Belleğin Kış Uykusu

10 puan

Tren yolculukları herkeste az çok yer edinmiş bir sahnedir. Tren hareket etmeye başladığı an insan bakışlarını dışarıya, akıp giden manzaraya bırakır. Aslında izlediği geçmişte yaşadıkları veya gelecekte yaşamak istedikleridir.
Eroğlu'da kitabı bunun üzerine kurgulamış sanki. Kitabın ana karakteri Bay M.
Bir gün göğsünde bir sızı ile uyanıp kendisini bir anda bir tren yolculuğunda bulur kahramanımız. Bu yolculukta elbette ona eşlik edenler var, bunlardan ikisi Bay G. ve T.D. Bu iki karakter bir çok bölümde hikayenin gidişatını değiştirebilecek kadar güçlü yapıya sahipler. Belleğini yitirmiş olan Bay M. geçmişini yavaş yavaş hatırlayarak hayatını, acılarını paylaştığı diğer kişileri de bizlere tanıtıyor, kendisi de tanıyor. Yolculukta kendi hayatıyla yüzleştiği gibi bizi de bir çok şeyle baş başa bırakıyor kısacası. Acı, sevgi, merhamet, vicdan, ölüm gibi bir çok kavramın ne olduğunu, hayatımızda nasıl bir yere sahip olduğunu gözler önüne seriyor yazar. Üstelik o kadar etkileyici bir anlatımı var ki, çoğu zaman başımı satırlardan kaldırdığımda dişlerimi sıktığımı fark ettim. Bütünüyle hikayenin içerisinde hissediyorsunuz kendinizi.
Kitabın sonunda kahramanımıza hayatıyla ilgili seçenekler sunuluyor, bunların detayına girmek istemiyorum çünkü okumayan arkadaşlarımıza haksızlık yapıp merak unsurunu yok etmek istemem. Sadece kitaptan şu alıntıyı belirtmek isterim: "Hayat; yaptığımız, yapacağımız çoğu kez de yapamadığımız seçimlerdir."

Yorumlar
« geri ileri »

0 ile 0 arası yorum gösteriliyor, toplam 0 yorum.
Yorum yazılmamış.
« geri ileri »