vitaminör

3 takip ettiği ve 3 takip edeni var. 0 değerlendirme yapmış.

Son Aktiviteler

vitaminör kütüphanesine ekledi.
Pinokyo



Pinokyoyu hangimiz tanımaz? Yalan söyleyince burnu uzayan sevimli tahta çocuk Pinokyonun yaratıcısı Carlo Collodi. Bilgi Yayınevi kitabın Türkçesini orijinal resimleriyle hazırladı.

Millî Eğitim Bakanlığınca Türk ve dünya edebiyatında 100 Temel Eser in önce ortaöğretimde ardından ilköğretimde belirlenmiş olmasını, ülkemizdeki okuma oranını artırmaya yönelik bir çaba olarak görüyoruz. Bir başlangıç olarak ilköğretimde 100 Temel Eser ümit vericidir; ilköğretim seviyesindeki çocuklarımıza bu eserleri okutmayı başarabilirsek, okuyan toplum olma yolunda önemli bir adım atılmış olacaktır. İlköğretimde 100 Temel Eser in bir başka olumlu yönü de; aynı eserleri okumuş, o eserlerdeki dil varlığı ile duygu ve düşünce zenginliğini fark etmiş bireylerin oluşturacağı bir toplumun daha hoşgörülü, daha paylaşımcı olmasını sağlamasıdır.

Bir varmış bir yokmuş evvel zaman içinde bir odun parçası varmış. Evet bir odun parçası! Hani kışın sobalarımızda ısınmak için kullandığımız odun parçaları var ya işte onun gibi...Nasıl olmuşsa günlerden birgün bu odun parçası Antonio Usta denilen birinin dükkkanına düştü. Antonio Ustanın lakabı da Kiraz Usta imiş. Nedeni ise bu yaşlı marangozun burnunun sürekli bir kiraz gibi kıpkırmızı olmasıydı.Antonio Usta dükkanın bir ucundaki odunu görünce dikkatini çekmiş, içini bir sevinç kaplamıştı. Büyük bir keyifle oduna doğru giderken:Bunu neden daha önce fark etmedim? Yapacağım masaya iyi bir ayak olur, dedi. (...)

Bir marangoz ustasının odundan yaptığı pinokyo; tıpkı bir insan gibi konuşmakta ve oynamaktadır.





Hiç çocuğu olmayan marangoz Geppetto tahtadan yaptığı kuklasının adını Pinokyo koymaya karar vermiş. Geppetto çok fakirmiş, pinokyoyu okula göndermek ve ona kitap satın alabilmek için çok güçlük çekiyormuş.

Marangoz Kiraz Usta gülen ve ağlayan bir odun parçası bulur. Bir kukla yapması için arkadaşı Geppettoya verir. Geppetto kuklaya pinokyo adını verir bir insan gibi konuşan, yürüyen pinokyo gerçek bir insan olmak ister. Yaramaz ve haşarı Pinokyonun söz dinlemezliği yüzünden başına gelmeyen kalmaz. ...



Dünya Masalları Timaşta çocuklarla buluşmaya devam ediyor...Doğu ve Batının en çok okunan en güzel masallarını bu seride bulacaksınız. Bu masalları 2-3. sınıf öğrencileri okuyabilir, 5-7 yaş grubu çocuklar ise keyifle dinleyebilirler......O ece herkes udayken, Pinokyo ve Jimini sessizce lunaparkın çıkış kapısına yürümüş. Fakat kapı kilitliymiş. Ne yaptılarsa bir türlü açılmamış. O sırada karanlık gökyüzü masmavi bir ışıkla aydınlanmış. Işığın ortasında Mavi Peri belirivermiş. Orada ne yapıyorsun Pinokyo? diye sormuş.Şeyy... demiş Pinokyo. Buraya babam için biraz odun parçası toplamaya gelmiştim de... Fakat böyle der demez Pinokyonun burnu hızla uzamaya başlamış. Pinokyo, burnunun yalan söylediği için uzadığını anlayınca, utanç içinde, Bağışla beni güzel peri demiş. Sana yalan söyledim....Carlo Collodinin dünyaca ünlü eseri Pinokyoyu Nehir Aydın Gökduman tatlı mı tatlı bir dille yeniden üsluplandırdı Murat Bingölse sevimli resimlerle süsledi. Çocuklar, yaramaz kukla Pinokyonun maceralarını okurken hem eğlenecek hem de kendi paylarına pek çok ders çıkaracaklar

