"...Türkiye'de bir oyuncu olmanın, sanatçı olmanın gereklerinin en önemli yerlerinden bir tanesini yüklenilmesi gereken bir görev olarak üstüme almışım ben. Ülkenin laik, demokratik, çağdaş bir yapıya oturması için neler lazımsa onlar için bir şeyler yapılması gerektiğine inanan bir kişiyim. Bunları da seçtiğim ve olmak istediğim bütün filmlerin içerisine sokmuşumdur. Çünkü benim dünya görüşüm bu. Buna inanıyorum. Başka türlü bu toplumun rahata kavuşması imkansız diye düşünen kişilerdenim... Bunu bir görev olarak koyuyorum kendime."
Bu kadar işkence dolu bir kitap olduğunu bilseydim seriye asla başlamazdım. Resmen cehennem içinde kavurdu beni. Gideon’u zaten oldum olası hiç sevmedim! Scarlet içinse hiç mi hiç kahrolmadım.. Koca kitap boyunca Paris’i gözüm hiç mi hiç aramadı. Aeron’u cehennem yolunda takipçileriyle çok sevdim! Gözlerim hiç mi hiç Maddox’u aramadı. Serideki şimdiye kadar çıkan son kitabı elime aldığım için hiç mi hiç üzülmüyorum.. Bu kitapta genel olarak ikilinin ilişkisine odaklamasına ise çok sevindim. Yani ah Paris.. Ve Amun.. Ve nedense Galen’in son haline hiç mi hiç üzülmedim. Serinin diğer kitapları için de zaten hiç mi hiç sabırsızlanmıyorum.."Finger cross"