"Mesela neden senin odanda duran, sen sandalyende ya da çalışma masanda otururken, uzanırken, ya da uyurken (iyi uykular diliyorum!), seni bütünüyle gören mutlu bir dolap değilim? Neden değilim?" diyor Kafka sonsuz aşkı Milena'ya. İnsanın Milena olası geliyor, böyle sevilebilir miyim acaba diyor? Okudukça insanlardan ne kadar çok şey beklediğinize şaşıyorsunuz. Aslında önemli olanın sadece 'yan yana olabilmek' olduğunu anlıyorsunuz.
"Birden kendi kendine, "Şu anda her an ölümle karşı karşıya kalabilirim" demiş. “Ama" diye devam etmiş, “eğer yaşıyorsam, ölümle karşılaşmak için acele etmemem gerek. Bir gün elbette karşılaşacağım. Ama esas önemli olan, yaşamımın ve ölümümün başkaları için ne ifade ettiği olmalı." diyor Küçük Kara Balık. Ve insana hayatını anlamlandırması için fazlasıyla güç veriyor.
Bu kitabı ilk okuduğumda George Orwell'ın çizdiği dünyanın içinde yaşadığımız topluma ne kadar benzediğini görüp ürktüm. İnsanların tüm değerlerinin yok edilip 'parti'nin her şeyden önde olması, 'birey' olmanın yasak olması. Okunması gereken kitaplardan biri. Biz, Cesur Yeni Dünya ve Fahrenheit 451 de diğer okunması gereken distopya örnekleri.