Eşikaltı Büyücüleri: Dehşet, Ölüm ve Seks Üçgeninde Reklam ve Propoganda

8 puan

Tabi bazı eşikaltı mesajlar insanı alıp, lise divan edebiyatı derslerine götürüyor, “şair malihülya derken, aslında şunu demek istemiş” kafasına büründürüyor. Bazıları hocanın belirttiği gibi, billboard büyüklüğünde olunca istenen etkiyi veriyordur muhakkak. Çünkü çoğunlukla, “o da kelle miymiş yaa” veya “bu büllük mü şimdi” oluyor insan… (Vadaa’ları tenzih ederim, onlar bariz, belirgin).

Lakin, parmağa değil, gösterdiği yere bakmak lazım. Birkaç kişiyi etkiliyorsan suçlusun ama kitleleri etkiliyorsan kahramansın. Hocanın “son söz”de değindiği üzere, bu “kahramanların” yaptıkları şeyler akıl almaz düzeyde. Dağıtımcı çocuk iyi söylemiş, “bunlar çok güçlü”. Biz ise azınlığız :-)

Birkaç naçizane eleştirim olacak; bendeki 2014 baskısı 109 ve 110 nolu resimlerdeki adamın elinde, bomba patlatma mekanizması değil de basit bir deklanşör kablosu var bence. Mesajı etkilemiyor ama o kadar korkunçluk da yok neticede.

Gelebilecek beylik eleştirilere hoca zaten cevap vermiş. Şu da gelebilir; son sayfada akademi personeliyle toplu fotoğraf kullanımı doğru olmuş mu bilemedim. Gerçi akademinin reklamı yapıldığından, başka çare yok gibi. Resim incelendiğinde, kadın personel önde, hocanın etrafında, erkekler arkada ve çoğunun da yüzleri görünmüyor. “X hocacılar”, ya da “x hoca cemaati” yakıştırması yapılabilir mazallah. Resim alttan kesildiğinden alttaki ellerin nerede olduğu görünmüyor, okuyucunun tamamlaması istenmiş sanki... Bir saniye… Duvardaki o şekiller… Şey değil mi o…

Sevgiyle kalınız… :-)

Yorumlar
« geri ileri »

0 ile 0 arası yorum gösteriliyor, toplam 0 yorum.
Yorum yazılmamış.
« geri ileri »