tevfikcelikkol

Profil Resmi
0 takip ettiği ve 0 takip edeni var. 0 değerlendirme yapmış.

Son Aktiviteler

Profil Resmi
tevfikcelikkol okumak istiyor.
Efsane

Her romanıyla yüzbinlerce okurun kalbini fetheden İskender Pala, yeni romanı Efsane — Bir ”Barbaros” Romanı ile bir kez daha okurlarını selamlıyor!..

Efsaneler bazen denizden,
Bazen aşktan ve ateşten gelirler.
Aşktan ve ateşten ve denizden gelenler,
Bazen ışık olurlar ve bütün zamanı aydınlatırlar.
Efsane kurmak kadar, efsaneyi yazmak da efsaneye dâhildir.
Bir çağı haritalarda bulamazsınız.
Derine, insana ve tarihin denizlerine açılmak gerekir.
Girdaplarda yüksek idealler saklanabilir.

Bu kitapta
İstanbul, Gırnata, Madrid, Roma ve Akdeniz; aşk diliyle kuşatıldı.
Akdeniz, aşk kaleminin haritasıyla yeniden çizildi.
Kılıç kılıca, cevher çeliğe çarptı, varlık da yokluğa.
Ve hep bir yol vardı kalplerden denizlere.
Derin denizler, büyük aşklar için atlas olup dokundu.
İskender Pala, bir çağı ve o çağın efsanelerini dile döktü.
Barbaros Hayreddin Paşa’yı...
Sonra, bir gül sepeti getirdi.
Isırılmış üç elmayı anlattı.

Her romanıyla yüzbinlerce okurun kalbini fetheden İskender Pala, yeni romanı Efsane — Bir ”Barbaros” Romanı ile bir kez daha okurlarını selamlıyor!..

Efsaneler bazen denizden,
Bazen aşktan ve ateşten gelirler.
Aşktan ve ateşten ve denizden gelen... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 10 yıl, 9 ay
Profil Resmi
tevfikcelikkol okumak istiyor.
Ölü Bir Evden Hatıralar

Dostoyevskinin canı, gözleri bağlı bir şekilde idam mangasının karşısında vurulmayı beklerken, Çar tarafından son anda bağışlanmış ve cezası hafifletilerek dört yıllık kürek mahkûmiyeti ve peşinden de beş yıllık zorunlu askerî hizmete çevrilmişti. Dostoyevski edebiyat dünyasına bu sürgün yıllarının ardından yazdığı Ezilmiş ve Aşağılanmışlar ve Ölü Bir Evden Hatıralarla döndü. İnsani derinliği, gözlem gücü ve otobiyografik kökeniyle Ölü Bir Evden Hatıralar Dostoyevskinin en sıradışı kitaplarından biridir. Sibirya soğuğunda geçen bu cehennemî hikâyeyi Ergin Altayın Rusça aslından yaptığı çeviriden okuyacaksınız. Modern edebiyatta bundan daha iyi bir kitaba rastlamadım; bu söylediğime Puşkin de dahildir. Dostoyevskiye ona bayıldığımı söyleyin. Lev Tolstoy, A.N. Strakova yazdığı bir mektuptan, 26 Eylül 1880 Ölü Bir Evden Hatıralar isimli kitabınızı büyük bir zevkle okuyorum. Hamam bölümündeki tasvir Danteye yakışacak güzellikte. İvan Turgenyev, Dostoyevskiye yazdığı bir mektuptan, 26 Aralık 1861

Dostoyevskinin canı, gözleri bağlı bir şekilde idam mangasının karşısında vurulmayı beklerken, Çar tarafından son anda bağışlanmış ve cezası hafifletilerek dört yıllık kürek mahkûmiyeti ve peşinden de beş yıllık zorunlu askerî hizmete çevrilmişti. Do... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 10 yıl, 9 ay
Profil Resmi
tevfikcelikkol kütüphanesine ekledi.
Türkleşmek İslamlaşmak Muasırlaşmak

Türkleşmek İslamlaşmak ve Muasrılaşmak isimli kitapta yer alan ÜÇ AKIM Makelesinden: Ülkemizde üç fikir akımı vardır. Bunların tarihi incelenirse görülür ki, düşüncelerimiz önce MUASIRLAŞMAK ihiyacını duydu. III. Selim devrinde başlayan bu eğilime II. Meşritiyetten sonra İSLAMLAŞMAK emeli de katıldı. Son zamanlarda ise ortaya TÜRKÇÜLÜK akımı çıktı.

