* Kitap '1984 Sait Faik Hikaye Ödülü' sahibi. * Kitapta beş öykü var. Son öykü hariç diğerleri erkek kahramanın ağzından yazılmış. * Kitabın başında 'Rümeysa'nın Anısına' yazıyor. Pınar Kür'ün Mine Söğüt'le gerçekleştirdiği söyleşi kitabı Aşkın Sonu Cinayettir'de okuduğum kadarıyla Rümeysa Pınar Kür'ün intihar eden yakın arkadaşı. İsmet Bozdağ'ın kızı Rümeysa. Devlet Tiyatrosu'nda oyuncu. Bir dönem askeri hapishaneye giriyor ve orada tanık olduğu olaylar neticesinde anne tarafında olan şizofreni tetikleniyor ve Rümeysa gittikçe kötüleşerek kendini 6. kattan atarak intihar ediyor. Pınar Kür çok etkileniyor ve Leyla İçin Şiir öyküsünü arkadaşı için yazıyor. * Kitaptaki öykülerin tümünü sevdim. * Pınar Kür'ün okuduğum kitapları: İlk Bitmeyen Aşk'la başladım ve sırasıyla Bir Deli Ağaç, Asılacak Kadın, Bir Cinayet Romanı ve Aşkın Sonu Cinayettir... - detaylar blogumda: http://moonlightcat13.blogspot.com/2017/07/aks-olmayan-sular-pnar-kur.html
Nasıl keyifle okuyorum bir bilseniz, hemen gidip siz de alıp okumaya başlarsınız. Aziz Nesin'in, okuduğu kitaplar hakkındaki tuttuğu notlar bir araya toplanmış, yaklaşık 700 sayfalık Okuma Güncesi ortaya çıkmış. Sanki çok azmış gibi, sanki sürekli artmıyormuş gibi, Okuma Güncesi sayesinde alınacaklar listeme epey yeni kitap eklendi:) - detaylar blogumda: http://moonlightcat13.blogspot.com/2017/06/okuma-guncesi-aziz-nesin.html
Macar yazar Finy Petra'nın ilk romanı 'Kuş Kadın'. Genel olarak Macar edebiyatını okumayı seviyorum. Annesiyle ilgili anıların peşine düşen Lili'nin hikayesi. Lili, geçmişe şahitlik etmiş kişilerle teker teker görüşmesinin sonucunda trajik, hüzünlü ve şaşırtıcı gerçeklere ulaşıyor. Çok fazla etkilendiğimi söyleyemeyecegim bir okumanın daha sonuna gelmiş bulunmaktayım. Macar yazarlardan özellikle Magda Szabo'yu çok seviyorum. - detaylar blogumda: http://moonlightcat13.blogspot.com/2017/06/kus-kadn-finy-petra.html
* Ayfer Tunç okumalarıma hız kesmeden devam ediyorum. Kapak Kızı bittikten sonra Suzan Defter ve Yeşil Peri Gecesi'ni eş zamanlı okudum. * Suzan Defter iki kişinin aynı döneme ait günlüklerinden oluşuyor. Ekmel ve Derya'nın günlüklerini okuyoruz. Bu iki kişinin bir şekilde yolları kesiştiği noktadan sonra günlükleri okumak daha keyifli hale geliyor. Çünkü aynı günü farklı algılardan okumak ilgi çekici. Suzan kim derseniz onu da kitaptan öğrenirsiniz:))) * Okuduğum Ayfer Tunç kitapları: Bir Deliler Evinin Yalan Yanlış Anlatılan Kısa Tarihi, Aziz Bey Hadisesi, Kapak Kızı, Suzan Defter ve Yeşil Peri Gecesi. Tümünün içinde Bir Deliler Evinin Yalan Yanlış Anlatılan Kısa Tarihi kitabını tek geçerim 💚🍀 - detaylar blogumda: http://moonlightcat13.blogspot.com/2017/06/suzan-defter-ayfer-tunc.html
* Ayfer Tunç'un kalemine hayranlık duyduğum tanışma kitabım olan 'Bir Deliler Evinin Yalan Yanlış Anlatılan Kısa Tarihi'nden sonra okuma birlikteliğimiz 'Aziz Bey Hadisesi' ile devam etmişti. * Kitaplığımda okunmayı bekleyen üç kitabının arasından okuyacağım üçüncü kitap olarak 'Kapak Kızı'nı seçtim. Önce görselliği ile ilgili demek istiyorum ki, kapak tasarımını hiç beğenmedim. Kitaptaki birkaç Şebnem tarifine bakarsak, * 'Ayın Kızı Şebnem' bir başka fotoğrafında gülüyor, çekik kara gözleri yumuluyordu. Ayın Kızı Şebnem'in gözleri çekikti. (Kitap kapak tasarımındaki kızın Şebnem tarifine hiç uymadığını ve kapağın bu sebeple iyi olmadığını düşünüyorum.) * Kapak - Ayın Kızı Şebnem'le bir şekilde geçmişi, ilişkisi ya da bağlantısı olan üç kişinin ve bu üç kişinin çevresinin ve yaşamlarının hikayesi. Hikaye işlenirken bolca okuduklarımız: Kıskançlık, pişmanlık, çevre ve aile baskısı, riyakarlık, güzelliğin yarattığı korku ve güzelliğin dezavantajları ... * Kapak Kızı 1992'de basılmış. 