Güzel ve eğlenceli bir kitaptı.Fakat malesef bazı kusurları görmezden gelemedim.Örneğin;betimleme bana göre yetersizdi ki aşk romanlarındaki en önemli unsur olduğu düşünülürse benim için bu büyük eksikliktir.Karakterler özelllikle başrol karakterler fiziksel olarak gözümde canlanamadı bir türlü.Brenna'nın atının bile nasıl bir şey olduğunu pek anlayamadım.Kitabın ilk başlarında "Tanrı şahiddir ki"sözünü her karakter-yazar da dahil-çok tekrar etti ve bu da benim dikkatimi çok dağıttı.Bir de yan karakterler çok fazla göründü.Oysa ki bu tip romanlar başroldeki çift odaklıdır.Brenna ile Connor'u daha fazla görmek isterdim. Bunun dışında hikayeyi çok beğendim.Olaylar ve diyaloglar beni güldürdü. Not:Judith Mcnaught'tan sonra okuduğum ilk aynı tür kitaptı ve insan ister istemez kıyas yapıyor elbette.Judith'in yazdığı erkek karakterlerin yanında Connor biraz sönük kalmış.Konu olarak da Düşler Krallığı'nı anımsatsa da içerik olarak alakası yok tabi.Güzel bir romandı:)
Muhteşen bir kitap mıydı?Hayır!Çok mu kötüydü derseniz ona da aynı cevabı veririm.Bir kere çok karamsardı.Yazarın iki kitabını daha okuduğum için diline hakimdim zaten.Sade,anlaşılır bir dili var her zamanki gibi.Hoşuma giden;kitaptaki çocuğun (ana karakter)saf hayal dünyası oldu.Çantası ve dürbünüyle konuşması,balık olma ve beyaz gemiye ulaşıp babasını bulma hayali çok güzeldi.Ve bana Babam ve Oğlum filmindeki çocuğun hayal dünyasını hatırlattı:) Karakter analizleri ve onların gerçekçiliği güzeldi. Gerçekçilik karakterlerin davranışları,mekanlar,olaylar açısından çok ön plandaydı.Okuyan ve kitabın sonuna isyan edenler için de en sonda yazarın notu vardı. Olumsuz olarak da karamsar oluşu,yoğun betimlemeler,çocuğun dedesinin kibarca pasifliği kabaca ise silikliği,Orozkul karakterinin acımasızlığı can sıkıcıydı.
Destanlar iç içe olduğu için çook karışık bir kitaptı yazar hikayenin başını nasıl aklında tuttu şaşıyorum vallahi bravo verdiğim puan onadır.Ama idare ederdi bir de yaa arkadaş bir kelime bir kitapta bu kadar mı fazla kullanılır benim şikayetim budur destanlardan oluştuğu için abartı çook fazlaydı ve her hikayenin sonunda "evlendiler zifaf oldular" kitabın yarısı bu cümleyle geçti.Bu nedir yaa... Benim için -Karmakarışık adlı animasyon vardı-bu kitap o animasyondaki kızın saçları gibidir.Ayrıca yeni pek çok bilgi de öğrendim şimdi hakkını yemeyelim. Ben zehir gibiyim kafam karışmaz diye kendine güvenenlere tavsiye ederim onlar için eğlenceli olabilir bak..