On beş yaşında bir çocuk olan Cameron Wolfe hayatı, kendi yaşamını, ailesini ve kendisine davranış tarzlarını sorgulamaktadır. Yine de hepsinin haklı sebepleri olduğunu düşünerek, onların mutluluğu için dua eder. Ergenlik döneminde erkek çocuklarının yaptığı saçma sapan eylemlerin, düşünce ve davranış şekilleri sebeplerinin de karakterin ağzından anlatıldığı kitap, bildiğim kadarıyla yazarın ilk kitabı. Kitap kapağı ve isimden dolayı, eğlenceli ve komik bir kitap olabileceğini düşünüp almıştım. Fakat kitaba gençler için aileyi, ebeveynler için çocuğunu anlama kılavuzu diyebiliriz. Kolay anlaşılır ve akıcı uslüba sahip olan 'Köpek düşleri' her yaşta okunabilir.
1867 yılında, Boston limanının dışında bir balina avcı gemisinde, bir kişi hariç bütün mürettebatın öldüğünü hatta vücutlarında hiç kan kalmadığını, yaşayan tek kişinin de kucağındaki cesetten kan emdiğini gören donanma askerleri, genci derhal etkisiz hale getirip tutuklarlar. Vampir dedikleri genç, ölüme mahkum edilir fakat sebebi anlaşılmayan biçimde, dönemin ABD Başkanı tarafından canı bağışlanıp, 1879 yılında ölene kadar bir tımarhanede yaşar. Bu gerçek bir hikâye. Bundan sonrası ise yazarın gerçekle kurguyu harmanlaması ve sonuç Başkanın emrinde kötünün iyisi bir vampir 'Nathaniel Cade'. Vampirin yanı sıra kitapta neler neler var. Ölümsüzlük iksiri içen ve yaşlanmayan doktor( zamanında Hitler için de çalışmış ve Cade onu durdurmuştur), Mary Shelley'nin o dönem Frankenstein 'ı yazmasına vesile olan olaylar, zombiler, Amerikaya düşman devletlerin çevirdiği sözde dolaplar, 9/11 sonrası alınan önlemler, ajanlar, CIA den ayrılma vatan haini şirket, Beyaz Saray içindeki sızıntı... Saymakla bitmez. Bir de her bölüm başında genellikle Brifing Kitab'ından (başkanlık tarafından oluşturulan) alıntılar var ki, doğa üstü canlılar ve olaylar hakkında bayağı bilgi sahibi oluyorsunuz :)) Fantastik ve gerçek olayların karışımıyla kurgulanmış 'Kan Yemini' Amerika aşkı ve bağlılığıyla harmanlanmış olup, kitapta bol bol macera ve aksiyon da var.
Kitabı, arka kapakda "Yazar mizah dolu, çarpıcı ve gerçekçi üslubuyla..." diye devam eden yazıdan ve kitabın adından dolayı eğlenceli olduğunu düşünüp almıştım. Sonuçta aldandım! Mizahi bir anlatım tarzı göremediğim gibi, gerçekçi üslupla ne karakterleri, ne kurguyu, ne de kitabın sonunu bağdaştırdım. Hikâye 80'li yıllarda geçiyor. Fakat yaşam tarzı günümüzü aşmış, değil zamanın Türkiyesi Avrupa da bile o yıllar için normal karşılanmazdı diye düşünüyorum. İki çocuklu evli bir kadın, ara ara bunalıp başka adamlarla ilişki yaşayıp, tatillere gidiyor. Annesi "Artık sıkılmadın mı kızım? Eve dön, bak kocan başkasını bulursa karışmam, fazla naz aşık usandırır, kocanı bıktırma" gibi laflar ediyor. 15 yaşında ki kız öğretmeniyle beraber ve ara ara onda kalıyor. Sevgililer birbirinin yanına taşınıp, beraber yaşıyor. Bir de kitapta ki anne figürleri özellikle kız çocuklarına karşı soğuk, mesafeli, umursamaz ve anne olmaya hazır değil. Sürekli bir sorgulama, kendi hayatını düşünme. Annelik, anne kavramları bu kadar mı basit? Kitapta fazlaca intihar eden karakter var. Hele Mike göz göre göre vakti gelince intihar edeceğini vurgulayıp, bile isteye bunalıma giriyor. Çok kasvetli, en mutlu anlardan mutsuzluk çıkarmaya can atan karakterlerle bezeli bir kitaptı. Hiç tarzım değil. Ben beğenmedim. En azından sonu, güzel ve mutlu bitse belki birazcık kurtarırdı. Yazarın bir kitabı daha kütüphanemde mevcut, okunmayı bekliyor. Bu kitaptan sonra da daha çok bekleyeceğe benziyor.