omernacidemir

Profil Resmi
1 takip ettiği ve 1 takip edeni var. 0 değerlendirme yapmış.

Son Aktiviteler

Profil Resmi
omernacidemir bir test çözdü. Sonuç: 11/11 (%100) doğru.
Masumiyet Müzesi

Orhan Pamuk'un kitabı ile ilgili eğlenceli ve basit bir quiz.

Orhan Pamuk'un kitabı ile ilgili eğlenceli ve basit bir quiz.

8 yıl, 10 ay
Profil Resmi
omernacidemir kütüphanesine ekledi.
İhanet Noktası

NASA uydusu, kuzey kutbunda buzların derinliklerine gömülü az bulunur bir nesnenin varlığını belirleyince herkes şaşkına döner. Uzun süredir yeni arayışlar içinde bocalayan Uzay Dairesi bu buluşu bir zafer olarak niteler. Bu durum, Amerika Birleşik Devletleri uzay politikası ve eli kulağındaki başkanlık seçimlerini derinden etkileyecek bir zaferdir aynı zamanda. Oval ofisin yeni sahibinin kim olacağı belli değildir, ama Başkan, Beyaz Saray Gizli Servis analizcisi Rachel Sextonu, bu yeni buluşun gerçekliğini kanıtlaması için Milne buzuluna gönderir. Karizmatik bilim adamı Michael Tollan ve uzmanlardan oluşan bir ekip eşliğinde Rachel akla hayale gelmeyen ve tüm dünyayı korkunç ihtilaflara sürükleyecek bilimsel bir sahtekarlığı ortaya çıkarır.Rachel, Başkanla iletişim kurmadan önce, Michael ile birlikte ölümcül görev gücünün saldırısına uğrar. Gerçeği gizlemek uğruna hiçbir engel tanımayan esrarengiz bir güç kırıcı ve suikastçılardan oluşan özel ekip onları ortadan kaldırmaya çalışmaktadır. Ekibin, ölümcül olduğu kadar ıssız bir ortamda canlarını kurtarmaya çabalarken, hayatta kalabilmek için tek bir umutları vardır: Bu korkunç tuzağın perde arkasında kimin olduğunu bulmak. Gerçeği öğrendiklerinde ise akıllara durgunluk veren bir ihanet ile karşılaşacaklardır. Ünlü yazar Dan Brown, İhanet Noktası ile okuyucularını çok gizli ulusal keşif dairesinden kuzey kutbunun devasa katmanlarına ve oradan da tekrar Beyaz Saray Batı Kanadının buram buram güç kokan koridorlarına taşıyor. Bilim, tarih ve politikayı harmanladığı ünlü romanı Melekler ve Şeytanlardan sonra, Brown hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığını anlatan her köşenin ardından şaşırtıcı sürprizlerle dolu müthiş bir gerilim romanı ile bir kez daha okurları ile buluşuyor.

NASA uydusu, kuzey kutbunda buzların derinliklerine gömülü az bulunur bir nesnenin varlığını belirleyince herkes şaşkına döner. Uzun süredir yeni arayışlar içinde bocalayan Uzay Dairesi bu buluşu bir zafer olarak niteler. Bu durum, Amerika Birleşik D... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 8 yıl, 10 ay
Profil Resmi
omernacidemir kütüphanesine ekledi.
Nasıl Yapmalı? I

