"Tüm zamanların en çok satan felsefe romanı" .. Bu iddialı cümlenin üzerine kitabı okumamak olmazdı. Kitabın kalınlığını görünce "Eyvah!" dedim artık 2 ayda ancak biter. Felsefi roman nasıl olur? Sıkıcı, ağır okunan, zor anlaşılır bir kitap olur değil mi? Başladıktan sonra, bitmesin diye ağırdan aldığımı fark ettim. Bütün çabalarıma rağmen 2 gün sonra bitmişti. Merak kediyi öldürürmüş. Sonra ne olacak diye bulduğum her fırsatta (dolmuş ve yolda yürümek de dahil) okudum. Kaçınılmaz sonuç, iki gün içinde kitap okundu ve bitti. Serinin diğer kitaplarını da sayfa sayısı açısından pek farklı olmamakla beraber kısa sürede okuyup bitirdim. Kitabın kalınlığına bakıp, en az 15 günde okunur sonucuna vardığım amma velâkin en fazla 2 günde bitirdiğim kitaplar : Kelebek İnce Memed 1-2-3-4 Atlas Vazgeçti 1-2-3 Şimdi de Gülün Adı adlı kitabın sayfa sayısından korktuğum için okumayı erteliyorum. Kesin 15 günümü alır.
Fena değil. İrticaseverlerin okuması gereken bir kitap.
Çok satan kitaplara karşı önyargılıyımdır. Bu tür kitaplara para vermem, birinden alır okurum. Bu kitabı birinden alıp okudum, sonra gidip satın alıp kütüphaneme koydum. Güzeldi. Ama düşüncelerimde ısrarcıyım. İstisnalar kaideyi bozmaz. Çok satan kitaplardan nefret ediyorum. Özellikle Vampir serisinden..
Artık sıradanlaşan bir konuyu bu şekilde anlatmak Marquez'in başarısıdır. Biri beni öldürmeye geliyor duygusunu atamadım üzerimden. Psikolojik tahliller mükemmel..
Başkası yazsa magazin romanı ama Zola yazmış. Okutuyor kendini. Mesela Kırmızı Pazartesi romanında işlenen öyküyü işleyen onlarca roman okudum. Bana sıradan gelmesi gerekirken Kırmızı Pazartesi'ye hayran kaldım. Ne diyeyim, adamlar yazmış.. :)