Serginho, 407 adet değerlendirme yapmış.  (22/59)
Uçurtmayı Vurmasınlar
Uçurtmayı Vurmasınlar

9

12 Eylül dönemi mahkumlarinin hapisanede yaşadıklarının minik Barış 'in mektuplarinda gözler önüne serildiği roman.. Neticede küçük bir çocuk ve dolayisiyla bastan sona masumiyet dolu bir kitap. Huzunlendim. Minik yürek nasil da bakmis öyle dort yani duvarlarla çevrili bu hayata. Esaret , dolu dolu esaret. Insani huzne bogan, sinirlendiren esaret. Ulkemiz hapisanelerinin o donemdeki durumunu mukemmel sekilde gözler önüne sermiş. Düşünceye pranga vurulmus vesselam. Dusunenler demir parmaklar ardina hapsolmus. Fikir suclulari...Ne kadar aci bir kavram. Insanlarin sirf dusuncelerinden ötürü özgürlüklerine kast etmek.. Maalesef bu ulke boyle donemlerden geçti. Barış 'in Inci'ye hitaben yazdığı bu mektuplar dönemin Turkiyesini, hapisanelerini, insanlarin ne tur bir yasam sürdüklerini ne de guzel anlatmis. Kisa ama yoğun bir kitap. Hüzün kokan bir eser. Çok begendim. Filmi de cok guzel.

Beni Ödülle Cezalandırma
Beni Ödülle Cezalandırma

9

Kesinlikle çok iyi bir araştırmanın meyvesi bir kitap. Dr Özgür Bolat kitabını geniş çaplı bir araştırma sonucu ortaya koymuş. Kitapta bahsi gecen deneyler harika ve yol gösterici nitelikte. Bir kere tüm kitap baştan başa bize sonrasındaki hayatimiz icin rehber olacak nitelikte. Ödül kavramini nasil yanlis anladığımız, ne kadar yanlis uyguladigimiz konusunda ciddi manada beni ikna eden bir kital oldu. Sadece eğitimde degil ailede, is hayatinda , toplumsal yasamda dahi kullanilan ödülün ne kadar yanlis bir uygulama oldugunu ortaya koymuş yazar. Bir öğretmen olarak ilk etapta anladigim çocuğun dış kontrolle sekillendirilmemesi , icsel motivasyonla hareket etmesi gerektigi oldu. Ogrencilere ödülle, aferinle bir seyleri empoze etmenin ne kadar yanlis oldugunu onlarin ozgur davranmalari gerektigini , herhangi bir baskinin , etkinin sonucunda davranislarina sekil vermelerinin onların zararina oldugunu cok net sekilde anladim. Sinifin , okulun cocuklarin sikilarak , eziyet cekerek vakit gecirdikleri alanlar degil mutlulukla geldikleri , eglenerek vakit gecirdikleri birer ortam haline getirmemiz gerektigini yine net sekilde anladim. Buna benzer bircok dersi cikardigim kitabi ozellikle tum meslektaslarima tavsiye ediyorum.

Bir Delinin Hatıra Defteri - Palto - Burun
Bir Delinin Hatıra Defteri - Palto - Burun

7

Gogol'un fantastik öğeler barındıran üç kisa öyküsünden oluşuyor kitap. Eserde dönemin Rusya'sı toplumsal acidan gözler önüne seriliyor. Yer yer yazar okuyucuyla konuşuyor öykülerinde. Özellikle burun hikayesi ilginç bir hikaye olmuş. Konusu ve işlenişi bakimindan. Bir Delinin Hatıra Defteri de tıpkı adindan da anlaşılabileceği gibi sıkıntılı, hasta desek de olur sanirim , bir bireyin anilarindan oluşuyor. Beni en cok hüzne boğan ve kesinlikle digerlerine nazaran trajik unsurları içinde cok fazla barındıran Palto öyküsü oldu. Bu eserde özellikle dönemin yaşantısı cok güzel anlatılmış. Kahramanin çaresizliğini en derin şekilde hissettirmiş yazar okuyucuya. Üç öykü de dil olarak oldukça sade ve akıcı. Dediğim gibi kurgusal açıdan fantastik öğeler barındırıyorlar. Palto öyküsü sanirim her zaman icin zihnimde yer edinecektir.

Sınır Boyundaki Çiftlik
Sınır Boyundaki Çiftlik

6

Sınır boyundaki bir çiftliğin sahibinin kızı olan Nona ile bu bölgede teğmen olarak görev yapan Galcev'in aşkının gelgitlerle dolu aşkının merkeze alındığı, ağa-köylü toprak çatışmasını konu edinen bir roman. Yordan Yovkov Türkler ile içli dışlı olması itibariyle eserinde Türkçe isim , kelimelere sıkça yer vermiş. Eserin dili son derece sade ve akıcı. Okusaniz da olur okumasaniz da diyebileceğim türde bir eser.