1856 Temmuzunun on birinde, sabahın erken saatlerinde, Petersburgun Moskova garına yakın bir yerde bulunan büyük otellerden birinde tüm çalışanlar şaşkın, ivecen, biraz da kaygılı bir durumdaydılar. Bir gün önce akşam saat dokuz sularında otele elinde bavuluyla genç bir bay gelmiş ve kendine bir oda tutmuştu. (Kitabın İçinden) Çernişevski, toplumsal devrim koşulunun düşünsel devrimden geçtiğini öngörmekle birlikte bunun da yeterli olmadığını anlamış, konuyu yeni baştan incelemeye başlamıştı. Saptadığı çok yalın bir gerçekti. Yürürken bir adımın önde bir adımın arkada olması gibi her yeninin bir adımı da eskinin, yani eski kültür ve ülkünün içindeydi. Bunun aşılması da yeni öngörüden önce, yeni insanların tarih sahnesine çıkmasına bağlıydı. Yani düşüncesiyle, kültürüyle, yaşama biçimiyle yeni insanlara. Prototiplere de prototipler örnek olur, bu işi de sanat üstlenir. İşte Nasıl Yapmalı yeni insanların romanıdır. Çernişevki, bu romanı dört ay gibi kısa bir sürede yazdı. Üstelik de Petropavllovsk zindanında yatarken. Rus toplum yaşamında fırtınalar yaratan bu roman üzerine Dostoyevski ve Tolstoydan Kropotkin ve Lenine dek pek çok yazın, ve eylem adamı, kimileri yererek, kimileri överek konuştular, yazdılar, tartıştılar. Kropoktinin belirttiğine göre Nasıl Yapmalı döneminin Rus gençliği için bir tür siyasal program işlevi gördü. Günümüzde bu yol açıcılığını sürdürdüğü apaçıktır.

1856 Temmuzunun on birinde, sabahın erken saatlerinde, Petersburgun Moskova garına yakın bir yerde bulunan büyük otellerden birinde tüm çalışanlar şaşkın, ivecen, biraz da kaygılı bir durumdaydılar. Bir gün önce akşam saat dokuz sularında otele elind... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 8 yıl, 10 ay
Profil Resmi
omernacidemir kütüphanesine ekledi.
Tanrılar ve Köpekler

Jerry, yepyeni, romanlarda bugüne dek rastlanmamış bir kahramandır. Yalnız konusu köpekler üzerine olan hikâyelerde değil, roman adı altındaki bütün eserlerde Jerry gibisine rastlanmaz. Bu köpeğin apayrı, canlı davranışları, köpek sevenler kadar ruhbilimcileri de etkileyecektir.

Jerry, yepyeni, romanlarda bugüne dek rastlanmamış bir kahramandır. Yalnız konusu köpekler üzerine olan hikâyelerde değil, roman adı altındaki bütün eserlerde Jerry gibisine rastlanmaz. Bu köpeğin apayrı, canlı davranışları, köpek sevenler kadar ruhb... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 8 yıl, 10 ay
Profil Resmi
omernacidemir kütüphanesine ekledi.
Ölü Canlar

