mucdem, 1715 adet değerlendirme yapmış.  (46/245)
Bir Çapkının Evlenme Teklifi
Bir Çapkının Evlenme Teklifi

6

Yayınevi, yazarın Cynster serisine uzun bir ara vermişti. Ama son bir yıl içinde peşpeşe serinin iki kitabını çıkartarak şaşırttı. Tabi böyle şaşırtmayı sık sık yapabilir, hiç problem olmaz. Serinin genel konusu Cynster erkekleri aşka ve evliliğe tövbeli olsalar da kaderden kaçamıyorlar. Onlardan biri olan Demon Cynster da maalesef Felicity Parteger’in rüzgarına kapılıyor. Bu ikilinin ortak tutkusu olan atlar ve at yarışları sayesinde aralarındaki kıvılcım harlanıyor. Eğlenerek ve peşlerindeki kişi kim çıkacak diye merakla okudum. Yazarın kitapları genel anlamda eğlenceli oluyor. Ama genelde kitaplarında bir şey eksik oluyor. Bu durum çeviriden kaynaklı da olabilir duygu eksikliğinden de olabilir.. Hala çözemedim bu durum ama şu bir gerçek ki o eksiklik her neyse yazarın kitaplarını okumaktan vazgeçemiyorum. *************** “Bu korkunç bir şike; bir taraftan Dillion’u kurtarmamız gerekiyor, diğer taraftan da senin Jokey Kulübüne karşı sorumluluklarını düşünmeliyiz. Sanırım bu sadakatle onur arasında bir seçim yapmak gibi bir şey.” Aynı ses tonuyla devam etti. “Sen hangisini seçersin?” Demon elleri cebinde kıza bakıyordu. Sonra gözlerini ondan ayırıp şöminenin önünde volta atmaya başladı. “Bilmiyorum.” Kıza rahatsız edici bir bakış attı. “Sen cama tırmanmadan evvel, ben de bunu düşünüyordum.”

Küçük Prens
Küçük Prens

10

Kitabın ebatına bakınca ince hafif bir kitapmış gibi görülüyor; ama içinde evreni sığdıracak kadar derin anlamlar taşıyor. Kitapla ilgili ne anlatsam, hissettirdiklerini nasıl anlatırsam anlatayım sanki bir şeyler eksik anlatacakmışım gibi kelimelere dökemiyorum. Bu kitabı bu kadar geç okuduğum için pişmanlığım sadece. ------------------- #alıntı Bu anıları büyük acılar içinde yazıyorum. Arkadaşım koyununu alıp gideli altı yıl oldu bile. Burada onu anlatmaya çalışıyorsam, nedeni onu unutmak istemememden başka bir şey değildir. Çünkü bir dostu unutmak çok acı şeydir. Hayatta herkesin dostu olmuyor ki. Ayrıca bir gün onu unutursam sayılardan başka hiçbir şeye ilgi duymayan büyüklere dönüşme ihtimalim de var. ********** Ne diyeceğimi bilmiyordum. Kendimi çok beceriksiz hissediyordum. Ona nasıl ulaşıp, yoldaşlık edebileceğimi bilmiyordum. Ne gizemli yer şu gözyaşları cumhuriyeti… *********** “Evet,” dedim Küçük Prens’e. “İster ev olsun, ister yıldızlar, ister çöl… Onları güzel kılan şey kesinlikle görünmez bir şey!” ************ “Senin oradaki insanlar,” dedi Küçük Prens. “Tek bir bahçede beş bin gül yetiştirmelerine rağmen bütün bu güllerin arasında aradıklarını bulmaktan acizler.” “Doğru.” Dedim. “Oysa aradıkları şey tek bir gülde veya bir damla suda bile gizli olabilir.” ********** “O yıldızlardan birinde oturduğum ve güldüğüm için, geceleyin gökyüzüne baktığında senin için bütün yıldızlar gülüyor olacak. Senin gülmeyi bilen yıldızların olacak.”

