asau,
Şato başlıklı kitabın açıklamasını düzenledi
eski halini göster |
yeni halini göster |
değişimi göster
Egemenliğin kurumsallaşmış alanı olan bürokratik düzeneğin dişlilerine takılıp kalmayı, ileriye doğru bir adım bile atamamayı görünürleştiriyor Şato ile Franz Kafka; sınırlarının genişliği kestirilmeyen bir yerleşimde, Yeryazımcı kahramanıyla, statükoyu kırmayı, iktidarın nerelere kadar yayılıp örgütlenebileceğine ilişkin bir taslak çıkarmak deniyor; olanca mutsuzluklarına rağmen, özgürleşemeyen, belki de özgürleşmek istemeyen köylüleri o bildik, acılı alaylı biçemiyle okurun bilincine kazıyor.
******
Cem Yayınevi, çağımızın büyük yazarlarından Kafkanın bütün eserlerini, Kamurân Şipalin Türkçesiyle yayınlamaktadır. Bütün Eserlerde yazarın öyküleri (Bir Savaşın Tasviri, Hikayeler, Değişim, Taşrada Düğün Hazırlıkları), romanları (Dava, Şato, Kayıp / Amerika), mektup ve günlükleri (Ottlaya ve Ailesine Mektuplar, Babama Mektup, Günlükler) ve Kafkanın yaşamı ve sanatına ilişkin kaynak kitaplar (Kafkada İnanç ve Umutsuzluk, Öbür Dava, Kafka ile Söyleşiler, Yaşam Öyküsü) bulunmaktadır.
************
Kafka 20. yüzyılın en önemli yazarlarından birisidir.J.G.BallardŞatoya kabul edilmeyen, köyde kendisine bir yer bulamayan ve yine de evine dönemeyen, istenmeyen kadastrocu K.nin öyküsü, varoluşun doğasıyla ilgili anlaşılmaz bir gerçekliği ortaya koyar gibidir. Idris Parry, giriş bölümünde bu büyük eserin kalbinde yatan çift yönlülüğü -Bu Kafka için insanın süregelen koşuludur- göstermiştir. Kesinlik ve şüphe, ümit ve korku, mantık ve saçmalık, düzen ve kaos ikilemleri.Şato, sanki bitmiş gibi hissedilecek, bitmemiş bir romandır. Basit bir dille dünyanın labirentleri anlatılmış ve en derin gerçek ortaya konmuştur.
************
İthaf ya da neden yeni bir çeviri?... uğraşına tam anlamıyla gönül vermiş çevirmen, yabancı dilde okuduğu bir yazara ve yaratısına bir kez vurulmayagörsün; ondan sonra o yazarı daha önce başkaları tarafından kaç kez çevrilmiş olursa olsun bir de kendi anlatmak, o çevirmen için tam bir tutkuya dönüşür. Bu tutku, hiçbir zaman kendi yapacağıçevirinin öncekilerden üstün olacağı inancındankaynaklanmaz belki kaynaklanmamalıdır da.Ahmet Cemal, Ekim 1986 tarihli, Dönüşüm çevirisine yazdığı önnotunda, neden yeni bir çeviri sorusunu çok vazıh bir biçimde yanıtlar. İçten ve yalın bir dille, tutku kavramıyla açıklar bu girişimi. Gerçekten de öyle, Kafka bir tutkudur. Peki bir yayıncı için durum farklı mıdır? Sanmıyorum. Kendi erken ve yetersiz okumalarım sonrasında dehasına hayran olduğum yazarların başında gelir Kafka! O tüm bir yazın tarihinin en güçlü ve en trajik yazarlarındandır kanımca hattâ en güçlüsüdür. Ve daha ilk okuduğum günden beri aklımda gezdirdiğim ve yayıncılığa başladığım ilk günden bu yana da sürekli yayımlamayı tasarladığım dâhi yazarımdır benim. İşte bir yayıncı olarak beni yeni bir çeviri yayımlamaya iten saik de salt budur zaten, Kafkaya olan büyük hayranlığım, tutkum ve bağlılığım.Kafkanın sanatı ulaşılması zor bir ufku işaret eder, alımlanmasıyla ilgili kimi yanılgıları da göz ardı edersek, o sanatıyla çoktan ebedileşmiştir. Trajik olansa, böylesi bir dehanın vasiyetinde tüm yapıtlarının yakılmasını talep etmiş olmasıdır. Bu dizimizi, bu trajik isteği yerine getirmeyerek Kafka Külliyatını bize ve insanlığa kazandıran Max Broda ithaf ediyoruz...