İlk gençlik heyecanlarıyla okunan kitapların etkisini, o ilk okumanın verdiği benzersiz hazzı unutmak mümkün mü? İletişim ve bilgi edinme imkânlarının son hızla arttığı bir çağda, gençlerimizi ve çocuklarımızı kitapların dünyasıyla buluşturmak eskisi kadar kolay olmasa gerek. Bu anlamda, Millî Eğitim Bakanlığının ilköğretim ve ortaöğretime yönelik 100 Temel Eser seçimi; öğrencilere, velilere ve öğretmenlere, kısacası kültür dünyamıza katkıda bulunacak herkese yararlı olacak niteliktedir.\n\nNikolay Vasilyeviç Gogolün (1809-1852) eseri Ölü Canlar, 19. yüzyılın büyük romanlarından biridir. Rus edebiyatında Romantizmin bilinen kurallarım bırakıp, konularını günlük yaşamın içinden almaya başlayan ilk yazar Gogoldür. Gogol, eserinde bir Rus taşra kasabasındaki yaşantıyı ince bir ironiyle yansıtırken yöneticilere getirdiği eleştirilerini de romanın içine ustaca yaymayı bilir. Ölü Canlar, bu yüzden yayımlandığı yıllarda bütün eleştirmenleri karşısına alan ve Gogolün iğrenç bir gerçeklikle suçlanmasına neden olan önemli bir eserdir.Gogol bu romanı Puşkinin ona ön bilgiler vermesi üzerine yazmıştır. Bir epik roman yazma amacıyla başladığı eserini Dantenin îlahi Komedyasına benzeten Gogol, sağlığında yayımlayabildiği ilk bölümüyle dünya edebiyatına bir başyapıt bırakmıştır.Ölü Canlar, kahramanı Çiçikovun dolandırıcı kişiliği ve onun ilişki kurduğu toprak sahibi ve bürokrat çevresiyle olan ilişkilerini anlatır. Gogol, eseri hakkında, Kalemimden öyle canavarlar fırlıyor ki ben de şaşıyorum. Bunu kim görse korkudan titrer, demiştir.\n\n\n\n\n\nÖlü Canlar, resmi kayıtlara geçmiş bir ölü can satın alma olaynı dayanır. Romanın başkahramanı Çiçikov, kanunlara göre toprak sahiplerinin malı olan köleleri satın almaktadır; ancak Çiçikovun satın almak için Rusyanın birçok kenitini gezdiği kölelerin özelliği, onlar ölü omlalarıdır. Çiçikov, ölmüş ama adları nüfus kütüğünden silinmemiş köleleri satın alarak zengin olmanın hayalini kurar. Gogolün üç cilt olarak tasarlamasına karşın bitiremediği, yazıldığı dönemde pek çok eleştiriyi beraberinde getiren Ölü Canlar, dünya edebiyatının başyapıtlarından biridir.Baş kahraman Çiçikov bir sahtekârdır, ortama bir bukalemundan daha hızlı uyum sağlar, laf cambazıdır, dış görünüşüyle ve konuşmalarıyla güven uyandırabilen bir ustadır. Yoksa Gogol, Çiçikovun yardımıyla, onun yaptığı yolculuk ve ziyaretler sırasında kurduğu diyaloglar aracılığıyla toplumda gördüğü kusur ve aksaklıkları mı gösteriyor okurlarına? Ölü Canların sorunsalı işte bu soruların yanıtında saklı. Bu tür insanlarla dünyanın her yerinde ve tüm zamanlarda karşılaşma olasılığının yüksek olması ise Gogolün seçtiği konunun evrenselliğinden kaynaklanıyor. Sonuç olarak, Ölü Canlar içeriğinde ele alınan sorunlarla güncelliğini, sanat değeriyle de dünya klasikleri arasındaki yerini hâlâ koruyor.Doç. Dr. Birsen KARACA\n\nGogol, orijinal el yazmalarını, şeytana uyarak yazdığı kuruntusuyla ateşe verdiği için elimizde ancak kurtulmuş sayfaları olan Ölü Canlar dünya edebiyatının başyapıtları arasında en çok sevilip okunanlar arasında yer alıyor. Bu sayfalar, gerçekten şeytana uyularak mı yazıldı hiçbir zaman bilmeyeceğiz ama bir şey var ki Puşkinin verdiği fikirle yazılan bu kitabın üstünden geçen tam 167 yıl onu hiç eskitmedi. Oysa bu 167 yılda güneşin altında neler neler eskidi, neler neler unutulup gitti.. Ama Ölü Canlar, adına inat hep diri kaldı. Çünkü insan dehasının insana dair yazdığı en güçlü metinlerden biriydi...
Konusunu Puşkinin verdiği, Gogolün buhranlar içinde yazdığı Ölü Canları Erol Güney-Melih Cevdet Anday ortak çevirisinden 1901 Rusça baskısının çizimleriyle birlikte okurlarımıza sunuyoruz. Nikolay Vasilyevic Gogolün 200. yaşının anısına...
Daha yüzlerce yıl okunması umuduyla.
