imdbsever

Profil Resmi
0 takip ettiği ve 2 takip edeni var. 48 değerlendirme yapmış.

Son Aktiviteler

Profil Resmi
imdbsever bir kitabı yarıda bıraktı.
Karamazov Kardeşler

Dünya edebiyatının en büyük üç eserinin, Sophokles'in Oedipus Rex'inin, Shakespeare'in Hamlet'inin ve Dostoyevski'nin Karamazov Kardeşleri'nin aynı konuyu, yani "baba katilliğini" ele alması rastlantı olarak açıklanamaz. Üstelik, bu üç eserde de sözkonusu davranışın kaynağı, yani bir kadın yüzünden doğan cinsel düşmanlık açıkça ortaya konulmuştur.
Sigmund Freud

Bana göre geçen binyılın kitabı Dostoyevski'nin Karamazov Kardeşleri'dir. Bu dünyada yaşamın, öteki insanlarla birlikte olmanın ve öteki bir dünyayı düşlemenin bütün sorunlarını, neredeyse ansiklopedik bir boyuta varan bir genişlik ve yürekten gelen böylesine sarsıcı bir yoğunlukla dramlaştırabilen bir başka kitap bilmiyorum. Kilise ve devlet, ideolojiler ve güzellik, özgürlük ve sorumluluk gibi her zamanın sorunlarıyla, taşradaki küçük bir Rus ailesinin para, aşk, baba korkusu, kardeş kıskançlığı, itibar gibi iç sorunları arasında bu roman öylesine bir ahenk ve güçle gidip gelir ki; insan, okumanın verebileceği en büyük armağanı alır: Kendi hayat deneyimimizin de insanoğlunun deneyiminin bir parçası olduğunu derinden hissetmek.
Orhan Pamuk

******

Karamazov Kardeşler, edebiyat tarihinde çok az romana nasip olmuş bir üne sahip. Klasik Rus edebiyatının dev yazarı Dostoyevski'nin bu son romanı, Rusya'nın ruhunu simgeleyen temsilcileriyle Karamazov ailesine odaklanmış, ama girmedik alan, değinmedik konu bırakmamış: din, ahlak, baba katli, şiddet, Doğu-Batı sorunu, sınıf mücadelesi, feodalizm, sosyalizm... Dostoyevski'nin 'hiçbir romanımı bu kadar önemsemedim' dediği Karamazov Kardeşler, daha yayımlandığı tarihten itibaren kült bir eser haline gelmiş ve tüm dünyada büyük tartışmalara yol açmıştır; 20. yüzyılın temel yazınsal izleklerini belirlemiş ve pek çok yazarı peşinden sürüklemiştir. Kitabın yayımlanmasından kısa bir süre sonra ölen Dostoyevski, tıpkı Suç ve Ceza'da olduğu gibi bu kitabında da insanlığın evrensel sorunlarını ortaya koyar. Karamazov Kardeşler, bu anlamda kuyuya atılmış bir taş kadar etkili bir yapıt olarak önemini koruyor.

************

Dostoyevski, yaşamının son yıllarında başyapıtı Karamazov Kardeşler'i tamamladığında, Rus yazınında felsefe düzeyinde roman-tragedya denen türün de temelini attığının bilincinde değildi. Dostoyevski'nin yaşam birikiminin tümünü ve sanat gücünün doruğunu içeren bu roman, gerçekte insanı insan yapan ne varsa, onlara adanmış bir destan niteliğini taşır. Yazar, hiçbir romanında Karamazov Kardeşler'de olduğu denli insan ruhuna inmemiş, insanoğlunu bu denli kesitler biçiminde, içgüdülerinin ve istencinin tüm görünümüyle sergilememiştir. Bir aileyi konu alan ve bir felaketler zinciri olarak gelişen olay örgüsü, bireysel öğelerin yanı sıra, ondokuzuncu yüzyılın ikinci yarısındaki Rus toplumunu da geçirdiği sarsıntıların tümüyle, dünya edebiyatında bir eşi daha bulunmayan bir sanat aynasından yansıtır. (Tanıtım Yazısından)

