fatmadevrim

Profil Resmi
1 takip ettiği ve 0 takip edeni var. 0 değerlendirme yapmış.

Son Aktiviteler

Profil Resmi
fatmadevrim okumak istiyor.
Babil'in Kervan Taciri

...Bir zamanlar Babilde dünyanın en zengin adamı yaşardı; adı Arkad. Zenginliğinin ünü bütün dünyaya yayılmıştı. Aynı zamanda eli açıklığıyla da ünlüydü. Yardımlarında cömertti. Ailesine karşı cömertti. Kendi harcamalarında cömertti. Gene de serveti her geçen yıl harcadığından daha hızlı bir biçimde artardı....Bugün, dedi Kobbi, eski arkadaşımız Arkadla karşılaştım, altın kaplama arabasında gidiyordu. Onun gibilerden beklenen bir davranışla beni görmezden gelip geçmedi. Tam tersi herkesin görebileceği biçimde el salladı, bana, çalgıcı Kobbi ye gülümsedi.Babilin en zengin adamı olduğunu söylerler, dedi Bansir dalgın dalgın.Öyle zengin ki kralın hazinesi dara girdiğinde ondan borç altın aldığını işittim, diye karşılık verdi Kobbi....Günün birinde gençlik günlerinden arkadaşları Kobbi ve Bansir çıkıp geldiler ve Sen Arkad, dediler, hepimizden daha şanslı oldun. Biz ayakta kalabilmek için didinip dururken sen Babilin en zengin adamı haline geldin. En güzel giysileri giyip en nadide yiyecekleri yiyebiliyorsun, oysa biz, ailelerimizi eli yüzü düzgün giysilerle giydirebilir, karınlarını doyurabilirsek ne mutlu bize.Ama bir zamanlar eşittik. Aynı hocadan ders aldık. Aynı oyunlarda oynadık. Ne derslerde ne oyunlarda bizden üstün değildin.Gördüğümüz kadarıyla ne bizden daha sadakatle ne de daha çok çalıştın. Öyleyse neden kahpe kader dünyadaki tüm iyi şeylerin tadını çıkartmak için seni seçerken senin kadar hak eden bizleri görmezden geldi?Bunun üzerine Arkad onlara uzun bir söylev çekti : Gençlik günlerimizden bu yana çıplak bir varoluşun ötesinde bir şey elde edemediyseniz bu ya insan olma yasalarını öğrenemediğiniz ya da onlara uymadığınız içindir.Kahpe Kader kimseye kalıcı iyilik vermeyen kötü bir tanrıçadır. Tam tersine başına hak edilmemiş altın yağdırdığı herkese kötülük eder. Onları, tatmin olma yeteneği olmayan, altına, paraya boğulunca iştah ve tutkulara kapılan, eline geçenlerin hepsini pervasızca harcayan, hesabını kitabını bilmeyen mantıksız tüketicilere dönüştürür. Öte yandan Tanrıçanın lütuflara boğduğu bazıları ise zenginliklerinin üstüne oturup istif ederler; yeniden kazanma yeteneğine sahip olmadıklarını bildikleri için hiç harcamazlar. Daha sonra da soyulma korkusuna kapılıp kendilerini boş bir hayata, gizli bir sefalete mahkum ederler....Öğrenmek istediklerinizi artık size söyleyeceğim, çünkü artık yaşlı bir adamım ve yaşlılar gevezeliği sever. Gençlik öğüt alacak yaşa geldiğinde ona verilen geçmiş yılların bilgeliğidir. Ama genellikle gençlik, yaşlılığın yalnızca geçmiş günlerin bilgeliğini bildiğini sanır, onun için yararlanamaz. Oysa unutmayın ki, bugün parlayan güneş, babanız doğduğu gün parlayan güneşle aynı ve en son torununuz bu dünyadan gittiğinde hâlâ aynı güneş parlıyor olacak.

...Bir zamanlar Babilde dünyanın en zengin adamı yaşardı; adı Arkad. Zenginliğinin ünü bütün dünyaya yayılmıştı. Aynı zamanda eli açıklığıyla da ünlüydü. Yardımlarında cömertti. Ailesine karşı cömertti. Kendi harcamalarında cömertti. Gene de serveti ... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 8 yıl, 9 ay
Profil Resmi
fatmadevrim okumak istiyor.
İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 8 yıl, 9 ay
Profil Resmi
fatmadevrim okumak istiyor.
Antik Dünya & İlk Kayıtlardan Roma'nın Dağılmasına