Pinokyo, ağaçtan yapılmış, konuşup yürüyen, ince uzun bir kukladır. Durmadan çeşitli afacanlıklar gösterir. Başından sayısız ilginç serüvenler geçer. Yalan söylediği zaman burnu uzar. Başkalarının duygularını anlayarak iyi bir çocuk olmayı öğrendikçe gerçek bir insana dönüşecek, mutluluğu bulacaktır.Tanınmış İtalyan yazar Carlo Collodinin bu sürükleyici romanı, bütün çocukların severek okuduğu, ölümsüz bir yapıttır.Okurlarımıza kıvançla sunuyoruz.

Pinokyo gelmiş! Pinokyo gelmiş! diye bütün kuklalar hep bir ağızdan bağrıştılar ve her taraftan atlayarak sahneye doluştular, Pinokyo gelmiş! Kardeşimiz Pinokyo gelmiş! Yaşasın Pinokyo! Kukla tiyatrosundaki heyecanlı aktör ve aktris kalabalığının Pinokyoya nasıl sarıldığını, onu nasıl kucakladığını, dostça çimdik-lediğini ve kardeşçe bir sevgi sergilediğini anlatmaya kelimeler yetmez. Her şeyi bir an önce öğrenmek isteyen yardımsever Pinokyo, yalan söylediğinde burnu uzayan bir kukladır. Ama öyle meraklı ve yaramazdır ki başına gelmedik bela kalmaz. Babası Yaşlı Geppet-tonun tüm uyarılarına rağmen bir kukla tiyatrosuna katılmak için evden kaçar, namussuz bir tilki ve düzenbaz bir kediyle arkadaşlık eder; ama hiçbir zaman akıllanmaz. Gelmiş geçmiş en sevilen çocuk kitaplarından birisi ... Yürüyen ve konuşan kukla Pinokyonun heyecanlı maceraları, yazılışının üstünden yüzyıldan daha uzun bir süre geçmiş olmasına rağmen bugün bile merakla okunmaktadır. Çocuk klasikleri dizisinden Pinokyoyu yepyeni ve eksiksiz bir çeviriyle gelecek kuşaklara keyifle sunuyoruz...

Tahta bir kukla olan Pinokyonun tek istediği Gepetto babasının isteği gibi dileği gibi gerçek bir çocuk olmaktır. Fakat bu kukla akıllı uslu olma niyetine rağmen daha önceki yaramazlık, tembellik, umursamazlık ve muziplik alışkanlıklarını bırakamaz. Bu alışkanlıklar başına olmadık işler açar.

İtalyan yazarı Carlo Collodinin, 1881 yılında yazdığı Pinokyo, yüzyılı aşkın bir süredir, dünyanın bütün dillerinde kimbilir kaçıncı baskısı yapılan çok ünlü bir kitap. Dünya çocuk edebiyatının ölmez yapıtlarından biri. Bu yıl, Pinokyonun yazılışının bütün dünyada 110uncu yıldönümü kutlanıyor. Bu ince, uzun, kuru, sıska kuklanın başından geçenler tam 110 yıldır çocukların yaşamlarına renk katıyor, düşlerini süslüyor. Pinokyoyu bu önemli yıldönümünde, İtalyanca aslından ve eksiksiz olarak sunuyoruz. İçindeki resimler de, Pinokyonun kitap olarak ilk basıldığı yılların özgün resimlerinden. Yediden yetmişe herkesin severek okuyacağı bir kitap sunmanın kıvancı içindeyiz.

Antonio usta, yoksul bir marangozdu. Can yakın, güler yüzlü bir insandı. Burnu kıpkırmızı olduğu için herkes ona Kiraz Dede derlerdi. Al kirazlar gibi pırıl pırıl parlayan bir burnu vardı....

