Doktor Uyku (Medyum, #2)

Profil Resmi
10 puan

Doktor Uyku'da Danny Torrence ile birlikteyiz, ilk Medyum'da hayat buldu. Ancak bu sefer karşımızda ufak bir çocuk yok; en azından romanın büyük bir kısmında. Kitap Danny'nin geçmişini bize hatırlatarak, Overlook otelinden sonraki hayatından kısa kısa kesitler sunarak başlıyor. Dick'in ona nasıl tavsiyeler verdiğini, Overlook'un nasıl peşini asla bırakmadığını ve Danny'nin nasıl asla normal bir çocuk, ilerde ise nasıl asla normal biri olamayacağını defalarca gösteriyor King bize. Ve o nasıl gösteriş! Daha kitabın ilk 10 sayfasında, siz bir fansınız.

Kelimenin tam anlamıyla bu kitapta yaklaşık 30 yıllık sürece ara ara bakarak Danny'nin çöküşüne, ilk defa yardım istediği ana, kendine yeni bir hayat çizişine ve Doktor Uyku oluşuna tanık oluyoruz. Onun gibi insanlarla tanışıyoruz ve nihayetinde onun da, aynı Dick'in dediği gibi, öğretmen olma zamanı geliyor.



Danny'nin adım adım çöküşünü okurken iki ayrı bakış açısı daha bize rehber oluyor; "Onlar" (Kardeşlik) ve "Abra". Arada King gelecek olaylardan bize haberler vererek merakın tavan yapmasına ve tasvirleriyle sizi daha da etkisine almaya devam ediyor. Siz bazen bir çocuğun gözünden okuyor olabilirsiniz kitabı, ama emin olun yetişkinlerin bile baş edemeyeceği sahneleri detaylıca anlatıyor ve kafanıza yer edinmesini sağlıyor.

Bu sefer Danny'nin başı belada değil. Kendilerine "Onlar" "Kardeşlik" adı veren bir grup yetenekli çocukları öldürüp, onların ışıltılarından vampir gibi beslenerek ölümsüzlüğe ulaşmak için otobanları fethediyorlar. Ve son hedefleri güçlü bir çocuk olan Abra. Daha bebekken Danny ile iletişime geçen Abra, başının belaya girdiğini anladığında yardım için Danny'e gidiyor ve birlikte bu tehlikeli insanlardan kurtulmaya çabalıyorlar.

King'i okurken aklıma sürekli Neil Gaiman'ın nasıl hikayeyi ilmek ilmek ördüğü, farklı farklı hikayeleri kitapta nasıl birleştirdiği geldi. Neil'de sıkılırken King'de bu yoktu. İkisinin de kısmen doğaüstü konularda yazdığını söyle biliriz ama tabii tarzları ve ele aldıkları konular çok farklı. Stephen King'i daha çok okunabilir, aşık olunabilir bulduğumu inkar edemem. :D Gerçi Neil daha karizmatik... :D

Doğaüstü şeyleri okumayı ne kadar sevdiğimi sık sık dile getiriyorum. Ancak King'in bunu olağan hayata enteğre edip bize sunması, "komşunun kim olduğunu gerçekten biliyor musun?" düşüncesini sinsice aklına ekmesi, daha da kötüsü, benim gibi otobüste giderken "acaba biri aklımı okuyor mu? Okuyorsa lanet olsun, hemen başka bir şey düşün, lalallala," diye düşünen birini daha da paranoyak yapacak şekilde anlatması gerçekten harika. Okurken güldüm, şok geçirdim -bir yerde harbi şok geçirdim-, hayran oldum, korkmadım ama ne olacak diye çok merak ettim, Danny'e de azıcık dibim düştü. Kitaba bayıldım. bu turda yer alıp, yıllar sonra değil de şimdi okuduğum için çok mutluyum. Çok gerçekçi yazıyor. Ustalığı da buradan geliyor. Kitabın sonu ise... Lanet olsun dedirtti bana...


Tasvirleri, hikayenin kurgusu, insanlar arası ilişkileri ele alışı ve kadere olan inançları ile beni mest etti bu kitap. Korktuğu söyleyemem, arada güldüğüm su götürmez, Danny'e ve sahip olduğu ve sonradan kazandığı değerlere, temelde iyi oluşuna ise hayranım. Bu kitabın da filmi olur mu acaba diye çok merak ediyorum. Ancak kitabın ne kadarını ekrana aktara bilirler ki? Kısacası öneriyorum bu kitabı. Kısa tur vaktinden dolayı Medyum'u okuyamadım ama sıradaki King kitabım o olacak gibi duruyor... King'in ilk kitabını ve son kitabını okuyup aradaki farkı gördükten sonra bunu yapmamam imkansız olurdu zaten.

Yorumlar
« geri ileri »

0 ile 0 arası yorum gösteriliyor, toplam 0 yorum.
Yorum yazılmamış.
« geri ileri »