Dünya üzerindeki tüm antik dönem uygarlıklarının tarihini okumak istediğiniz halde bu gözünüzü korkuttuysa, artık elinizin altında sıkılmadan ve dahası zevk alarak okuyabileceğiniz bir kitap var. Bauer’in hem yalın hem de mükemmel bir dille yazdığı Antik Dünya, bizi sürükleyici bir tarih anlatısıyla buluşturuyor. Böylece bu kalınlıktaki tarih kitaplarının her zaman zor anlaşılır ya da sıkıcı olmayabileceğini kanıtlıyor.
Dünya tarihini Antik, Ortaçağ, Rönesans ve Modern olmak üzere dört ana dönem halinde ele alan serinin ilk kitabı, tüm antik dönem uygarlıklarını her birinin ayırt edici özelliklerini de ihmal etmeden eşzamanlı olarak anlatıyor. İlk yazılı kayıtlardan Roma’nın çöküşüne kadar olan dönemdeki tüm dünya uygarlıklarının hikâyesine özenle hazırlanmış çok sayıda harita, fotoğraf ve her bölümün sonundaki zaman çizelgeleri eşlik ediyor. İnsanların umutlarıyla kaygılarını yansıtan epik öykü ile efsanelerin, kral ve liderlerin kişisel mektupları ile resmi kayıtların özenle kullanıldığı anlatı, insan seslerinin de duyulduğu son derece canlı bir tarihle baş başa bırakıyor bizi.
Susan Wise Bauer on yaşında Latince öğrendi, on yedi yaşında koleje başlayıncaya kadar ebeveynlerinin rehberliğinde evde klasik eğitim gördü. Edebiyat, Amerika ve din tarihi alanlarında uzmanlaştığı çok yönlü ve kapsamlı eğitim sürecinde dağarcığına Yunanca, İbranice, Aramice ve Korece gibi dilleri de ekleyerek çalışmaları için sağlam bir altyapı oluşturdu. Evde öğretim alanındaki en önemli uzmanlardan biri olarak kabul edilen Bauer’in, özellikle hem gençler hem de yetişkinlere yönelik tarih kitapları benzer çalışmalar arasından hızla sıyrılarak güvenilir ve çoksatan eğitim kitapları arasında yerini aldı.

Dünya üzerindeki tüm antik dönem uygarlıklarının tarihini okumak istediğiniz halde bu gözünüzü korkuttuysa, artık elinizin altında sıkılmadan ve dahası zevk alarak okuyabileceğiniz bir kitap var. Bauer’in hem yalın hem de mükemmel bir dille yazdığı A... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 8 yıl, 9 ay
Profil Resmi
fatmadevrim okumak istiyor.
Kime Anlatsam Kederimi

Dağın birinde bir bilge kişi yaşarmış. Herkes tarafından sayılır sevilirmiş. Gençlerden biri, bilgenin bilgeliğini kabul etmeyip maskesini düşürmek istemiş ve bir plan kurmuş. Küçük bir kuşu avucunun arasına yerleştirmiş ve bilgeye sormuş;
-Söyle bilge, avuçlarımın arasındaki bu kuş ölü mü diri mi?
Bilge şöyle bakmış ve demiş ki,
-Evlat! Ölü desem avuçlarını açıp kuşu uçuracaksın, diri desem sıkıp öldüreceksin.
Ellerinde yaşam ve ölümü birlikte tutuyorsun, gel bu kararı bana verdirme, kendin ver!

Dağın birinde bir bilge kişi yaşarmış. Herkes tarafından sayılır sevilirmiş. Gençlerden biri, bilgenin bilgeliğini kabul etmeyip maskesini düşürmek istemiş ve bir plan kurmuş. Küçük bir kuşu avucunun arasına yerleştirmiş ve bilgeye sormuş;
-Söyle bi... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 8 yıl, 9 ay
Profil Resmi
fatmadevrim okumak istiyor.
Hallac-ı Mansur En-el Hak Gizli Öğretisi

Tek bir cümle... Adeta bir mühür gibi... Yüzyılların ardından günümüze kadar geldi...

İlk defa bu sır bu kadar açık bir şekilde halka ifşa edilmiştir. Bu sır hiçbir zaman dergahların dışına taşmamış ve taşmamasına da özen gösterilmiştir. Çünkü bu sır tek bir sözle halka açıklandığında anlaşılması mümkün olmayan bir bilgidir. Bu bilginin derinlerine nüfuz edebilmek ve ne anlatmak istediğini kavrayabilmek için inisiyasyondaki o büyük zincirin bir halkası olmak gerekir.

Hallac-ı Mansur'un bu sırrı açıklaması aslında o devrin halkı için değil, ahir zamanı yaşayan bu devrin halkı içindir. Hallac-ı Mansur o dönemde bu sırrı bu şekilde açıklamamış olsaydı, o devirden bu devire kadar bu sır üzerinde bu kadar büyük araştırmalar yapılamayacaktı. O nedenle Hallac-ı Mansur'a bu sırrı o devirde açıkladığı için çok şeyler borçluyuz... Şu anda biz hâlâ tek bir cümleye sıkıştırılmış olan bu sırrın mahiyetine ulaşmaya, derinliklerine inmeye çalışıyoruz.

