emmastepan, 27 adet değerlendirme yapmış.  (1/4)
« geri  
Sana Gül Bahçesi Vadetmedim
Sana Gül Bahçesi Vadetmedim

9

Edebi olarak çok da etkileyici bulmadığım kitap -belki konusu itibariyle merakımı cezbettiğinden, belki de Deborah’ın dünyayı seçmeyi nasıl kabullendiğini merak itkisi yüzünden, belki Dr. Fried’in şizofren bir çocuğa yaklaşımının nasıl olduğunu görmek isteyişimden, belki ondan ya da bundan- bitene kadar beni dürtüp durdu. Deborah’ın dünyayı seçeceği Dr. Fried gittiğinde kendini harap etmesi ile kesinleşmiştir gözümde. Zaten romanın sonunda var gücüyle dayanacağını, çabalayacağını söyler. Adaletsizlik ve yalanların, klişelerin, geleneksel aile bağlarının var olduğu dünyaya karşı koyarak içine kapanıp iletişimsizliği seçişinin ve o dünyaya ait olamıyorsa kendi yarattığı Yr dünyasına sığınışının ve Yr dünyasından yavaş yavaş dünyaya bağlanmayı seçişinin öyküsü. Deborah’ın iyileşmesi için çabalayan anne ve babası kızlarının “normal” olması için uğraş verirken aslında Deborah’ın onların kalıplarından ne kadar uzak olduğunun da öyküsü. En nihayetinde Deborah’ın bir yere “ait olmak” için verdiği çabanın öyküsü.

Korku
Boş Zaman
Boş Zaman

6

Konunun niçin daha da zenginleştirilmeyip, ayrıntılandırılmadığını anlamadığım kitap oldu benim için. Belki tüm yük Harun'da o yüzden. Halbuki kitabın sonlarına doğru Gülden de bir canlılık kazanıyor. Bunun da üstüne gidilebilirdi diye düşünüyorum. Bir solukta okunabilen kitap, ne yazık ki rafa kalktıktan sonra ne zaman iner bilinmez. Ayrıca bu kitabı tam da "The Vow" filminin üzerine okuduğumdan -birebir örtüşmüyorlar belki ama- benim için gizeminin ve çekiciliğinin de oldukça azaldığını itiraf etmeliyim.

Masumiyet Müzesi
Masumiyet Müzesi

6

Kitabın orijinal yönü, kitabın ruhunu barındıran bir müze fikri. Aslında romanın başlangıç kısmında kitabın akıp gideceğine dair umudum oluşmuştu. Lakin Kemal'in saplantılı hali, Füsun'un romanın başındaki çizgisi ve Kemal'in Sibel ile nişanlandıktan/ kendisinin de Feridun ile evlendikten sonra Kemal'den ziyadesiyle uzak duruşu dolayısıyla bu karakterde oluşan uçurum bana çok da tutarlı gelmedi. Üstelik Kemal'in Füsun takıntısının sekiz yıl boyunca hiç azalmadan sürmesi ve hatta artması, Füsun'u görmek için onlara gidip gelişleri, hayatına o ailenin etrafında şekil vermeye çabalaması... bütün bunlar bir hastalığın -saplantının- anatomisi gibi. Özellikle Füsun bakımından tutarsız ve Kemal bakımından samimiyetsiz bulduğum bir kitap olmuştur. Müzenin hatrına benden 6/10.

İnci Gibi Dişler
Bunaltı
Buddenbrooklar
« geri