Dostoyevski (1821-1881): Gerek 1840'ların ortalarından itibaren yayımlamaya başladığı Beyaz Geceler ve Öteki gibi uzun öykü-kısa romanlarıyla, gerekse Karamazov Kardeşler, Suç ve Ceza ve Budala gibi Sibirya sürgünü sonrası büyük romanlarıyla, insanın karanlık yakasını kendinden sonraki bütün romancıları derinden etkileyecek biçimde dile getirmiş büyük bir 19. yüzyıl ustasıdır. Karamazov Kardeşler, yazarın son başyapıtıdır.

************

Fiyodor Pavloviç, dört yaşındaki Mitya'yı başından attıktan kısa bir süre sonra ikinci evliliğini yaptı. Bu evliliği sekiz yıl kadar sürdü. İkinci karısı Sofya İvanovna da diğer eşi gibi çok gençti. Fiyodor Pavloviç onu, bir yahudiyle birlikte kârlı işler için gittiği başka bir şehirde tanıyıp almıştı. Sürekli içen, eğlenen ve hovardalık eden Fiyodor Pavloviç, bir yandan da bol kazançlı ister yaparak parasına para katma fırsatlarını kaçırmazdı. Girişimlerinin çoğu başarıyla sonuçlanır, ama bunu bin bir dolap çevirerek yapardı.

************

Küçük bir Rus köyünde toprak sahibi olan Fedor Pavloviç Karamazov'un dehşetli, esrarengiz ölümü, kısa sürede yalnız yaşadığı beldenin değil bütün Rusya'nın ilgiyle takip ettiği bir dava haline gelir. Ölümden, toplumda hiç sevilmeyen, ömrünü ilkesizlikler üzerine kurmuş maktulün büyük oğlu Dimitri Karamazov mesul tutulmaktadır.. Ne var ki; insanın bilgiyle donatılmış aklı ve maddi deliller, hayatın girift ve akıl almaz oyunları karşısında çoğu zaman aciz kalmakta ve kader ağlarını örmektedir...

Bir düşünür ve edebiyatçının hayat, ölüm, aşk, erdem, para, fikir, sanat, felsefe ve ruh bilimine dair bir ömür heybesinde biriktirdiklerinin muazzam bir kurguyla birleşmesinden doğan Karamazov Kardeşler, dünya durdukça önemini kaybetmeyecek olay ve insan örgüsüyle, dünya edebiyatının en önemli yapıtlarından olma özelliğini sonsuza dek koruyacaktır...

******

Dünya edebiyatının en büyük üç eserinin, Sophokles'in Oedipus Rex'inin, Shakespeare'in Hamlet'inin ve Dostoyevski'nin Karamazov Kardeşleri'nin aynı konuyu, yani "baba katilliğini" ele alması rastlantı olarak aç... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 11 yıl
Profil Resmi
imdbsever bir değerlendirme yaptı.
Ivan Ivanoviç ile Ivan Nikiforoviç'in Öyküsü

5

bu kadar kısa bir kitabı okumakta zorlanacağımı düşünmezdim

bu kadar kısa bir kitabı okumakta zorlanacağımı düşünmezdim

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 11 yıl
Profil Resmi
imdbsever şu an okuyor.
İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 11 yıl
Profil Resmi
imdbsever okumuş bitirmiş.
İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 11 yıl
Profil Resmi
imdbsever yarım bırakmış.
Peynirimi Kim Kaptı?