Yaşlı ağaç oymacısı Geppetto, akrobat gibi sıçrayıp taklalar atan bir tahta kukla yapmaya karar verir. Ortaya gerçek çocuklar gibi hareket edip davranan haşarı bir kukla çıkar. Ele avuca sığmayan, yaramazlıkta yaşıtlarına taş çıkartan Pinokyo başını durmadan belalara sokar. Tahta çocuk maceradan maceraya sürüklenir, okulu kırıp bir kukla gösterisine katılır, kurnaz tilki ile kedinin tuzağına düşer, sirke satılır, sonuçta iyi ile kötüyü, doğru ile yanlışı, yalan ile doğruyu ayırt etmeyi öğrenip babasıile birlikte normal hayatın içine döner.Pinokyo: Her çocuk bir gün büyür.

Pinokyo bir sevgi kitabıdır. Carlo Collodinin yazdığı ve çocukların severek okuduğu dünya seçmelerindendir. MEB Talim ve Terbiye Kurulunun 2243 sayılı Tebliğler Dergisinde yayınlanan kararı ile ilköğretim okulu öğrencilerine tavsiye edilmiştir.

Zamanın birinde bir tahta parçası vardı.Bui iyi cins bir tahta değildi.Soğuk günlerde sobada veya şöminde yakıp ısınmak için kullanılan türdendi.Bu tahta parçası kendisini bir gün, yaşlı bir marangoz olan Bay Kirazın dükkanında buldu.Bu marangozun asıl adı Antonioydu fakat burnunun uçu daima oldun bir kiraz gibi kırmızı ve parlak olduğu için herkes onu Bay Kiraz diye çağırırdı.Bay Kiraz, bu tahta parçasını görünce çok sevindi.Ellerini ovuşturarak kendi kendine Küçük masama bacak yapmak için işte tam böylebir tahtaya ihtiyacım vardı. dediSonra bir an bile beklemeden keskin baltasını eline aldı.Tahtayı yontmak için hazırlandı.Fakat ilk darbeyi indirmek için baltayı kaldırdığı sırada kolu havada kaldı.Çünkü o sırada, Lütfen bana çok sert vurmayın diye yalvaran ince bir ses duydu.PİNOKYA:Bir tahta parçasından yontulan yaramaz bir kuklanın daha sonra sevginin gücüyle gerçek bir çocuğa dönüşmesinn öyküsüdür.

Zamanın birinde bir oduncuk vardı. Pek iri değildi bu oduncuk. Ancak sobaya atılıcak kadar bir şey işte.Bu oduncuk, ne zamandan beridir bilinmez, bir marangoz dükkanının bir köşesinde durup duruyordu. Dükkanın sahibi, yoksul ama neşeli, sevimli bir ihtiyarcık olan Altan Usta idi. Altan Ustanın bir burnu vardı ki, görseniz, tıpkı bir kiraz gibi kıpkırmızıydı. Bu yüzden civardaki çocuklar ona Kiraz dede diyorlardı. Kiraz Dedenin dükkanında bulunan eski bir masanın bir bacağı kırıktı. Üşendiği için, çoktandır onu onarmamış, öylece duruyordu.



Pinokyoyu hangimiz tanımaz? Yalan söyleyince burnu uzayan sevimli tahta çocuk Pinokyonun yaratıcısı Carlo Collodi. Bilgi Yayınevi kitabın Türkçesini orijinal resimleriyle hazırladı.

Millî Eğitim Bakanlığınca Türk ve dünya edebiyatında 100 Temel Es... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 11 yıl, 2 ay
vitaminör okumuş.
Pinokyo



Pinokyoyu hangimiz tanımaz? Yalan söyleyince burnu uzayan sevimli tahta çocuk Pinokyonun yaratıcısı Carlo Collodi. Bilgi Yayınevi kitabın Türkçesini orijinal resimleriyle hazırladı.

