Beyaz Gemi

6 puan

Arkadaşlar kitabı açık ve net bir biçimde tanımlamak benim hevesimi kırıyor o yüzden duygularla analiz etmek istiyorum....
7-8 yaşlarında bir çocuğun kendini yalnız ve mutsuz hissetmesi ile başlayan hayallerin bir eserini ortaya koyuyor. Etrafındaki insanlardan bulamadığı sevgi ve güveni hep hayallerinde arıyor. Öyle sağlam zeminlerde hayaller kuruyor ki gerçekleşme ihtimali olmasa bile peşinden gitmek en büyük arzularından biri haline geliyor. İnsanlarla arkadaşlık edemeyen hatta arkadaşı olmayan minik çocuk isim verdiği kayalarla, dürbünü ile, bir de çantasıyla dertleşir, derdini onlara anlatırdı. Gözlerinden dakikalar sonra kaybolan beyaz gemide hep babasını hayal eder balık adam olup gemiye yetişeceğini düşünür. Belki hayalleri gerçekleşmez ama inandığı hep masalları olmuştur. Kimimiz diğer insanlardan farklı oluruz, hayal gücü, deneyim, zeka gibi konularda kimse onlarla bir düşünemez. Kimilerince bu insanlar küçümsenir ama bir süre sonra küçümsedikleri insanları yakından takip edip resimlerini görür hale gelirler. Hayallerinin peşinden kaç insan gider, ya da gerçeklerle kaç insan yüzleşir? Bu sorunun cevabı yok. Herkes ben yaparım der, ben bilirim der ama söylenen söz yeni konu açılıncaya kadar tutulur. Yalnızlık, düşünmektir. Sessizlik, gözlerinle anlatabildiklerindir. Sevgi, hasret kalmaktır. Hayal kurmak sadece gözlerini kapatmaktır. Bir müzik eşliğimde ruhunu dinlendirmek gibidir umut etmek ya da iki dakika düşüncelerden uzak kalmak. Şimdi duygularınıza ve sezgilerinize bırakıyorum bu kitabı. Anlayan ya da anlamayan olursa burdayım demesi yeterli. Sonuçta kim ne olduğunu aynaya bakmadan bile tahmin edebiliyor. Huzurlu okumalar :))

Yorumlar
« geri ileri »

0 ile 0 arası yorum gösteriliyor, toplam 0 yorum.
Yorum yazılmamış.
« geri ileri »