\n\nGogol, Pavel Ivanovich Chichikovla giderek palazlanan iş bitirici ve şarlatan bir insan tipine ve onun can denilen serfler üzerine çevirdiği dolaplarla kazandığı güç üzerinden ise Rus kanunlarına, sınıfsal ilişkilere saldırmıştır. Chichikovun izlediği yol basittir; amacı, toprak sahiplerinden ölmüş olan serflerinin belgelerini satın alarak kendisini çok sayıda can sahibi zengin bir kişi olarak tanıtmak ve böylelikle saygın bir isim ve güç sahibi olmaktır.Bu, metnin yangından kurtarılan birinci bölümüdür. Rivayete göre Gogol, ilerleyen bölümlerde Chichikovu Rusyada kentten kente gezdirecek, değişik insanlarla tanıştıracak ve faziletli insanlar sayesinde onun bayağılaşmış ruhunu arındıracak bir kurgu düşünmüştü. Chichikov, Rusyanın bir temsiliydi ve Gogol, Rusyanın ahlaki kurtuluşu ile ilgili bir roman yazmayı planlamıştı. Özetle söylersek bu ilk bölüm gerçek Rusyayı ve Rus insanını anlatıyordu, ideal olanı ise -belki de inandırıcı bulmadığından- yakmıştı.
\n\nGogol tuhaf bir yaratıktı, ama zaten deha denen şey hep tuhaftır. Vladimir Nabokov Ölü Canlar, 19. yüzyıla damgasını vuran büyük Rus romanının miladı olarak kabul edilir. İşin başında üç cilt olarak tasarlanmış olmasına, Gogolün neredeyse tamamlanmış olan ikinci cildini ölmeden önce yok etmiş ve üçüncü cildini de hiç yazmamış olmasına rağmen, 1842de yayımlanan Ölü Canlar bütünlüklü bir kitaptır. Başkahraman Çiçikov, iktidar ve itibar sahibi bir beyefendi kimliğine sahip olabilmek için kurnazca bir yol bulur: Kasabadaki toprak sahipleriyle bir bir tanışıp görüşecek ve hepsini, ölmüş olan serflerinin isimlerini kendisine satmaları konusunda ikna edecektir. Hinoğluhin Çiçikovun akıllardan çıkmayacak maceralarını anlatan bu -Gogolün kullanmayı sevdiği ifadeyle- epik şiiri, Ergin Altayın Rusça aslından yaptığı çeviriden, yazarın önsözü ve Vladimir Nabokovun sonsözü eşliğinde okuyacaksınız.\n\nGogol, Ölü Canların birinci bölümünü sekiz yılda bitirebilmiştir. Bir işadamı olan, orta sınıftan sayılabilecek Çiçikov, ölmüş ama resmi kayıtlara geçmemiş serfler satın alıp kâğıt üzerinde yaşayan bu hayaletleri pazarlar. Ahlaki olmayan bir para kazanma yolu ve yozlaşma teması üzerine kurulu bu roman, dünya edebiyatında eşi örneği az bulunur bir hiciv klasiği olmuştur. Günümüz dünyasına bakıldığında şaşırtıcı bir güncellik kazanan Ölü Canlarda Gogol acılarla dolu bir yolda kapitalizme geçiş sürecindeki Rusyada, çürümekte olan, köhneleşmiş toprak köleliği sisteminin insan onuruna aykırılığını gözler önüne serer.Şeytani buluşun ödülü.\n\nBitirilmemiş olmasına rağmen dünya edebiyatında bir başyapıt ve çağının özlü bir sosyaleleştirisi sayılan Ölü Canlar ın kahramanı Çiçikov aracılığıyla Gogol, 19 yüzyıl ortalarındaki Rus toplumunun çürüyen yanlarını ortaya koymaktadır.\n\nÖlü Canlar, XIX. yüzylılın roman anıtlarından biridir. Rus edebiyatında romantizm kurallarını bırakıp, konularını yaşamdan almaya başlayan ilk yazar Gogoldür. Gogol, taşra kasabalarındaki halkın yaşantısını ince bir ironiyle yansıtırken egemen güçlerin nasırına basmayı çok iyi becerir. Ölü Canlar, bu yüzden eleştirmenleri çileden çıkaran ve Gogolün iğrenç bir gerçeklikle suçlanmasına neden olan bir başyapıttır.Kalemimden öyle canavarlar fırlıyor ki, ben de şaşıyorum. Bunu kim görse korkudan titrer.\n\nBurada içimizden hangimizin daha suçlu olduğunu araştırmamız sormamız ne işe yarar? Belki ben hepinize daha başta pek ciddi ve haşin şekilde muamele etmişimdir? Belki, sizden pek fazla şüphelenmiş olmam bana samimi olarak faydalı olmakla arzusunu besleyenlerini benden uzaklaştırmıştıR.\n\nYalnızca bozuk düzenin acımasızca bir eleştirisi değil, insan ruhunun hastalıklı yanlarının acıklı bir güldürüsüdür.\n\nUsta yazar Gogol, bu eserde, 19. yy Rusyasının çürüyen yanlarını gerçekçi bir üslupla yansıtır. Kısa yoldan zengin olma peşine düşmüş Çiçikovun amacı, ölmüş fakat kayıtları henüz nüfus kütüğünden silinmemiş canları kâğıt üzerinde satın almaktır. Çünkü zamanın Rusyasında bir insanın itibarı ve zenginliği, sahip olduğu canlarla doğru orantılıdır. Gogol, düzenbaz Çiçikovu ölmüş serflerinin belgelerini satın almak üzere köy köy dolaştırırken, okuyucuyu da o dön Rusyasın bozuk düzenini üzerinde gezdirir.\n\n