Millî Eğitim Bakanlığınca Türk ve dünya edebiyatında 100 Temel Eser in önce ortaöğretimde ardından ilköğretimde belirlenmiş olmasını, ülkemizdeki okuma oranını artırmaya yönelik bir çaba olarak görüyoruz. Bir başlangıç olarak ilköğretimde 100 Temel Eser ümit vericidir; ilköğretim seviyesindeki çocuklarımıza bu eserleri okutmayı başarabilirsek, okuyan toplum olma yolunda önemli bir adım atılmış olacaktır. İlköğretimde 100 Temel Eser in bir başka olumlu yönü de; aynı eserleri okumuş, o eserlerdeki dil varlığı ile duygu ve düşünce zenginliğini fark etmiş bireylerin oluşturacağı bir toplumun daha hoşgörülü, daha paylaşımcı olmasını sağlamasıdır.

Bir varmış bir yokmuş evvel zaman içinde bir odun parçası varmış. Evet bir odun parçası! Hani kışın sobalarımızda ısınmak için kullandığımız odun parçaları var ya işte onun gibi...Nasıl olmuşsa günlerden birgün bu odun parçası Antonio Usta denilen birinin dükkkanına düştü. Antonio Ustanın lakabı da Kiraz Usta imiş. Nedeni ise bu yaşlı marangozun burnunun sürekli bir kiraz gibi kıpkırmızı olmasıydı.Antonio Usta dükkanın bir ucundaki odunu görünce dikkatini çekmiş, içini bir sevinç kaplamıştı. Büyük bir keyifle oduna doğru giderken:Bunu neden daha önce fark etmedim? Yapacağım masaya iyi bir ayak olur, dedi. (...)

Bir marangoz ustasının odundan yaptığı pinokyo; tıpkı bir insan gibi konuşmakta ve oynamaktadır.





Hiç çocuğu olmayan marangoz Geppetto tahtadan yaptığı kuklasının adını Pinokyo koymaya karar vermiş. Geppetto çok fakirmiş, pinokyoyu okula göndermek ve ona kitap satın alabilmek için çok güçlük çekiyormuş.

Marangoz Kiraz Usta gülen ve ağlayan bir odun parçası bulur. Bir kukla yapması için arkadaşı Geppettoya verir. Geppetto kuklaya pinokyo adını verir bir insan gibi konuşan, yürüyen pinokyo gerçek bir insan olmak ister. Yaramaz ve haşarı Pinokyonun söz dinlemezliği yüzünden başına gelmeyen kalmaz. ...



Dünya Masalları Timaşta çocuklarla buluşmaya devam ediyor...Doğu ve Batının en çok okunan en güzel masallarını bu seride bulacaksınız. Bu masalları 2-3. sınıf öğrencileri okuyabilir, 5-7 yaş grubu çocuklar ise keyifle dinleyebilirler......O ece herkes udayken, Pinokyo ve Jimini sessizce lunaparkın çıkış kapısına yürümüş. Fakat kapı kilitliymiş. Ne yaptılarsa bir türlü açılmamış. O sırada karanlık gökyüzü masmavi bir ışıkla aydınlanmış. Işığın ortasında Mavi Peri belirivermiş. Orada ne yapıyorsun Pinokyo? diye sormuş.Şeyy... demiş Pinokyo. Buraya babam için biraz odun parçası toplamaya gelmiştim de... Fakat böyle der demez Pinokyonun burnu hızla uzamaya başlamış. Pinokyo, burnunun yalan söylediği için uzadığını anlayınca, utanç içinde, Bağışla beni güzel peri demiş. Sana yalan söyledim....Carlo Collodinin dünyaca ünlü eseri Pinokyoyu Nehir Aydın Gökduman tatlı mı tatlı bir dille yeniden üsluplandırdı Murat Bingölse sevimli resimlerle süsledi. Çocuklar, yaramaz kukla Pinokyonun maceralarını okurken hem eğlenecek hem de kendi paylarına pek çok ders çıkaracaklar

Pinokyo, ağaçtan yapılmış, konuşup yürüyen, ince uzun bir kukladır. Durmadan çeşitli afacanlıklar gösterir. Başından sayısız ilginç serüvenler geçer. Yalan söylediği zaman burnu uzar. Başkalarının duygularını anlayarak iyi bir çocuk olmayı öğrendikçe gerçek bir insana dönüşecek, mutluluğu bulacaktır.Tanınmış İtalyan yazar Carlo Collodinin bu sürükleyici romanı, bütün çocukların severek okuduğu, ölümsüz bir yapıttır.Okurlarımıza kıvançla sunuyoruz.