Türkleşmek İslamlaşmak ve Muasrılaşmak isimli kitapta yer alan ÜÇ AKIM Makelesinden: Ülkemizde üç fikir akımı vardır. Bunların tarihi incelenirse görülür ki, düşüncelerimiz önce MUASIRLAŞMAK ihiyacını duydu. III. Selim devrinde başlayan bu eğilime II... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 10 yıl, 9 ay
Profil Resmi
tevfikcelikkol okumuş.
Türkleşmek İslamlaşmak Muasırlaşmak

Türkleşmek İslamlaşmak ve Muasrılaşmak isimli kitapta yer alan ÜÇ AKIM Makelesinden: Ülkemizde üç fikir akımı vardır. Bunların tarihi incelenirse görülür ki, düşüncelerimiz önce MUASIRLAŞMAK ihiyacını duydu. III. Selim devrinde başlayan bu eğilime II. Meşritiyetten sonra İSLAMLAŞMAK emeli de katıldı. Son zamanlarda ise ortaya TÜRKÇÜLÜK akımı çıktı.

Türkleşmek İslamlaşmak ve Muasrılaşmak isimli kitapta yer alan ÜÇ AKIM Makelesinden: Ülkemizde üç fikir akımı vardır. Bunların tarihi incelenirse görülür ki, düşüncelerimiz önce MUASIRLAŞMAK ihiyacını duydu. III. Selim devrinde başlayan bu eğilime II... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 10 yıl, 9 ay
Profil Resmi
tevfikcelikkol kütüphanesine ekledi.
Türkçülüğün Esasları

XX. yüzyılın başında Batıcılık, İslâmcılık ve Türkçülük akımları birbirleriyle savaşım içindedir. Batıcılar, Batılı değerleri kabul etmiş uluslararası bir Osmanlı toplumu; ulusçuluğu reddeden İslâmcılar, ümmetçi ilkelere dayalı bir toplum yapısı önerirken; Türkçüler, ulusal devlet anlayışını savunuyorlardı. İşte Gökalpin Türkçülüğün Esasları kitabındaki yazıları, bu akımlara karşı ulus ve ulusal devlet görüşünün bir savunusudur. Türkçülüğün Esasları: Uluslaşmanın ve çağdaşlaşmanın gündemi...

******

Ziya Gökalp büyük bir düşünce adamıdır. Büyük düşünce adamları, toplumu etkiler. Fakat yeni ve karmaşık bir düşünce ürettikleri için de daima yanlış anlaşılma ve basmakalıp bir değerlendirme ile basite indirgenme tehlikesine maruz kalırlar. Toplum, büyük düşünce adamlarına ihtiyaç duyduğu dönemde onların ruhundan, tutkusundan ve kişisel özelliklerinden etkilenir. Ama sonradan gelenler o ruhu anlama ihtiyacını yeteri kadar duymadan, tasavvur dünyasında o tutkuyu kendileri de yaşamadan ve fikirlerin ayrıntılarına yeteri kadar dikkat etmeden o büyük düşünce adamına yaklaşırsa, basmakalıp övgüler, anlamsız saldırılar ortalığı kaplar ya da o büyük düşünce adamı görmezden gelinir. Düşüncenin verimliliği onun kişisel bir çeşni olmaktan kurtulmasıyla ve başka zihinlerle eleştirel işbirliği kurmasıyla mümkündür. Düşünceleri kendi köşelerinde kalmaktan kurtaracak bir düşünce geleneğine, eleştirel işbirliğine ihtiyaç vardır. Ziya Gökalp, kendi zamanında bunu yapmıştır. Bizim de onun fikirlerini birer müze eseri gibi saklamak yerine, o fikirlerle düşünmemiz ve gerektiğinde yeni fikirlere doğru ilerlememiz gerekiyor. Prof. Dr. Yılmaz ÖZAKPINAR

