Korku unsurunu hissettim; ancak korku filmlerinde olduğu gibi kitaplarda da korkamıyorum. Bu fazla realist olmakla ilişik olabilir. Korkmasam da Stephen King'in bu işteki ustalığını kolayca kavrayabildim.
Tarih, aşk ve şiirsellik tadı alınabilecek bir yapıt. Bu Amin ile ilk tanışmam. Bana göre güzel bir tanışma oldu. Kitapda 11. yy. kısmı daha sürükleyici iken daha yakın çağdaki kısımlarda biraz sıkıldım. Ömer Hayyam'ın hikayesi daha sürükleyiciydi. Nedense Elif Şafak - Aşk kitabının tadını aldım. Ayrıca Ömer Hayyam'ı sevmedim.
Klasik beyaz kitaplardan. Akıl oyunları, tuzaklar, şaşırtmacalar, kovalamacalar ile dolu sürükleyici bir yapıt. yer yer hikayenin ilerlemesi açısından zorlama senaryolar var. Yazarın diğer kitaplarına göre oldukça üst sınırda.
Basit bir dille yazılmış, akıcı olmayan, merak unsuru barındırmayan ve vaad ettiği gibi mizahi de olmayan sıradan bir kitap. Basit dili nedeniyle okunabilecek düzeyde.
Başlarda çok güzeldi. Marjinal bir dili ve havası vardı. Ama öyle bir bunalım kokuyor ki sonralardan sıkmaya başladı beni. Böyle bir ruh hali olamaz. Aynı fikri, düşünceyi bir çok defa tekrar etmiş kitap boyunca. İyi tarafıysa hayatı sorgulatan, düşünsel yanı. Ayrıca Kinyas da Kayra da iğrenç adamlar. İkisinden de nefret ettim.
Bence, yeterince eğlenceli değildi. Teknik olarak da önceki kitaplarındaki aynı tekniği kullanmış. Kendini tekrar ediyor gibi. Olayı farklı karakterlerin gözünden 2-3 kere yazma tekniğini diğer kitaplarında da görmüştüm. Karışık cümleler, alıntılar, ilginç isimler, absürd olay kurgusu aynı... Murat Menteş, Türk hikayesini, Amerikanvari olaylarla bütünleştiriyor. vesselam...