Bir Kedi, Bir Adam, Bir Ölüm

8 puan

Türk Edebiyatı'nın incelikle yazılmış eserlerinden. Hem teknik hem de içerik olarak çok kuvvetli. 12 Mart sonrasının çalkantılı dönemini, siyasi mültecilik gibi çetrefilli bir konuyu son derece akıcı, sade ama bir o kadar da şiirsel bir dille ele alıyor. Stockholm'ün "güvenli" kasvetiyle hem umutsuzluk hem huzur veren atmosferi, adeta karakterlerden biri gibi önemli bir yer tutuyor. Ana konuyu merakla okuturken araya girilmiş hissi vermeden değinilen mültecilerin hayatlarındaki detaylar da çok ince düşünülmüş. Başkarakterin hayatındaki darbe sonrası gelişmelerin aktarımındaki yalın sertlik çok çarpıcı. Özellikle işkence sahneleri ile karakterin travmasının naifliğindeki tezat. Sami'nin kedi olmaya karar vermesi, insanların ot yiyen canlıları tüketmesi, intikam ve bağışlamanın bedelleri gibi çok isabetli ve isabet ettiği için iç acıtan tespitler var.

Teknik olarak ise sık rastlanılmayan bir yöntem kullanılmış. Eseri başkarakterin ağzından okuduğumuz kitaplar vardır. Fakat bu kitapta başkarakter anlatmakla kalmıyor, anlattıklarını yazan yazarın bölümlerine ekleme yapıyor. Hatta bölümleri bir de kendisi yazıyor. Bu da okuyucuya kitabı hem içeriden hem dışarıdan değerlendirme şansı veriyor. Kitabın üzerine kurulduğu ikilem de bu sayede somutlaşıyor.
"Kötülük etmeyi istememek başka, bilmemek başkadır." (Seneca)

Yorumlar
« geri ileri »

0 ile 0 arası yorum gösteriliyor, toplam 0 yorum.
Yorum yazılmamış.
« geri ileri »