************

Türkçülüğün yurdumuzda ortaya çıkmasından önce Avrupada Türklükle ilgili iki hareket oluştu. Bunlardan birincisi Fransızca, Turquerte denilen, Türk hayranlığıdır. Türkiyede yapılan İpekii ve yün dokumalar, halılar, kilimler, çiniler, demirci ve marangoz İsleri, ciltçilerin, tezhipçilerin yaptıkları ciltler ve tezhipler, mangallar, şamdanlar vb. gibi Türk sanat eserleri çoktan Avrupadakİ sanatseverlerin dikkatini çekmişti. Bunlar, Türklerin eseri olan bu güzel şeyleri binlerce lira vererek toplarlar ve evlerinde bir Türk salonu veya Türk odası oluştururlardı. Bazıları da bunları başka milletlere ait güzel şeylerle birlikte, bibloları arasında sergilerdi.

************

Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşu döneminde, Devletimizin temelleri Ziya Gökalp (1876-1924) fikirleri üzerine inşa edilmiştir. Ziya Gökalpin , Türk Milliyetçiliği fikrini sistemleştirdiği eserleri, gençlerimize vatan ve millet sevgisi aşılar... Öğretmenseniz öğrencilerinize, ebeveynseniz çocuklarınıza güvenle tavsiye ediniz. (Arka Kapak)

************

Ziya Gökalp, Türk kültürünün ulusal nitelikler kazanması gerekliliği üzerinde önemle duran ve bu konuda özgün deneme ve araştırmalarıyla konuya yeni bir boyut getiren çağdaş düşünürlerimizdendir. Çağdaş düşüncelerden yararlanarak toplumumuza ulusçuluk bilincini aşılamış, toplumsal sorunlara bilimsel yöntemlerle çözüm yolları aramış, siyasal alanda da ulusal devlet kavramının ve olgusunun yerleşmesine büyük katkıda bulunmuştur. Türkçülüğün Esasları, düşünürümüzün işte bu konularda yazdığı özgün denemelerinden oluşmuş bir yaptıdır. Günümüz türkçesiyle hazırlanmış olan bu yapıtın, genç kuşakların görüş ve düşüncelerine ulusallaşma ve çağdaşlaşma yönünde bilinçli boyutlar kazandıracağı kanısındayız.

******

XX. yüzyılın başında Batıcılık, İslâmcılık ve Türkçülük akımları birbirleriyle savaşım içindedir. Batıcılar, Batılı değerleri kabul etmiş uluslararası bir Osmanlı toplumu; ulusçuluğu reddeden İslâmcılar, ümmetçi ilkelere dayalı bir toplum yapısı öner... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 10 yıl, 9 ay
Profil Resmi
tevfikcelikkol okumuş.
Türkçülüğün Esasları

XX. yüzyılın başında Batıcılık, İslâmcılık ve Türkçülük akımları birbirleriyle savaşım içindedir. Batıcılar, Batılı değerleri kabul etmiş uluslararası bir Osmanlı toplumu; ulusçuluğu reddeden İslâmcılar, ümmetçi ilkelere dayalı bir toplum yapısı önerirken; Türkçüler, ulusal devlet anlayışını savunuyorlardı. İşte Gökalpin Türkçülüğün Esasları kitabındaki yazıları, bu akımlara karşı ulus ve ulusal devlet görüşünün bir savunusudur. Türkçülüğün Esasları: Uluslaşmanın ve çağdaşlaşmanın gündemi...