Ölümü Oynamak (Dedektif Kim Stone, #4)
Ölümü Oynamak (Dedektif Kim Stone, #4)

8

Kim Stone serisinin dördüncü bizde çevrilen son kitabını da sonunda okudum. Stone ve ekibinin suçluların peşinde ipucu arayışlarını okurken hop oturup hop kalktım. İki farklı olay, iki farklı suçlunun sonunda nasıl aynı yola girdiğini adım adım okurken herkesten şüphelendim ama sonunda hiç ummadığım biri çıktı. Yine soluksuz okudum umarının serinin devam kitapları kısa sürede çıkar. ----------------------- #alıntı Kim polis müdürü Woodward’ın makamına girmeden önce kapıya bir kere vurdu. Patronunun odası Halesowen polis merkezinin üçüncü katında köşe bir ofisti. Sabit telefonun ahizesi adamın kulağındaydı. Aniden telefonu kapatmadan önce yüzünde hafif bir can sıkıntısı belirdi. “Gir kelimesini beklemek hoşuna gitmiyor mu?” diye homurdandı. “Hmmm… Beni görmek istemişsiniz efendim.” Dedi Kim. Patronu onun geleceğini sanki bilmiyordu. Woodward saatine baktı. “Yaklaşık bir saat önce.” “O kadar olmuş mu gerçekten?” ******** Kim kahvesinden bir yudum aldı. “Ben de gidip büyük patrona bilgi vereyim.” Bryant sırıttı. “İyi eğlenceler.” “Aslına bakarsan sen de benimle geliyorsun.” Dawson kıs kıs gülerken Bryant’ın yüzü düştü. Merdivenlerden çıkarlarken Kim “Pekala Bryant, yine ne hata işledin?” diye sordu. “Ben de tam aynı soruyu sana sormak üzereydim.” ******* “Şef, başka bir vakaya nakledilmeyi talep ediyorum.” dedi Bryant, Kim’in arkasından. “Biz ölümlülerin çok azı hem seninle hem onunla aynı anda baş edebiliriz.” “Reddedildi” diye cevap verdi Kim.

Evrenin Ötesi (Evrenin Ötesi #1)
Kötü Kızlar Ölmez (Bad Girls Don't Die, #1)
Lanetli Kral
Saklı Miras
Saklı Miras

10

Dawson, Ada, Gavin, Deborah, Murat, Peratha, Stone, Felicia, Hilary ve Creon.. Hepsini okumayı tek kelimeyle özlemişim… Serinin üçüncü kitabında konu kendini tekrar ediyordu ve bana durağan gelmişti. Ama bu kitapla kesinlikle eski heyecanını tekrar yakalamış. Konusundan bahsedip heyecanını kaçırmayacağım. Soluksuz okuduğum bir maceraydı. Yeni sırlar, yeni gizemli düşmanlar ortaya çıktığı gibi bu kitapta bazı bilinmeyenler de cevap buldu. Ayrıca kitapta ufak bir sürpriz kişilere de rastlıyoruz. Tamamen doyurucu bir kitaptı. Serinin devam kitabını büyük bir merakla beklemeye başladım. Umarım bu sefer fazla beklemeyiz. -------------------- #alıntı "Onları doğurduğun için teşekkür ederim," dedi Stone sırtını konsola yaslarken. Lyon kucağında ayağa kalkmış, Stone'un yüzüne dokunuyor, yeniden kendisiyle oynamasını istiyordu. "Ne demek, benim de hoşuma gitti işte," dedi Ada elini sallayarak. #alıntı “Barıştık öyleyse.” “Pek sanmam,” dedi Peratha elini sallarken. “Bana kalırsa hala kendini beğenmiş ukalanın tekisin.” “Sen de öylesin.” “Ama kendime tahammül edebiliyorum. Aynı anda iki ukalayı kaldırabilir miyim, emin değilim. Yine de meydan okumaları severim. Her gün sınırlarını zorlayacak mücadeleler görmüyorum.” Creon başını iki yana sallarken ellerini cebine soktu. “Gerçekten eğlenceli olacak,” derken Peratha’yı şakağından öperek uzaklaştı. #alıntı3 “Kiminle görüşüyorum? Dedi Dawson. “İsmim Melody. Ben kiminle görüşüyorum?” “Karım yanında mı?” Melody yarım bir şekilde gülümseyerek arkasına yaslandı. “Kendisini tanıyor muyum?” “Karamsar, yabancılardan hoşlanmayan ve sinirlerini yıpratacak kadar umursamaz biri.” “Ah pekâlâ.” Melody telefonu indirerek hafifçe eğildi. “Sanırm kocanla konuşuyorum. Tam olarak seni tarif ediyormuş gibi geliyor.”