Ölümcül Yumurtalar
Ölümcül Yumurtalar

8

Mihail Bulgakov'un yine rejime yönelik ince göndermelerinin olduğu eseri. Salt bir bilim-kurgu romani olarak okumak kitabi siradanlastirabilir. Bu kitap sadece organizmanin yapisini degistiren ışınları keşfeden bir Profesörün bulduğu bu ışınların bir yanlışlık sonucu devasa sürüngenler meydana getirmesiyle şehrin karışmasına, ölümlere sebep olmasina yol açmasını konu edinen bir kitap degildir. Ben her zaman için okuduğum kitapla ilgili arastirma yapar , kaçırdığım noktalar konusunda aydinlanmak isterim. Kitapta profesör malzemelerini ABD, Fransa gibu ülkelerden tedarik etmektedir bu yine Sovyet Rejimine yeterlilikleri noktasinda bir mesaj iletiyor. Ayrica romanin baskahramani Prosefor Periskov da kurduğu labaratuar ile , yaptiklari ile mesaj veriyor. Zaten dönemin Rusyasi, Moskovasi sosyal ve askeri acidan da yansitilmis.Bulgakov siradan bir yazar olmadığı için siradan bir eser okuyormuş hissine kapilmamakta fayda var. Neticede Sovyet rejimi tarafindan kitaplari yasaklanan, rejim tarafindan müthiş baski goren bir karakterden bahsediyoruz. Yaratilan dev yaratiklar ile ne mesaj verilmeye çalışılmış, bu dev yaratiklar Sovyet rejimini mi temsil ediyor düşünmüyor degilim. Neticede onlar da rejim gibi dağılıyor en nihayetinde. Sovyet rejimine, öncesine , Lenin - Stalin'in kimliklerine hakim olmak bu kitaplari cok daha anlamli kilacaktir. Bu noktada benim de kendimi geliştirmem gerekiyor.

İnci
İnci

10

Hayatini bulduğu inci ile değiştireceğini düşünen Kino'nun hazin öyküsü.. Insani heyecan duygusundan bir dakika bile ayirmayan , Huzunlendiren bir kitap. John Steinbeck'in bütün kitaplarinda neden eserlerinin klasik olduğunu cok net görebiliyoruz. Betimlemeler harika, adeta yaziyla resmini çiziyor çevrenin, dili akici , sade. Ceviri olarak zaten Sel yayıncılık bu işi iyi yapiyor. Çok hos bir kitap, her kitaplikta bulunmasi lazim..

Önemsiz Bir Kadın
Önemsiz Bir Kadın

7

Yorumum:Kitap , kadin erkek iliskilerini ele almis. Kadin ve erkek dünya görüşleri uzerinde diyaloglar uzerine kurulmus. Ingiliz sosyetesinin kendi icinde yaptigi sohbetlerden olusmakta. Tiyatro türünde yazildigini ifade etmiştim. Diyaloglar benim hoşuma gitti.. Özellikle aşağıda not aldığım sözler etkileyici. Yillar önce sevdiği adam tarafindan evlenmek vaadiyle kandirilip demem dogru olur sanirim , bir cocuk sahibi de olduktan sonra terk edilen bir kadinin gizinin ortaya cikmasini konu ediniyor kitap. Bu gizin ortaya çıkmasına Lord Illingworth'un ogluyla temasa geçmesi neden oluyor. Sonu sanki daha etkileyici bitirilebilirdi. Genel olarak akici bir kitap. Dedigim gibi konu vasat ama kitaptaki diyaloglar , kadin erkek temelli konusmalar vurucu nitelikte. Hİçbir sey umudun ulaşamayacağı kadar uzak olmamali.Hayatin kendisi zaten bir umut. #Yirmi sene süren bir aşk kadını harabeye çevirir, ama yirmi sene süren evlilik onu bir kamu binasina benzetir. #Gerçek yaşını söyleyen bir kadina asla guvenmemek lazim. Bunu birine soyleyen kadin herkese her seyi söyleyebilir. #Ruh yaşlı doğar ama giderek gençleşir. Bu hayatin komedisidir. Beden ise genç doğar ama giderek yaşlanır. Bu hayatin trajedisidir. #Erkekler yorgun düştükleri için evlenirler,kadinlarsa merak ettikleri için. Ikisi de hayalkırıklığına uğrar.