elijah cohen

Profil Resmi
30 takip ettiği ve 4 takip edeni var. 22 değerlendirme yapmış.

Son Aktiviteler

Profil Resmi
elijah cohen okumak istiyor.
İnce Memed 1

Türkiye'nin evrensel yazarı Yaşar Kemal YKY'de...

Yaşar Kemal Anadolu'nun binlerce yıllık kültüründen beslenerek yazdığı büyük ve modern romanlarla, ABD'den İngiltere'ye, İtalya'dan Tunus'a, Norveç'ten Kanada'ya, dünyanın dört bir yanında tanındı. Yazdıkları doğu ile batı arasında köklü bir kültürün ve verimli bir coğrafyanın yarattığı, çağlar ötesi gür ses olarak kabul edildi, sevilerek okundu; okunuyor. 15 Ocakta okurla buluşacak 40 olağanüstü kitabın tasarımında Abidin Dino'dan Avni Arbaş'a, Turan Erol'dan Bedri Rahmi Eyuboğlu'na kadar pek çok Türk ressamın resimleri ve Ara Güler'in fotoğrafları kullanıldı. Türkiye'nin Evrensel Yazarı Yaşar Kemal tüm yapıtlarıyla karşınızda.

TADIMLIK

Otuz iki yıllık bir zaman diliminde yazılan İnce Memed dörtlüsü, düzene başkaldıran Memed'in ve insan ilişkileri, doğası ve renkleriyle Çukurova'nın öyküsüdür. Yaşar Kemal'in söyleyişiyle içinde başkaldırma kurduyla doğmuş bir insanın, mecbur adamın romanı. Abdi Ağa'nın zulmüyle köyünü terk etmek zorunda kalan Memed, Ağa'nın yeğeniyle evlendirilmek üzere olan Hatçe'yi kaçırır. Abdi Ağa'yı yaralayan, yeğenini de öldüren Memed eşkıya Deli Dudu'ya katılır, ancak kıyıcılığına katlanamadığı Deli Dudu'dan iki arkadaşıyla birlikte ayrılır. Memed, sıradan bir köy çocuğuyken, zulmedenler için eşkıyaya, köylüler içinse bir kurtarıcıya dönüşür.

Bir yaşam biçimini bir halkın portresi olarak böylesine veren bu romandan daha iyisi yazılamazdı.
The New York Times Book Review, (A.B.D.)

Şaşırtıcı, orijinal bir kitap. Sunday Times, (İngiltere)

Epik boyutlara ulaşan ve muhteşem bir sona ulaşmak için hız kazanan öyküye kendinizi kaptırıyorsunuz.
Sunday Times, (İngiltere)

Yaşar Kemal, şaşılacak ölçüde yaratıcı.
The Bookseller, (İngiltere)

Yaşar Kemal, karakterlerini unutulmaz, seçkin ve gerçek hayattan daha da gerçekçi kılan detay zenginliği ile Rus edebiyatının kalitesine ulaşıyor.
Sunday Telegraph, (İngiltere)

Türkiye'nin evrensel yazarı Yaşar Kemal YKY'de...

Yaşar Kemal Anadolu'nun binlerce yıllık kültüründen beslenerek yazdığı büyük ve modern romanlarla, ABD'den İngiltere'ye, İtalya'dan Tunus'a, Norveç'ten Kana... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 10 yıl, 8 ay
Profil Resmi
elijah cohen okumuş.
Bab-ı Esrar

Ahmet Ümitın son romanı, Bab-ı Esrar...Yaşamı, aşkı ve inancı yeniden düşünmek için... Yedi yüz yıldır çözülemeyen sır; Şems-i Tebrizi cinayeti...Yedi yüz yıldır süren bir sevda; Şems-i Tebrizi ile MevlânâBab-ı Esrar sadece bir gerilim romanı değil, aynı zamanda bir sırlar kitabı. Fantastik öğeleri kullanarak çok katmanlı bir dil yaratan Ahmet Ümit bu yapıtında Mevlevilik temelinde din ve inanç üzerine ilginç sorular soruyor. Din ile aşk arasında, inanç ile sevda arasındaki ilişkiyi bambaşka bir açıdan gözlerimizin önüne seriyor.Dünyayı, yaşamı, inancı ve aşkı, yeniden düşünmemiz, yeniden araştırmamız, yeniden okumamız için...