Pinokyo gelmiş! Pinokyo gelmiş! diye bütün kuklalar hep bir ağızdan bağrıştılar ve her taraftan atlayarak sahneye doluştular, Pinokyo gelmiş! Kardeşimiz Pinokyo gelmiş! Yaşasın Pinokyo! Kukla tiyatrosundaki heyecanlı aktör ve aktris kalabalığının Pinokyoya nasıl sarıldığını, onu nasıl kucakladığını, dostça çimdik-lediğini ve kardeşçe bir sevgi sergilediğini anlatmaya kelimeler yetmez. Her şeyi bir an önce öğrenmek isteyen yardımsever Pinokyo, yalan söylediğinde burnu uzayan bir kukladır. Ama öyle meraklı ve yaramazdır ki başına gelmedik bela kalmaz. Babası Yaşlı Geppet-tonun tüm uyarılarına rağmen bir kukla tiyatrosuna katılmak için evden kaçar, namussuz bir tilki ve düzenbaz bir kediyle arkadaşlık eder; ama hiçbir zaman akıllanmaz. Gelmiş geçmiş en sevilen çocuk kitaplarından birisi ... Yürüyen ve konuşan kukla Pinokyonun heyecanlı maceraları, yazılışının üstünden yüzyıldan daha uzun bir süre geçmiş olmasına rağmen bugün bile merakla okunmaktadır. Çocuk klasikleri dizisinden Pinokyoyu yepyeni ve eksiksiz bir çeviriyle gelecek kuşaklara keyifle sunuyoruz...

Tahta bir kukla olan Pinokyonun tek istediği Gepetto babasının isteği gibi dileği gibi gerçek bir çocuk olmaktır. Fakat bu kukla akıllı uslu olma niyetine rağmen daha önceki yaramazlık, tembellik, umursamazlık ve muziplik alışkanlıklarını bırakamaz. Bu alışkanlıklar başına olmadık işler açar.

İtalyan yazarı Carlo Collodinin, 1881 yılında yazdığı Pinokyo, yüzyılı aşkın bir süredir, dünyanın bütün dillerinde kimbilir kaçıncı baskısı yapılan çok ünlü bir kitap. Dünya çocuk edebiyatının ölmez yapıtlarından biri. Bu yıl, Pinokyonun yazılışının bütün dünyada 110uncu yıldönümü kutlanıyor. Bu ince, uzun, kuru, sıska kuklanın başından geçenler tam 110 yıldır çocukların yaşamlarına renk katıyor, düşlerini süslüyor. Pinokyoyu bu önemli yıldönümünde, İtalyanca aslından ve eksiksiz olarak sunuyoruz. İçindeki resimler de, Pinokyonun kitap olarak ilk basıldığı yılların özgün resimlerinden. Yediden yetmişe herkesin severek okuyacağı bir kitap sunmanın kıvancı içindeyiz.

Antonio usta, yoksul bir marangozdu. Can yakın, güler yüzlü bir insandı. Burnu kıpkırmızı olduğu için herkes ona Kiraz Dede derlerdi. Al kirazlar gibi pırıl pırıl parlayan bir burnu vardı....

