İş Bulma Kurumu

6 puan

Painati İstrati önceden komünistmiş. Belki sonradan da komünisttir bilmiyorum ama işte bakmış ki komünizm uygulanabilir bir şey değil, ki kendince neden olmadığını da 16. sayfadan alıntıladığım alıntılar bölümüne eklediğim kısımda harika açıklamış, kendini dostluğa, sevgiye vermiş. Bu kitap aslında bir devam kitabıymış, ilk kitapta yine bu kitabın ana kahramanı olan Adriyen' ın maceraları anlatılıyormuş. O kitabı da okumayı düşünüyorum ama her an vazgeçebilirim. Adriyen 20 yaşında, sol görüşlü, bohem hayatı yaşayan bir genç. Yalnız bohem hayatı yaşamak için fazla parasız. Para olmadan bohem takılmanın hiçbir albenisi yok. Kendisinden yaşça büyük olan ve benim anladığım kadarıyla fazlasıyla da öykündüğü bir adam olan Mihail ile birlikte Bükreş' te sefalet içinde yaşadıkları bir kesit anlatılıyor kitapta. İki kafadar iş bulma idarehanesi denen bir yere kapağı atıp sersefil yaşarlarken gönül maceralarına atılıyorlar filan. İkilinin arasındaki diyalogların alt metinlerinde İstrati' nin komünizmle ilgili şüpheleri açıkça ortaya konuyor. Hatta Adriyen karakteri baya baya İstrati' nin kendisi gibi, düşünce yapısı olarak. Kitap Varlık Yayınları' ndan dolayısıyla eski basım haliyle ve çevirisi de biraz çağımızın gerisinde bana kalırsa ama buna rağmen belki çevirmenin marifeti belki de yazarın tarzı sebebiyle çok rahat okunuyor. Bazı ağdalı(bu ne demek lan) kelimelere rağmen çok akıcı bir kitap zaten hikaye de kısa bir hikaye ki kitabı seçmem de bunun etkisi büyüktü. Yaşlandım artık sanırım, tuğla gibi kitaplarla uğraşmak zor geliyor. Gerçi zor gelmediği bir dönemim de olmadı hiç. İstrati' nin mastürbasyona olan bakış açısını ise çok anlamsız ve garip buldum. Kitabın kısacık bir yerinde değiniyor buna, oradan çıkardım bunu. Karakterlerden biri odaya bir kız atıyor, bir başka karakter onların çıkardığı seslerden tahrik olup mastürbasyon yapıyor ve kahramanımız Adriyen bunu çok iğrenç buluyor. Ama cinselliğe karşı tutumu böyle değil, sadece mastürbasyona karşı aşağılayıcı bir bakışı var yoksa cinselliğin bedensel ve mutlak giderilmesi gereken bir ihtiyaç olduğunu düşünüyor kahramanımız, gideriyor da zaten. Ama işte türk olmadığından olsa gerek ''karıya çaktım aga'' minvalinde açıklamaları olmuyor sonrasında alkol masasında. İki tarafın da keyif aldığı bir aktivite bu sadece, yazara ve karaktere göre. Heyecanlanmayın ama, erotik filan değil kitap. Sonlarında hilkat garibesi bir adamın evindeki maceraları fazlasıyla gereksiz buldum, böyle şeylerden pek etkilenmesem de yine de yer yer mide bulandırıcı ve aynı zamanda abartı buldum o evde olanları. Neden öyle bir bölüme yer vermiş yazar merak ediyorum. Çok ekstrası olan bir kitap değil, yazarın da kitabın da özeti 16. sayfadaki alıntı aslında. Bitti.

''Kafamızı şişirdikleri o sosyal sınıfların değişmezlikleri meğer bir masalmış. Zenginin nasıl fakirleştiğini gördüm ki bu aslında o kadar ehemmiyetli bir şey değil, ama fakirin zenginleşmesi mümkün olur ve o bu hevese kapılırsa -zenginin yerine geçmeye heveslenmeyen bir fakir bulunmadığı da malum- iş değişir. Demek ki bir sınıf ahlakı yokmuş. Halbuki beni alakadar eden fakirin ahlakıdır, yoksa mecburen içinde bulunduğu şartlar değil. Çünkü biz istediğimiz kadar sınıfları ortadan kaldıralım her zaman daha iyi mevkiler ve vaziyetler bulunacaktır, bugünün proletaryası hakiki bir sınıf ahlakına sahip olmadıkça da bütün içtimai patırtılara rağmen refahlı hayat mücadelesi ve adaletsizlik daima baki kalacaktır.'' Sf: 16 - Varlık Yay. - 2. Baskı(1957)

Yorumlar
« geri ileri »

0 ile 0 arası yorum gösteriliyor, toplam 0 yorum.
Yorum yazılmamış.
« geri ileri »