinsel ilişkilerin ekonomik temelini ifade eder. Dilde gizli olan saldırganlığı görmek pek de zor değil. Köpeklerin köpekleri yediği ve ancak pek azının başarıya ulaştığı bir sistemden söz ediliyor. Fakat burada ima edilen saldırganlık duygusal yaşamın diğer büyük metaforu olan savaşla karşılaştırıldığında oldukça yumuşaktır. Bir ilişkinin kahramanları muzaffer, galip ya da mağlup olarak tanımlanabilir. Barışçı ya da yıkıcı ya da mahvedici deneyimlerden söz ediyoruz. Teslim olan ya da direnen ya da kendini koruyan insanlardan bahsediyoruz. İlişkiler tehlikeli ya da patlayıcı olarak tanımlanabilir. Savaşan kuvvetler arasında zaman zaman uzlaşmalar ya da ateşkesler sağlanabiliyor. Ve bunlar gerçekleşince de kendimizi hayatta kalmış olarak adlandırıyoruz. Bu iki metaforda da gizli olan rekabet ve saldırganlık çok çarpıcı.”

(Rosalind Coward, Kadınlık Arzuları)

“Sakin ya da fırtınalı, yıkıcı ya da destekleyici olsun, ilişki kendi başına bir amaçtır. Baktığınız her yerde en arzu edilir durum olarak savunulan “ ilişki”yi görürsünüz. Ve “ ilişki” yokluğu üzülünecek “ sorunlar” yaratacak bir durumdur. Güncel konuşmada yer aldığı şekliyle “ ilişki” dilinin oldukça tuhaf bazı yönleri vardır. Bu tuhaf yönler cinsler arasındaki her şeyin iyi gitmediği konusunda bizi uyarıyor. Çünkü ilişkileri tanımlamak için kullanılan metaforlar borsa ve savaş metaforlarının aynısı.”

(Rosalind Coward, Kadınlık Arzuları)

Yorumlar
« geri ileri »

0 ile 0 arası yorum gösteriliyor, toplam 0 yorum.
Yorum yazılmamış.
« geri ileri »