tomthejeer

Profil Resmi
0 takip ettiği ve 0 takip edeni var. 0 değerlendirme yapmış.

Son Aktiviteler

Profil Resmi
tomthejeer şu an okuyor.
Dokuz Öykü

Sahte dünyanın sahte insanlarına topyekün savaş açmıştı Salinger: Bu kitaptaki öyküler, bu dünyanın kabullenilmesinde değil, aşılmasında buluyor doruk noktasını. İnce bir ironiyi, keskin gözlemleriyle bütünleyen yazar, James Joyce'un epiphany tanımına uyan bir öykü döngüsü yaratıyor: Seymour'un intihar etmesiyle başlayan, geleceği görebilen harika çocuk Teddy'nin kızkardeşi tarafından boş havuza itilerek ölmesiyle noktalanan bir döngü bu. Salinger: Bu yüzyılın ironik ve mistik batılısı.


TADIMLIK
Mary Jane, sonunda Eloise'in evini bulduğunda, saat nerdeyse üçe geliyordu. Hemen lafa girişti ve kendisini karşılamaya ta anayola çıkan Eloise'e, Merrick Yolundan sapana dek her şeyin nasıl da mükemmel gittiğini, yolu nasıl da tam olarak hatırladığını anlattı. Eloise, Merritt Yolu bebeğim, Merritt Yolu dedi ve daha önce evi hiç karıştırmadan iki kez bulduğunu hatırlattı ona; ama Mary Jane mızıldanarak anlaşılmaz bir şöyler söyledi, kâğıt mendil der gibi bir şeyler, ve arabasına koştu. Eloise, devetüyü mantosunun yakasını kaldırdı, rüzgâra sırtını verip bekledi. Mary Jane bir dakika sonra elinde bir kâğıt mendille, silinerek geldi; yüzünde üzgün, hatta bozuk bir ifade vardı. Eloise ona neşeyle, öğle yemeği için pişirdiklerinin -uykuluklar, her şey- yandığını söyledi; ama Mary Jane de zaten yolda bir şeyler yemiş, zararı yokmuş. İkisi eve doğru yürürlerken, Eloise, Mary Jane'e nasıl olup da izin alabildiğini sordu. Mary Jane bütün gün izinli olmadığını söyledi. Bay Weyinburg, Larchmont'ta evinde fıtıktan yatıyormuş, Mary Jane öğleden sonraları ona postayı götürüyormuş, bir iki de mektup yazıyormuş. Mary Jane sordu: Bu fıtık da neyin nesi kuzum? Eloise sigarasını ayağının dibine, çamurlu kara bıraktı ve ne olduğunu aslında kendisinin de bilmediğini, ama fıtık olmaktan korkması da gerekmediğini bildirdi ona. Mary Jane, Yaa! dedi ve iki genç kadın eve girdiler.

Yirmi dakika sonra, aynı okulda okumuş bu iki eski oda arkadaşı, ilk viskilerini yudumluyorlar ve o günlere özgü, hatta o günlerin havasıyla sınırlı bir tarzda sohbet ediyorlardı. Onları birbirlerine bağlayan daha da güçlü bir bağ vardı; ikisi de mezun olamamışlardı. Eloise 1942'de, ikinci sınıftayken ayrılmıştı üniversiteden; kaldığı yurdun üçüncü katında, kapalı asansörde bir askerle yakalandıktan bir hafta sonra. Mary Jane ise -hem de aynı yıl, aynı sınıfta ve neredeyse aynı ay içinde- Jacksonville, Florida'da okuyan bir hava harp okulu öğrencisiyle evlenmek için ayrılmıştı. Dill, Mississippili, aklı fikri pilotlukta, çıta gibi bir oğlandı. Üç aylık beraberliklerinin iki ayını içerde geçirmişti; bir inzibatı bıçakladığı için. Mary Jane onunla hapisanedeyken evlenmişti.