Ahmet Ümitın son romanı, Bab-ı Esrar...Yaşamı, aşkı ve inancı yeniden düşünmek için... Yedi yüz yıldır çözülemeyen sır; Şems-i Tebrizi cinayeti...Yedi yüz yıldır süren bir sevda; Şems-i Tebrizi ile MevlânâBab-ı Esrar sadece bir gerilim romanı değil, ... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 10 yıl, 8 ay
Profil Resmi
elijah cohen şu an okuyor.
Doğu'nun Limanları

Adana'da ayaklanmalar olmuştu. Kalabalık, Ermeni mahallesini yağmalamıştı. Altı yıl sonra çok daha büyük çapta olacakların provası gibi bir şeydi. Ama bu bile dehşetti. Yüzlerce ölü. Belki de binlerce. Can çekişen Osmanlı İmparatorluğu ve Beyrut ile Fransa arasında yaşamı sürüklenen İsyan. Doğunun Limanları bu yüzyılın başını, bir insanın trajik tarihinin içinden anlatıyor. Grubun dışında kimsenin, eylemlerimden kuşkulanmadığından emindim. Ancak bir gün, son sayıyı almak için Ballon dAlsace birahanesine gittiğimde, jandarmanın bira kamyonunu sardığını gördüm. Askerler gidip geliyor, gazete tomarlarını taşıyorlardı. Birahane, çınar ağaçları ile çevrili bir meydana bakıyordu ve patron, güzel havalarda dışarıya masalar koyardı. Meydana altı küçük sokaktan çıkılırdı. Gerekli bir önlem olarak, her zaman aynı sokaktan gelmezdim. O gün, birahaneye bir hayli uzak bir sokaktan gitmiş ve neler olup bittiğini zamanında görebilmiştim. Dümdüz yürümeye devam etmiş, önce yavaş, sonra hızlı daha sonra da koşarak yoluma devam etmiştim. İçimde korkudan başka, başarısız olmanın verdiği üzüntüden başka, bir de suçluluk duygusu vardı. Böyle durumlarda bu her zaman hissedilir ama bende hafif bir duygudan öte bir şeydi. Jandarmaların dikkatini çeken ve peşine düştükleri ben miyim, birahanedeki gizli yerin ortaya çıkması benim yüzümden mi diye durmadan düşünüp duruyordum. Neden ben? Çünkü birkaç hafta önce beni endişelendiren ama daha sonra üzerinde durmadığım bir olay olmuştu. Bir öğleden sonra, evden çıktığımda, nöbet tuttuğu açıkça belli olan bir jandarma ile burun buruna geldim; beni görünce allak bullak olmuş, merdivenin altına saklanmaya kalkışmıştı. Önce merak etmiş, dikkatli olmam gerektiğini düşünmüş ama sonra omuzlarımı silkmiş, bu olaydan ne Brunoya ne Bertranda söz etmiştim. Oysa şimdi vicdan azabı çekiyordum. Bu gerçek bir işkenceydi. O gün, birahaneden uzaklaşınca, oturduğum semte yöneldim, Montpellierde adına Yumurta denilen Komedi Alanının yanıbaşına... Ama doğrusu bu muydu? Aslında, üç türlü hareket edebilirdim: hemen yok olabilir, gara gidip ilk trene atlar, yakalanmaktansa bilinmeyen bir yere gidebilirdim. Soğukkanlılıkla odama gider, tehlikeli olabilecek her kâğıdı yok eder, kimse beni ihbar etmeyecek ümidiyle normal yaşamıma dönebilirdim. Bir de orta yol vardı: odama gider, düzene sokar, ihtiyacım olabilecek birkaç parçayı yanıma alır, ev sahibi Madam Berroya arkadaşlarımın beni sayfiyeye davet ettiklerini söyler, bu da aniden yok oluşumla ilgili kuşkuları dağıtmış olurdu. Bu sonuncusunu seçtim. Panik ile güven arası bir duyguyla. Yolda sağa sola sapmış, beni izlemiş olanların işlerini zorlaştırmak istemiştim...

Adana'da ayaklanmalar olmuştu. Kalabalık, Ermeni mahallesini yağmalamıştı. Altı yıl sonra çok daha büyük çapta olacakların provası gibi bir şeydi. Ama bu bile dehşetti. Yüzlerce ölü. Belki de binlerce. Can çekişen Osmanlı İmparatorluğu ve Beyrut... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 10 yıl, 8 ay
Profil Resmi
elijah cohen okumak istiyor.
Doğu'dan Uzakta

Geçmiş... bıraktığın yerde mi hâlâ?

