@monoklkitap 'tan efsane kitap 📚 Okumaya başladığım gibi elimden bırakamadım, soluksuz okudum. Son zamanlarda okuduğum en etkileyici kitaplardan biri. Konusu ve anlatımı öyle sürükleyici ki bitirmeden bırakmak gelmiyor içinizden. Filmini de çok merak ediyorum. Fragmanını izledim. Filmin tamamını bulur bulmaz izleyeceğim. 1960'lı yıllara damgasını vurmuş bir eser. Filmi de çekilmiş. Hem kitap hem film ödüllü. - detaylar blogumda: http://moonlightcat13.blogspot.com/2017/07/kumlarn-kadn-kobo-abe.html
MonoKL dilimize çok güzel kitaplar kazandırdı. Dünya edebiyatından çok başarılı seçimler yapıp biz okurlara sunuyorlar. Bugüne dek MonoKL Kitap'tan okuduğum kitapların her biri farkını hissettirdi. Sabahtan Akşama da hem yazarın tarzı hem de konusu itibariyle enteresan bir kitap. Sabahtan akşama, başından sonuna, başlangıçtan bitişe, doğumdan ölüme bir arayış... Johannes'in dünyada geliş ve gidiş yolculuğunu tabiri caizse noktasız virgülsüz okuyoruz. Yok, yanlış oldu, düzelteyim: noktasız ve bol virgüllü okuyoruz:) Jon Fosse'nin noktalama işaretlerinde tasarrufa gitmiş. Tüm kitap boyunca sadece virgül kullanmış. Sonunda dahi nokta yok. Yani ucu açık ve devam eden bir roman:) detaylar blogumda: http://moonlightcat13.blogspot.com/2017/07/sabahtan-aksama-jon-fosse.html
'Sinek Kadar Kocam Olsun Başımda Bulunsun' kitabıyla tanıştığım Hatice Meryem'in kaleminden bu kez annelik hallerini okuyoruz. Yazar hikayelerinde, insanda ve hayvanda annelik duygusunu, çocuğa karşı doğrusu yanlışı, eksiği gedigiyle annelik hallerini işlemiş. Kitaplığımda okunmayı bekleyen iki kitabı daha var: İnsan Kısım Kısım Yer Damar Damar ve Siftah. detaylar blogumda: http://moonlightcat13.blogspot.com/2017/07/aklmdaki-ylan-hatice-meryem.html
* Yazarı Pınar Kür sayesinde tanıdım. Bir eserini okuma merakımı da yine Pınar Kür kamçıladı. Şöyle ki; Pınar Kür'ün Mine Söğüt'le gerçekleştirdiği söyleşiyi okurken (Aşkın Sonu Cinayettir) paylaştığı bir olay beni meraklandırdı: Pınar Kür'ün ağzından: * Yarın Yarın'ı 1974 yılının sonunda bitirdim. Önce E Yayınları'na gittim. ... 'Biz 12 Mart'la ilgili roman basmak istemiyoruz, sevmiyoruz bu konuları' dendi. Bozuldum tabii. E Yayınevi belki daha çok çeviri basıyordu, ama yerli yazar da basıyorlardı. Benimkiyle aynı zamanda gelen bir başka romanı bastılar Gurbet Yavrum diye, galiba on beş tane satmıştır! Buradan paylaşımıma ulaşabilirsiniz. * Bunu okuyunca kimden bahsettiğini merak ettim ve Gurbet Yavrum kitabının Aysel Özakın'a ait olduğunu gördüm. Aslında bahsi geçen kitabı almak istedim ama satış dışı. Ben de piyasada ulaşabildiğim bir kitabını aldım. * Kitap 1 Mayıs 1977 Taksim'de yaşanan katliamı ve dönemin siyasi atmosferini temel almış. Ve 1979 Madaralı Roman Ödülü'nü kazanmış. * Pınar Kür'ün etkisiyle biraz ön yargılı başladım kitaba ne yalan söyleyeyim 😄 Ama yorumumu tamamen objektif olarak yazıyorum. Baharatsız ve en önemlisi tuzsuz yemek tadında okudum diyebilirim. Okuma deneyimlerime ve zevkime göre eksik kalan bir şeyler var dilinde, anlatımında. detaylar blogumda: http://moonlightcat13.blogspot.com/2017/07/alnnda-mavi-kuslar-aysel-ozakn.html
http://moonlightcat13.blogspot.com/2017/05/hayalet-hikayeleri-pnar-kur.html