Sahte dünyanın sahte insanlarına topyekün savaş açmıştı Salinger: Bu kitaptaki öyküler, bu dünyanın kabullenilmesinde değil, aşılmasında buluyor doruk noktasını. İnce bir ironiyi, keskin gözlemleriyle bütünleyen yazar, James Joyce'un epiphany ta... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 8 yıl, 2 ay
Profil Resmi
tomthejeer yarım bırakmış.
Bab-ı Esrar

Ahmet Ümitın son romanı, Bab-ı Esrar...Yaşamı, aşkı ve inancı yeniden düşünmek için... Yedi yüz yıldır çözülemeyen sır; Şems-i Tebrizi cinayeti...Yedi yüz yıldır süren bir sevda; Şems-i Tebrizi ile MevlânâBab-ı Esrar sadece bir gerilim romanı değil, aynı zamanda bir sırlar kitabı. Fantastik öğeleri kullanarak çok katmanlı bir dil yaratan Ahmet Ümit bu yapıtında Mevlevilik temelinde din ve inanç üzerine ilginç sorular soruyor. Din ile aşk arasında, inanç ile sevda arasındaki ilişkiyi bambaşka bir açıdan gözlerimizin önüne seriyor.Dünyayı, yaşamı, inancı ve aşkı, yeniden düşünmemiz, yeniden araştırmamız, yeniden okumamız için...

Ahmet Ümitın son romanı, Bab-ı Esrar...Yaşamı, aşkı ve inancı yeniden düşünmek için... Yedi yüz yıldır çözülemeyen sır; Şems-i Tebrizi cinayeti...Yedi yüz yıldır süren bir sevda; Şems-i Tebrizi ile MevlânâBab-ı Esrar sadece bir gerilim romanı değil, ... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 8 yıl, 2 ay
Profil Resmi
tomthejeer okumuş.
Sherlock Holmes - Suç Detayda Saklıdır

''Bir kadının sezgileri bazen en mantıklı çıkarımlardan bile daha değerli olabilir. Karmaşık beyinleriyle art arda sıraladıkları senaryoları mutlaka dikkate alın. Bunlar sizi hiç tahmin etmediğiniz sonuçlara ulaştırdığında haklı olduğumu anlayacaksınız.''

Dünyaca ünlü dedektif Sherlock Holmes, kendine özgü karakteri ve yaşadığı birbirinden farklı maceralarıyla yıllardır okurları etkisi altında tutmaya devam ediyor. Toplam 56 çarpıcı hikâyeden oluşan serinin ilgiyle karşılanan ilk kitabı Akıl Oyunlarının Gölgesi'nden sonra, serinin ikinci kitabı Suç Detayda Saklıdır'ın bitmesini istemeyeceksiniz.

''İyi bir gözlemci tek bir ipucuna ulaştığında sadece olanları değil, ileride olabilecekleri de görmelidir.''
Sherlock Holmes

''Bir kadının sezgileri bazen en mantıklı çıkarımlardan bile daha değerli olabilir. Karmaşık beyinleriyle art arda sıraladıkları senaryoları mutlaka dikkate alın. Bunlar sizi hiç tahmin etmediğiniz sonuçlara ulaştırdığında haklı olduğumu an... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 8 yıl, 2 ay
Profil Resmi
tomthejeer okuma durumunu güncelledi.
İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 8 yıl, 2 ay
Profil Resmi
tomthejeer kütüphanesine ekledi.
Bilge Adamın Korkusu (Kralkatili Güncesi: 2. Gün)

“Her bilge adamın korktuğu üç şey vardır: fırtınalı bir deniz, aysız bir gece ve yumuşak başlı birinin öfkesi.”

Uyuyan höyük krallarından prensesler kaçırdım. Trebon kasabasını yakıp kül ettim. Felurian’la bir gece geçirdim ve hem canıma hem de aklıma mukayyet olabildim. Çoğu insanın alındığından daha küçük bir yaşta Üniversite’den atıldım. Başkalarının gündüz gözüyle ağızlarına almaktan bile korktukları yollardan ay ışığı altında geçtim. Tanrılarla konuştum, kadınlar sevdim ve ozanları ağlatan şarkılar yazdım.

Benim adım Kvothe. Belki beni duymuşsunuzdur.

Bir kahramanın fantastik edebiyattaki emsalsiz öyküsü kendi ağzından işte böyle başlıyor. Şimdiyse Bilge Adamın Korkusu’nda, yani Kralkatili Güncesi’nin ikinci gününde kudretli bir asilzadeye karşı girilen mücadelenin giderek kızışması Kvothe’yi Üniversite’den ayrılmaya ve şansını başka yerlerde aramaya zorluyor. Başıboş, beş parasız ve yalnız kalan Kvothe, Vintas’a giderek çok geçmeden saray sosyetesinin iç siyasetine bulaşıyor. Nüfuzlu bir soylunun gözüne girmeye çalışırken bir suikast teşebbüsünü açığa çıkartıyor, rakip bir gizemciyle yüzleşiyor ve Kralın Yolu’nda yolculara kimin -veya neyin- pusu kurduğu gizemini çözmek için bir grup fedaiye öncülük ediyor.