Hallac-ı Mansur tek bir cümle ile, Kuantum Düşüncesi'nin başlangıcını oluşturmuştu. "En-el Hak" sözü, bilimsel bir ifadeyi içermektedir. Parça bütüne aittir ve bütünün bilgisini taşır. Tüm kainat insanın içinde, insan da o kainatın içindedir. Bu sözler, Kuantum biliminin bugün ortaya koyduğu felsefi düşünce ile örtüşen bir kelâmdır.

Kitabın sayfaları arasında Hallac-ı Mansur'un Gizli Öğretisi içinde mistik bir yolculuğa çıkacaksınız. El Mansuri soyundan gelen Şekip Mansuroğlu'ndan aldığı çok özel bilgilerlerle bu kitabı hazırlayan Yazarımız Kevser Yeşiltaş diyor ki: Binler binleri eledim de kaldı iki, kolaysa seç birini, önümde beyazdan bir kapı, yoktur ne tokmağı ne kilidi, elimi uzattım olmadı, sordum "onu neyle açmalı?" Hadi şimdi o kapıdan içeri birlikte girelim...

Tek bir cümle... Adeta bir mühür gibi... Yüzyılların ardından günümüze kadar geldi...

İlk defa bu sır bu kadar açık bir şekilde halka ifşa edilmiştir. Bu sır hiçbir zaman dergahların dışına taşmamış ve taşmamasına da özen gösterilmiştir. Çünkü bu ... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 8 yıl, 9 ay
Profil Resmi
fatmadevrim okumak istiyor.
Ferrari'sini Satan Bilge

Kalabalık mahkeme salonunun tam ortasında çökmüş haldeydi. O; büyük düşleri olan, zeki, yakışıklı, korkusuz ve ülkenin en seçkin dava avukatıydı. Onu 17 yıldır tanıyordum. Julian'ın şok edici mahkeme gösterileri sürekli gazetelerin ön sayfalarında yer alıyordu. Çoğu kimsenin sadece düşleyebileceği her şeyi elde etmişti: Yıldızlara varan mesleki şöhret, milyonlarca dolarlık banka hesapları, en pahalı semtte olağanüstü bir malikane, özel bir jet, tropikal bir ada ve orada yazlık bir ev ve de çok değer verdiği varlığı - evinin özel yolunun ortasına parkettiği kırmızı bir ferrari. Şimdi ise Büyük Julian kalp krizi geçirmiş, çaresiz bir bebek gibi yerde kıvranıyor ve deli gibi sarsılıyordu. Bütün bunlar üç seneden fazla bir zaman önce yaşanmıştı. Son duyduğum Julian'ın Hindistan'a gittiği idi. Ortaklardan birine hayatını sadeleştirmek istediğini, bazı yanıtlara ihtiyacı olduğunu ve onları bu mistik ülkede bulmayı amaçladığını söylemişti. İşine son vermiş, malikanesini, adasını ve jetini elden çıkarmıştı. Hatta Ferrari'sini bile satmıştı. Bir gün ofisimin kapısı yavaşça açıldı. Kapının ardında canlılık ve enerji yayan, genç ve iyi görünüşünden fazla neredeyse kutsal diyebileceğim bir huzura sahip, gülümseyen bir adam kapıda göründü. İşimi elimden almaya niyetli hızlı bir avukat herhalde diye düşündüm. Genç adam sevdiği bir öğrencisini izleyen Buda gibi gülümseyerek bana bakmayı sürdürdü. Dayanılmaz sessizlikle geçen uzun bir aradan sonra şaşırtıcı bir biçimde emredici bir ses tonuyla konuştu: Tüm konuklarına böyle mi davranırsın John, hele sana mahkeme salonlarının sırrını öğreten birine. Julian? Bu sen misin? İnanamıyorum ! Gerçekten sen misin? Güçlü kahkahası kuşkularımı doğruladı. Önümde duran genç adam uzun süredir kayıp şu Hintli Yogi'den başkası değildi: Julian Mantle. İnanılmaz değişimi karşısında şaşkına dönmüştüm.

Kalabalık mahkeme salonunun tam ortasında çökmüş haldeydi. O; büyük düşleri olan, zeki, yakışıklı, korkusuz ve ülkenin en seçkin dava avukatıydı. Onu 17 yıldır tanıyordum. Julian'ın şok edici mahkeme gösterileri sürekli gazetelerin ön sayfaların... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 8 yıl, 9 ay
Daha Fazla Göster

fatmadevrim şu an ne okuyor?

fatmadevrim şu anda kitap okumuyor.

Favori Yazarları (0 yazar)

Favori yazarı yok.