****** kazıyor.
Egemenliğin kurumsallaşmış alanı olan bürokratik düzeneğin dişlilerine takılıp kalmayı, ileriye doğru bir adım bile atamamayı görünürleştiriyor Şato ile Franz Kafka; sınırlarının genişliği kestirilmeyen bir yerleşimde, Yeryazımcı kahramanıyla, statükoyu kırmayı, iktidarın nerelere kadar yayılıp örgütlenebileceğine ilişkin bir taslak çıkarmak deniyor; olanca mutsuzluklarına rağmen, özgürleşemeyen, belki de özgürleşmek istemeyen köylüleri o bildik, acılı alaylı biçemiyle okurun bilincine kazıyor.
******
Cem Yayınevi, çağımızın büyük yazarlarından Kafkanın bütün eserlerini, Kamurân Şipalin Türkçesiyle yayınlamaktadır. Bütün Eserlerde yazarın öyküleri (Bir Savaşın Tasviri, Hikayeler, Değişim, Taşrada Düğün Hazırlıkları), romanları (Dava, Şato, Kayıp / Amerika), mektup ve günlükleri (Ottlaya ve Ailesine Mektuplar, Babama Mektup, Günlükler) ve Kafkanın yaşamı ve sanatına ilişkin kaynak kitaplar (Kafkada İnanç ve Umutsuzluk, Öbür Dava, Kafka ile Söyleşiler, Yaşam Öyküsü) bulunmaktadır.
************
Kafka 20. yüzyılın en önemli yazarlarından birisidir.J.G.BallardŞatoya kabul edilmeyen, köyde kendisine bir yer bulamayan ve yine de evine dönemeyen, istenmeyen kadastrocu K.nin öyküsü, varoluşun doğasıyla ilgili anlaşılmaz bir gerçekliği ortaya koyar gibidir. Idris Parry, giriş bölümünde bu büyük eserin kalbinde yatan çift yönlülüğü -Bu Kafka için insanın süregelen koşuludur- göstermiştir. Kesinlik ve şüphe, ümit ve korku, mantık ve saçmalık, düzen ve kaos ikilemleri.Şato, sanki bitmiş gibi hissedilecek, bitmemiş bir romandır. Basit bir dille dünyanın labirentleri anlatılmış ve en derin gerçek ortaya konmuştur.
************
İthaf ya da neden yeni bir çeviri?... uğraşına tam anlamıyla gönül vermiş çevirmen, yabancı dilde okuduğu bir yazara ve yaratısına bir kez vurulmayagörsün; ondan sonra o yazarı daha önce başkaları tarafından kaç kez çevrilmiş olursa olsun bir de kendi anlatmak, o çevirmen için tam bir tutkuya dönüşür. Bu tutku, hiçbir zaman kendi yapacağıçevirinin öncekilerden üstün olacağı inancındankaynaklanmaz belki kaynaklanmamalıdır da.Ahmet Cemal, Ekim 1986 tarihli, Dönüşüm çevirisine yazdığı önnotunda, neden yeni bir çeviri sorusunu çok vazıh bir biçimde yanıtlar. İçten ve yalın bir dille, tutku kavramıyla açıklar bu girişimi. Gerçekten de öyle, Kafka bir tutkudur. Peki bir yayıncı için durum farklı mıdır? Sanmıyorum. Kendi erken ve yetersiz okumalarım sonrasında dehasına hayran olduğum yazarların başında gelir Kafka! O tüm bir yazın tarihinin en güçlü ve en trajik yazarlarındandır kanımca hattâ en güçlüsüdür. Ve daha ilk okuduğum günden beri aklımda gezdirdiğim ve yayıncılığa başladığım ilk günden bu yana da sürekli yayımlamayı tasarladığım dâhi yazarımdır benim. İşte bir yayıncı olarak beni yeni bir çeviri yayımlamaya iten saik de salt budur zaten, Kafkaya olan büyük hayranlığım, tutkum ve bağlılığım.Kafkanın sanatı ulaşılması zor bir ufku işaret eder, alımlanmasıyla ilgili kimi yanılgıları da göz ardı edersek, o sanatıyla çoktan ebedileşmiştir. Trajik olansa, böylesi bir dehanın vasiyetinde tüm yapıtlarının yakılmasını talep etmiş olmasıdır. Bu dizimizi, bu trajik isteği yerine getirmeyerek Kafka Külliyatını bize ve insanlığa kazandıran Max Broda ithaf ediyoruz...
******
Egemenliğin kurumsallaşmış alanı olan bürokratik düzeneğin dişlilerine takılıp kalmayı, ileriye doğru bir adım bile atamamayı görünürleştiriyor Şato ile Franz Kafka; sınırlarının genişliği kestirilmeyen bir yerleşimde, Yeryazımcı kahramanıyla, statükoyu kırmayı, iktidarın nerelere kadar yayılıp örgütlenebileceğine ilişkin bir taslak çıkarmak deniyor; olanca mutsuzluklarına rağmen, özgürleşemeyen, belki de özgürleşmek istemeyen köylüleri o bildik, acılı alaylı biçemiyle okurun bilincine kazıyor.