Tüm bunlar olurken Kvothe bir yandan da cevaplar bulmaya; gizemli Amyrlerle, Chandrialılarla ve ebeveynlerinin ölümüyle ilgili hakikatleri ortaya çıkarmaya çalışıyor. Yolu üzerinde efsanevi Adem askerleri tarafından yargılanıyor, Edema Ruhların onurunu korumak zorunda kalıyor ve Fey alemine seyahat ediyor. Orada Felurian’la, yani Kvothe’ye dek hiçbir erkeğin direnemediği ve hiçbir erkeğin yanından sağ salim ayrılamadığı fey kadınıyla tanışıyor.

Bilge Adamın Korkusu’nda Kvothe kahramanlık yolundaki ilk adımlarını atıyor ve kendi ömrü dahilinde efsane haline gelmenin hayatı bir adam için ne kadar zor kılabileceğini öğreniyor.

“Her bilge adamın korktuğu üç şey vardır: fırtınalı bir deniz, aysız bir gece ve yumuşak başlı birinin öfkesi.”

Uyuyan höyük krallarından prensesler kaçırdım. Trebon kasabasını yakıp kül ettim. Felurian’la bir gece geçirdim ve hem canıma hem de ak... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 8 yıl, 3 ay
Profil Resmi
tomthejeer şu an okuyor.
Bilge Adamın Korkusu (Kralkatili Güncesi: 2. Gün)

“Her bilge adamın korktuğu üç şey vardır: fırtınalı bir deniz, aysız bir gece ve yumuşak başlı birinin öfkesi.”

Uyuyan höyük krallarından prensesler kaçırdım. Trebon kasabasını yakıp kül ettim. Felurian’la bir gece geçirdim ve hem canıma hem de aklıma mukayyet olabildim. Çoğu insanın alındığından daha küçük bir yaşta Üniversite’den atıldım. Başkalarının gündüz gözüyle ağızlarına almaktan bile korktukları yollardan ay ışığı altında geçtim. Tanrılarla konuştum, kadınlar sevdim ve ozanları ağlatan şarkılar yazdım.

Benim adım Kvothe. Belki beni duymuşsunuzdur.

Bir kahramanın fantastik edebiyattaki emsalsiz öyküsü kendi ağzından işte böyle başlıyor. Şimdiyse Bilge Adamın Korkusu’nda, yani Kralkatili Güncesi’nin ikinci gününde kudretli bir asilzadeye karşı girilen mücadelenin giderek kızışması Kvothe’yi Üniversite’den ayrılmaya ve şansını başka yerlerde aramaya zorluyor. Başıboş, beş parasız ve yalnız kalan Kvothe, Vintas’a giderek çok geçmeden saray sosyetesinin iç siyasetine bulaşıyor. Nüfuzlu bir soylunun gözüne girmeye çalışırken bir suikast teşebbüsünü açığa çıkartıyor, rakip bir gizemciyle yüzleşiyor ve Kralın Yolu’nda yolculara kimin -veya neyin- pusu kurduğu gizemini çözmek için bir grup fedaiye öncülük ediyor.

Tüm bunlar olurken Kvothe bir yandan da cevaplar bulmaya; gizemli Amyrlerle, Chandrialılarla ve ebeveynlerinin ölümüyle ilgili hakikatleri ortaya çıkarmaya çalışıyor. Yolu üzerinde efsanevi Adem askerleri tarafından yargılanıyor, Edema Ruhların onurunu korumak zorunda kalıyor ve Fey alemine seyahat ediyor. Orada Felurian’la, yani Kvothe’ye dek hiçbir erkeğin direnemediği ve hiçbir erkeğin yanından sağ salim ayrılamadığı fey kadınıyla tanışıyor.

Bilge Adamın Korkusu’nda Kvothe kahramanlık yolundaki ilk adımlarını atıyor ve kendi ömrü dahilinde efsane haline gelmenin hayatı bir adam için ne kadar zor kılabileceğini öğreniyor.

“Her bilge adamın korktuğu üç şey vardır: fırtınalı bir deniz, aysız bir gece ve yumuşak başlı birinin öfkesi.”

Uyuyan höyük krallarından prensesler kaçırdım. Trebon kasabasını yakıp kül ettim. Felurian’la bir gece geçirdim ve hem canıma hem de ak... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 8 yıl, 3 ay
Daha Fazla Göster

tomthejeer şu an ne okuyor?

Bilge Adamın Korkusu (Kralkatili Güncesi: 2. Gün)

%57
Sayfa 652.

Favori Yazarları (0 yazar)

Favori yazarı yok.