İlk gençlik heyecanlarıyla okunan kitapların etkisini, o ilk okumanın verdiği benzersiz hazzı unutmak mümkün mü? İletişim ve bilgi edinme imkânlarının son hızla arttığı bir çağda, gençlerimizi ve çocuklarımızı kitapların dünyasıyla buluşturmak eskisi... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 8 yıl, 10 ay
Profil Resmi
omernacidemir kütüphanesine ekledi.
Kimsesiz Çocuk

Aşk Kurbanı, Kalbris`in Maceraları adlı gerçekci romanlarıyla tanınan Hector Malot, gençler için yazdığı Kimsesiz Çocuk (1878), eserleri arasında ayrı bir yer tutar. Alain-Fournier`nin Adsız Köşk`ünde yer alan çocukluk temaları bu eserde ilk şekilleriyle görülür. Hector Malot 1896`ya kadar yetmiş kadar roman yazdı. Romanlarımın Romanı (1896) adlı eserinde edebiyat hatıralarını anlattı.

Eserleri içinde ayrı bir önem taşıyan Kimsesiz Çocuk romanı, bir serüven romanı gibi görünse de, gerçekçi bir romandır. Kızı Lucie Malot`a ithaf ettiği bu kitabında yazar şu ifadeyi kullanmaktadır: "Lucie; bu kitabı yazdığım sürede hep seni düşündüm küçüğüm ve ismin dudaklarımdan hiç eksilmedi. Acaba Lucie bunu düşünüyor mu, şu ilgisini çeker mi, diye hep kaygılandım. Ama senin bu kitabı okuyabileceğini biliyorum, bu da beni mutlu ediyor ve bu kitabı sana ithaf ediyorum..."

Hector Malot, Kimsesiz Çocuk adlı romanıyla olağanüstü bir başarı gösterdi ve çok büyük bir ilgi gördü. Kimsesiz Çocuk filme çekildi. Ayrıca uzun bir televizyon dizisi oldu. Bu dizi TRT Televizyonu`nda da gösterildi. Büyük ilgiyle izlendi.

Klasik bir gençlik romanı olan Kimsesiz Çocuk adlı eserin Fransızca`dan eksiksiz çevirisini ünlü yazar ve çevirmen Murat Aykaç Erginöz`ün güzel Türkçesi`yle sunmaktan gurur duyuyoruz. Bu eserin çevireni Murat Aykaç Erginöz, Fransız edebiyatından birçok değerli yapıtı Türkçe`ye aktarmış ve Fransız Devleti`nce Şövalye Nişanı`yla ödüllendirilmiş, Fransız Kültür Bakanlığı`nın Akademik Palmiye Roman Ödülü`nü almıştır.
(Arka Kapak)

Aşk Kurbanı, Kalbris`in Maceraları adlı gerçekci romanlarıyla tanınan Hector Malot, gençler için yazdığı Kimsesiz Çocuk (1878), eserleri arasında ayrı bir yer tutar. Alain-Fournier`nin Adsız Köşk`ünde yer alan çocukluk temaları bu eserde ilk şekiller... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 8 yıl, 10 ay
Daha Fazla Göster

omernacidemir şu an ne okuyor?

omernacidemir şu anda kitap okumuyor.

Favori Yazarları (0 yazar)

Favori yazarı yok.