Hayallerimin Arka Bahçesi

Profil Resmi
10 puan

Bir tarafta iki teyzesi, Yargıç lakaplı dedesi ve annesi ile yaşayan, aile sevgisi tatmış Alix; diğer tarafta alkolik bir babayla karavandan bozma yerde kalan, sürekli dayak yiyen Nick… Onların ilk karşılaşmaları, birbirlerine davranışları o kadar doğal ki bu sahneler insanın kalbini acıtıyor. Alix’in sevimliliği, Nick’in efendiliği, korumacı tavırları sizi onlara bağlıyor. Kitap ilk aşkın saflığı ile başlıyor, birçok olayı peşi sıra içine alarak çığ gibi büyüyor.

İki çocuğu da büyütüyor, ergenliğe girdiklerinde hissettikleri dostluk aşka dönüşüyor. Olmaması gereken olaylar oluyor ve araya mesafe araya giriyor, insanı korkutuyor, şaşırtıyor. En sonunda, geçen 15 senenin ardından yaşanılanların unutulmayacağını anlatıyor. Anıların hepsi orada; Sığla Ağacı’nın iyileştireceği, yaralarını saracağı iki insanın kalbinde…

Beni pek çok kere şaşkınlığa uğratan bir kitap oldu bu. Kapağını beğenmedim, içeriği harika çıktı. Sıkılırım dedim, bir günde bitirdim. Yazımı günlük tarzında, kesin dili bayağıdır diye düşündüm, kendimi cümlelerin altını çizerken buldum. Bu kitaba, klişe diye tabir edildiği halde yer yer şaşırtan konusuna, sonuna cidden bayıldım. Hani arka kapağındaki açıklamada ‘yüreğinizi ısıtacak’ diyor ya? İşte ben o gece hiç üşümedim. Böyle bir ilk aşk yaşamak isterdim. Bazen karakterlere kızdım, bazen sinirlendim, bazen yüreğim acıdı, hak verdim. Bunları yaşarken soğuğu hissedecek fırsatım dahi olmadı. Ayrıca tavsiyemle okuyan beş kişi de çok beğendi. Belirtmeden edemeyeceğim. :D
Şu yanar dönerli havalarda elinize kahve/çay almanıza gerek yok, yeter ki bu kitaba başlama cesareti gösterin.

“Ben Frank Anderson’un oğluyum ve bir hurdalıkta yaşıyorum. Kim benimle evlenmek ister ki?” dedi.
Kararımı çoktan vermiş bir şekilde “Ben seninle evlenirim, böylece her ikimizin de bir gün çocuğu olur,” dedim.

Yorumlar
« geri ileri »

0 ile 0 arası yorum gösteriliyor, toplam 0 yorum.
Yorum yazılmamış.
« geri ileri »