Yaşlı ağaç oymacısı Geppetto, akrobat gibi sıçrayıp taklalar atan bir tahta kukla yapmaya karar verir. Ortaya gerçek çocuklar gibi hareket edip davranan haşarı bir kukla çıkar. Ele avuca sığmayan, yaramazlıkta yaşıtlarına taş çıkartan Pinokyo başını durmadan belalara sokar. Tahta çocuk maceradan maceraya sürüklenir, okulu kırıp bir kukla gösterisine katılır, kurnaz tilki ile kedinin tuzağına düşer, sirke satılır, sonuçta iyi ile kötüyü, doğru ile yanlışı, yalan ile doğruyu ayırt etmeyi öğrenip babasıile birlikte normal hayatın içine döner.Pinokyo: Her çocuk bir gün büyür.

Pinokyo bir sevgi kitabıdır. Carlo Collodinin yazdığı ve çocukların severek okuduğu dünya seçmelerindendir. MEB Talim ve Terbiye Kurulunun 2243 sayılı Tebliğler Dergisinde yayınlanan kararı ile ilköğretim okulu öğrencilerine tavsiye edilmiştir.

Zamanın birinde bir tahta parçası vardı.Bui iyi cins bir tahta değildi.Soğuk günlerde sobada veya şöminde yakıp ısınmak için kullanılan türdendi.Bu tahta parçası kendisini bir gün, yaşlı bir marangoz olan Bay Kirazın dükkanında buldu.Bu marangozun asıl adı Antonioydu fakat burnunun uçu daima oldun bir kiraz gibi kırmızı ve parlak olduğu için herkes onu Bay Kiraz diye çağırırdı.Bay Kiraz, bu tahta parçasını görünce çok sevindi.Ellerini ovuşturarak kendi kendine Küçük masama bacak yapmak için işte tam böylebir tahtaya ihtiyacım vardı. dediSonra bir an bile beklemeden keskin baltasını eline aldı.Tahtayı yontmak için hazırlandı.Fakat ilk darbeyi indirmek için baltayı kaldırdığı sırada kolu havada kaldı.Çünkü o sırada, Lütfen bana çok sert vurmayın diye yalvaran ince bir ses duydu.PİNOKYA:Bir tahta parçasından yontulan yaramaz bir kuklanın daha sonra sevginin gücüyle gerçek bir çocuğa dönüşmesinn öyküsüdür.

Zamanın birinde bir oduncuk vardı. Pek iri değildi bu oduncuk. Ancak sobaya atılıcak kadar bir şey işte.Bu oduncuk, ne zamandan beridir bilinmez, bir marangoz dükkanının bir köşesinde durup duruyordu. Dükkanın sahibi, yoksul ama neşeli, sevimli bir ihtiyarcık olan Altan Usta idi. Altan Ustanın bir burnu vardı ki, görseniz, tıpkı bir kiraz gibi kıpkırmızıydı. Bu yüzden civardaki çocuklar ona Kiraz dede diyorlardı. Kiraz Dedenin dükkanında bulunan eski bir masanın bir bacağı kırıktı. Üşendiği için, çoktandır onu onarmamış, öylece duruyordu.



Pinokyoyu hangimiz tanımaz? Yalan söyleyince burnu uzayan sevimli tahta çocuk Pinokyonun yaratıcısı Carlo Collodi. Bilgi Yayınevi kitabın Türkçesini orijinal resimleriyle hazırladı.

Millî Eğitim Bakanlığınca Türk ve dünya edebiyatında 100 Temel Es... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 11 yıl, 2 ay
vitaminör okumuş.
Şeker Portakalı (Zeze, #1)

Yazarlıkta karar kılıncaya kadar, boks antrenörlüğünden ressam ve heykeltıraşlara modellik yapmaya, muz plantasyonlarında hamallıktan gece kulüplerinde garsonluğa kadar çeşitli işlerde çalışan Jose Mauro de Vasconcelos'un başyapıtı Şeker Portakalı, "günün birinde acıyı keşfeden küçük bir çocuğun öyküsü"dür. Çok yoksul bir ailenin oğlu olarak dünyaya gelen, dokuz yaşında yüzme öğrenirken bir gün yüzme şampiyonu olmanın hayalini kuran Vasconcelos'un çocukluğundan derin izler taşıyan Şeker Portakalı, yaşamın beklenmedik değişimleri karşısında büyük sarsıntılar yaşayan küçük Zeze'nin başından geçenleri anlatır. Vasconcelos, tam on iki günde yazdığı bu romanı "yirmi yıldan fazla bir zaman yüreğinde taşıdığını" söyler.