Yazdığı kitaplarla milyonlarca insanın yaşamın basit gerçeklerini keşfetmesini sağlayan SPENCER JOHNSON yine harikalar yaratıyor! PEYNİRİMİ KİM KAPTI? değişimle ilgili tüm gerçekleri; kahramanları bir labirentte karınlarını doyuracak Peyniri arayan dört sevimli karakter olan bir öyküyle anlatıyor. Peynir, elde etmeye çalıştığımız isteklerimizin simgesi. Labirent ise, bu isteklerimizin peşine düştüğümüz yeri temsil ediyor. Öyküde kahramanlar hiç beklemedikleri değişikliklerle yüz yüze geliyorlar. Tıpkı gerçek yaşamdaki milyonlarca insan gibi. Bu yüzden kitap okuyucularına bir gün mutlaka yararlanacakları dersler veriyor; değişime kolayca uyum sağlamalarına yardımcı oluyor.

Yazdığı kitaplarla milyonlarca insanın yaşamın basit gerçeklerini keşfetmesini sağlayan SPENCER JOHNSON yine harikalar yaratıyor! PEYNİRİMİ KİM KAPTI? değişimle ilgili tüm gerçekleri; kahramanları bir labirentte karınlarını doyuracak Peyniri arayan d... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 11 yıl
Profil Resmi
imdbsever yarım bırakmış.
Siyah İnci

Bir gün taylarla epeyce itişip kakıştıktan sonra, annem şikâyetçi bir sesle beni yanına çağırdı.
''Şimdi sana söyleyeceklerime dikkatle kulak vermeni istiyorum,'' dedi.
''Burada yaşayan tayların hepsi çok iyi, ama araba atı onlar. Bu yüzden de iyi terbiye edilmemişler. Oysa sen çok soylu bir aileden geliyorsun ve iyi terbiye gördün. Senin babanın buralarda çok iyi bir ismi vardı. Büyükbaban iki kez Newmarket Kupası'nı almıştı. Büyükannen ise benim tanıdığım en iyi huylu attı. Aynca beni de hiç çifte atarken ya da birini ısırırken görmedin, sanırım. "Büyüyünce nazik ve iyi biri olman ve asla yanlış şeyler öğrenmemeni diliyorum. îşini yaparken iyi niyetli ol. Tırısta giderken ayağını kaldır ve oyun oynarken bile sakın kimseye çifte atma, kimseyi ısırma.''
Annemin Öğüdünü hiç unutmadım.
(Tanıtım Bülteninden)

******

Her biri okuduğum en güzel kitap dedirtecek güzellikte klasikler... 9-14 yaş grubu için özel olarak hazırlanan ve özenli baskıları ile benzerlerinden farklı olan bu klasikler hem okuma alışkanlığının yerleşmesi, hem de hayal dünyasının gelişmesi için çok önemli...

************

İyice anımsayabildiğim ilk yer, berrak gölün kenarındaki geniş güzel çayırdır. Sulara eğilmiş olan ağaçlar gölü gölgelendirirlerdi. Gölün öbür kıyısında ise sazlar ve nilüferler vardı. Çitin bir yanından bakınca sürülmüş tarlaları görüyorduk. Çitin diğer tarafından ise sahibimizin yolun kenarındaki evinin bahçe kapısı görünüyordu. Tepede çağ ağaçları vardı. Küçükken ot yiyemediğim için annemin sütüyle karnımı doyuruyordum. Gündüzleri annemin yanında koşuyordum. Geceleri de ona sokulup yatıyordum. Hava sıcak olduğu zamanlar ağaçların gölgelendirdiği göl kıyısına iniyorduk. Hava soğuduğu zaman da ağaçların yakınında sıcak, güzel bir ahırımız vardı. (Kitaptan)

******

Bir gün taylarla epeyce itişip kakıştıktan sonra, annem şikâyetçi bir sesle beni yanına çağırdı.
''Şimdi sana söyleyeceklerime dikkatle kulak vermeni istiyorum,'' dedi.
''Burada yaşayan tayların hepsi çok iyi, ama arab... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 11 yıl
Daha Fazla Göster

imdbsever şu an ne okuyor?

imdbsever şu anda kitap okumuyor.

Favori Yazarları (3 yazar)

Favori yazarı yok.