******

Ziya Gökalp büyük bir düşünce adamıdır. Büyük düşünce adamları, toplumu etkiler. Fakat yeni ve karmaşık bir düşünce ürettikleri için de daima yanlış anlaşılma ve basmakalıp bir değerlendirme ile basite indirgenme tehlikesine maruz kalırlar. Toplum, büyük düşünce adamlarına ihtiyaç duyduğu dönemde onların ruhundan, tutkusundan ve kişisel özelliklerinden etkilenir. Ama sonradan gelenler o ruhu anlama ihtiyacını yeteri kadar duymadan, tasavvur dünyasında o tutkuyu kendileri de yaşamadan ve fikirlerin ayrıntılarına yeteri kadar dikkat etmeden o büyük düşünce adamına yaklaşırsa, basmakalıp övgüler, anlamsız saldırılar ortalığı kaplar ya da o büyük düşünce adamı görmezden gelinir. Düşüncenin verimliliği onun kişisel bir çeşni olmaktan kurtulmasıyla ve başka zihinlerle eleştirel işbirliği kurmasıyla mümkündür. Düşünceleri kendi köşelerinde kalmaktan kurtaracak bir düşünce geleneğine, eleştirel işbirliğine ihtiyaç vardır. Ziya Gökalp, kendi zamanında bunu yapmıştır. Bizim de onun fikirlerini birer müze eseri gibi saklamak yerine, o fikirlerle düşünmemiz ve gerektiğinde yeni fikirlere doğru ilerlememiz gerekiyor. Prof. Dr. Yılmaz ÖZAKPINAR

************

Türkçülüğün yurdumuzda ortaya çıkmasından önce Avrupada Türklükle ilgili iki hareket oluştu. Bunlardan birincisi Fransızca, Turquerte denilen, Türk hayranlığıdır. Türkiyede yapılan İpekii ve yün dokumalar, halılar, kilimler, çiniler, demirci ve marangoz İsleri, ciltçilerin, tezhipçilerin yaptıkları ciltler ve tezhipler, mangallar, şamdanlar vb. gibi Türk sanat eserleri çoktan Avrupadakİ sanatseverlerin dikkatini çekmişti. Bunlar, Türklerin eseri olan bu güzel şeyleri binlerce lira vererek toplarlar ve evlerinde bir Türk salonu veya Türk odası oluştururlardı. Bazıları da bunları başka milletlere ait güzel şeylerle birlikte, bibloları arasında sergilerdi.

************

Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşu döneminde, Devletimizin temelleri Ziya Gökalp (1876-1924) fikirleri üzerine inşa edilmiştir. Ziya Gökalpin , Türk Milliyetçiliği fikrini sistemleştirdiği eserleri, gençlerimize vatan ve millet sevgisi aşılar... Öğretmenseniz öğrencilerinize, ebeveynseniz çocuklarınıza güvenle tavsiye ediniz. (Arka Kapak)

************

Ziya Gökalp, Türk kültürünün ulusal nitelikler kazanması gerekliliği üzerinde önemle duran ve bu konuda özgün deneme ve araştırmalarıyla konuya yeni bir boyut getiren çağdaş düşünürlerimizdendir. Çağdaş düşüncelerden yararlanarak toplumumuza ulusçuluk bilincini aşılamış, toplumsal sorunlara bilimsel yöntemlerle çözüm yolları aramış, siyasal alanda da ulusal devlet kavramının ve olgusunun yerleşmesine büyük katkıda bulunmuştur. Türkçülüğün Esasları, düşünürümüzün işte bu konularda yazdığı özgün denemelerinden oluşmuş bir yaptıdır. Günümüz türkçesiyle hazırlanmış olan bu yapıtın, genç kuşakların görüş ve düşüncelerine ulusallaşma ve çağdaşlaşma yönünde bilinçli boyutlar kazandıracağı kanısındayız.

******

XX. yüzyılın başında Batıcılık, İslâmcılık ve Türkçülük akımları birbirleriyle savaşım içindedir. Batıcılar, Batılı değerleri kabul etmiş uluslararası bir Osmanlı toplumu; ulusçuluğu reddeden İslâmcılar, ümmetçi ilkelere dayalı bir toplum yapısı öner... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 10 yıl, 9 ay
Daha Fazla Göster

tevfikcelikkol şu an ne okuyor?

tevfikcelikkol şu anda kitap okumuyor.

Favori Yazarları (2 yazar)

Favori yazarı yok.