Aydın Emeç'in, güzel Türkçesiyle dilimize armağan ettiği Şeker Portakalı'nın başkahramanı Zeze'nin büyüdükçe yaşadığı serüvenleri, yazarın Güneşi Uyandıralım ve Delifişek adlı romanlarında izleyebilirsiniz.

Yazarlıkta karar kılıncaya kadar, boks antrenörlüğünden ressam ve heykeltıraşlara modellik yapmaya, muz plantasyonlarında hamallıktan gece kulüplerinde garsonluğa kadar çeşitli işlerde çalışan Jose Mauro de Vasconcelos'un başyapıtı Şeker Portaka... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 11 yıl, 2 ay
vitaminör okumuş.
Robin Hood

Howard Pylenin dünyaca ünlü romanında Saksonlarla, Normanlar arasındaki tarihi mücadele esprili bir dille anlatılıyor. Robin Hood cesur ve güçlü bir gençtir. Haksızlığa her zaman karşı geldiği için başı beladan kurtulmaz. Halkı baskı ve zulüm altında ezen Baron ve adamlarından kaçan Robin Hood ve arkadaşları Shervood ormanlarına sığınırlar. Shervoodun Şen Çocukları artık iyilerin dostu, kötülerin korkulu rüyası olmuştur.

Howard Pylenin dünyaca ünlü romanında Saksonlarla, Normanlar arasındaki tarihi mücadele esprili bir dille anlatılıyor. Robin Hood cesur ve güçlü bir gençtir. Haksızlığa her zaman karşı geldiği için başı beladan kurtulmaz. Halkı baskı ve zulüm altında... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 11 yıl, 2 ay
vitaminör kütüphanesine ekledi.
Robin Hood

Howard Pylenin dünyaca ünlü romanında Saksonlarla, Normanlar arasındaki tarihi mücadele esprili bir dille anlatılıyor. Robin Hood cesur ve güçlü bir gençtir. Haksızlığa her zaman karşı geldiği için başı beladan kurtulmaz. Halkı baskı ve zulüm altında ezen Baron ve adamlarından kaçan Robin Hood ve arkadaşları Shervood ormanlarına sığınırlar. Shervoodun Şen Çocukları artık iyilerin dostu, kötülerin korkulu rüyası olmuştur.

Howard Pylenin dünyaca ünlü romanında Saksonlarla, Normanlar arasındaki tarihi mücadele esprili bir dille anlatılıyor. Robin Hood cesur ve güçlü bir gençtir. Haksızlığa her zaman karşı geldiği için başı beladan kurtulmaz. Halkı baskı ve zulüm altında... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 11 yıl, 2 ay
vitaminör şu an okuyor.
14 Yaşında Bir Genç Kızım Ben

Kitabımızın kahramanı Özge konuşmaya başladığında aşağıdakilerden hangisi onu durdurabilir?A) Orçun beni gerçekten kendi halimle seviyor mu?diye düşünürken muhabbeti kaçırması.B) Hayatının en önemi partisi için aldığı bluzun aynısını arkadaşında gördüğü andaki şaşkınlığı.C) Sınıflarına yeni gelen Fırtınayın verdiği ve kesinlikle işe yarayan güzellik tavsiyeleri.D) Erkek kardesinin peşinde koştururken nefesinin kesilmesi.

Kitabımızın kahramanı Özge konuşmaya başladığında aşağıdakilerden hangisi onu durdurabilir?A) Orçun beni gerçekten kendi halimle seviyor mu?diye düşünürken muhabbeti kaçırması.B) Hayatının en önemi partisi için aldığı bluzun aynısını arkadaşında görd... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 11 yıl, 2 ay
Daha Fazla Göster

vitaminör şu an ne okuyor?

14 Yaşında Bir Genç Kızım Ben

%0

Favori Yazarları (0 yazar)

Favori yazarı yok.