2000 yılında ise kitabın devamı sayılabilecek Yeşil Peri Gecesi basılmış. Kapak - Ayın Kızı Şebnem'in hikayesi Yeşil Peri Gecesi'nde anlatılmış. Bir sonraki paylaşımım Yeşil Peri Gecesi kitabı olacak. * Yazarın okuduğum üç kitabı arasında 'Bir Deliler Evinin Yalan Yanlış Anlatılan Kısa Tarihi' gerçekten çok çok başarılı. Şayet ilk kez Ayfer Tunç okuyacaksanız o kitabıyla başlamanızı öneririm. - detaylar blogumda: http://moonlightcat13.blogspot.com/2017/06/kapak-kz-ayfer-tunc.html
Ayfer Tunç'un 'Kapak Kızı' romanındaki Kapak-Ayın Kızı Şebnem'in hikayesini 'Yeşil Peri Gecesi'nde tüm ayrıntılarıyla öğreniyoruz. Sarsıcı ve çarpıcı bir konusu var. İç acıtıyor. Ahlak ahkamı kesen ahlaksızları, ailenin çocuk ve geleceği üzerindeki olumlu-olumsuz etkilerini, gücün gaddarlıkla birleştiğinde sonuçlarını, menfaat uğruna nasıl üç maymun olunduğunu, sevginin gücünü... ve daha neler neleri 😄 okumak isterseniz 'Yeşil Peri Gecesi'nde... - detaylar blogumda: http://moonlightcat13.blogspot.com/2017/07/ayfer-tuncun-kapak-kz-romanndaki-kapak.html
* Aylak Adam ve Anayurt Oteli romanlarını okuduğum Yusuf Atılgan'ın mektup dilini de merakla okudum. * Bir ortamda tesadüfen tanıştığı öğretmen Halil'e kendi köyünü anlatan Atılgan, atamasını oraya istemesini öneriyor. Bu öneriyi dikkate alan öğretmen Halil'in ataması bir zaman sonra Yusuf Atılgan'ın köyüne (Atılgan köy dese de kasaba diyebiliriz) Manisa Hacırahmanlı çıkıyor. Ve aralarında bir arkadaşlık oluşuyor. Atılgan'ın İstanbul'da yaşamaya başlamasıyla da mektup trafiği başlıyor aralarında. * Atılgan'ın annesi orada yaşadığı için mektuplar daha çok annesinden haber alma ve haber iletme amaçlı yazılmış. Ayrıca mektupların bir diğer değişmeyen gündemi de Atılgan'ın mevcut arazileriyle ilgili soruları ve bilgi almak istemesi. * Öyle edebi mektuplar değil. Daha çok her mektupta tekrarlanan haberleşme amaçlı yazılar. Birkaçında yazmakta olduklarıyla ilgili birkaç cümlelik haberler var, o kadar. * Kitabın başında Halil Şahan'ın Atılgan'la tanışma sürecini ve anılarını okuyoruz. * Kitabın sonunda da fotoğraflar var. * Yusuf Atılgan'ın hayatının kimi kesitlerine tanık olmak, ailesi ve çevresiyle ilişkilerini okumak adına güzel bir kitap diyebilirim. Halil Şahan'ın Yusuf Atılgan'la ilgili paylaştığı bir olay hiç hoşuma gitmedi! * Yalnızlık ve sessizlikle ilgili köyde duyduğum olaylar var. Eski öğrencilerimden biri anlatmıştı. Odasına kapandığında saçağına konan serçelerden rahatsız olmuş ve onlara tabancasıyla ateş etmiş. Doğrusu, Yusuf Abi, benim tanıdığım zamanlarda tabanca taşıyacak bir adam değildi. Bu işi, komşularından bir avcıya tüfekle falan yaptırmış olabilir. - detaylar blogumda: http://moonlightcat13.blogspot.com/2017/07/sevgili-halil-sahan-kardes-koye.html