Amin Maalouf'tan unutulmayacak bir "eve dönüş" romanı.

Amin Maalouf'un merakla beklenen yeni romanı Doğu'dan Uzakta, kaderin ve tarihin acımasızlığında terk ettikleri yurtlarına dönen bir grup arkadaşın hikâyesini anlatıyor.

Doğu'dan Uzakta, bir yüzleşmenin romanı: Gençliklerinin en güzel dönemlerini bir arada geçiren, ülkelerinde patlak veren iç savaştan sonra farklı yerlere dağılan ve yıllar sonra, eski arkadaşlarından birinin cenazesi için tekrar ülkelerine dönen bir grup arkadaş... Açıkça belirtilmese de Lübnan İç Savaşı'nın getirdiği yıkımlara ve Ortadoğu coğrafyasının kültürel, tarihsel ve toplumsal sorunlarına dair çok çarpıcı gözlemlere de yer veren Doğu'dan Uzakta'da Maalouf, yine en iyi bildiği şeyi yapıyor: Doğu'yu anlatıyor.

Geçmiş... bıraktığın yerde mi hâlâ?

Amin Maalouf'tan unutulmayacak bir "eve dönüş" romanı.

Amin Maalouf'un merakla beklenen yeni romanı Doğu'dan Uzakta, kaderin ve tarihin acımasızlığında terk ettikleri yurtlarına dönen... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 10 yıl, 8 ay
Profil Resmi
elijah cohen kütüphanesine ekledi.
Doğu'dan Uzakta

Geçmiş... bıraktığın yerde mi hâlâ?

Amin Maalouf'tan unutulmayacak bir "eve dönüş" romanı.

Amin Maalouf'un merakla beklenen yeni romanı Doğu'dan Uzakta, kaderin ve tarihin acımasızlığında terk ettikleri yurtlarına dönen bir grup arkadaşın hikâyesini anlatıyor.

Doğu'dan Uzakta, bir yüzleşmenin romanı: Gençliklerinin en güzel dönemlerini bir arada geçiren, ülkelerinde patlak veren iç savaştan sonra farklı yerlere dağılan ve yıllar sonra, eski arkadaşlarından birinin cenazesi için tekrar ülkelerine dönen bir grup arkadaş... Açıkça belirtilmese de Lübnan İç Savaşı'nın getirdiği yıkımlara ve Ortadoğu coğrafyasının kültürel, tarihsel ve toplumsal sorunlarına dair çok çarpıcı gözlemlere de yer veren Doğu'dan Uzakta'da Maalouf, yine en iyi bildiği şeyi yapıyor: Doğu'yu anlatıyor.

Geçmiş... bıraktığın yerde mi hâlâ?

Amin Maalouf'tan unutulmayacak bir "eve dönüş" romanı.

Amin Maalouf'un merakla beklenen yeni romanı Doğu'dan Uzakta, kaderin ve tarihin acımasızlığında terk ettikleri yurtlarına dönen... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 10 yıl, 8 ay
Profil Resmi
elijah cohen bir yazarı favorilerine ekledi.

1949'da Beyrut, Lübnan'da doğdu. Ekonomi ve toplumbilim okuduktan sonra gazeteciliğe başladı. Lübnan'da iç savaşın çıktığı 1975'e kadar Lübnan'da gazetecilik yaptı. Bu tarihte Paris'e göç etti. Yazar halen Paris'te yaşamaktadır. Çeşitli yayın organlarında yöneticilik ve köşe yazarlığı yapmış olan Maalouf, bugün vaktinin çoğunu kitaplarını yazmaya ayırmaktadır.

Yapıtlarında çok iyi bildiği Asya ve Akdeniz çevresi kültürlerinin söylencelerini başarıyla işleyen Maalouf, 1983 yılında yayımlanan ilk kitabı Arapların Gözüyle Haçlılar (Les Croisades vues par les Arabes) ile tanındı. Bu kitap, çevrildiği dillerde de büyük bir başarı kazandı. 1986'da yayımlanan ve aynı yıl Fransız - Arap Dostluk Ödülü'nü kazanan ikinci kitabı ve ilk romanı Afrikalı Leo (Léon l'Africain) bugün bir "klasik" olarak kabul edilmektedir.

Maalouf'un 1988'de yayımlanan ikinci romanı Semerkant (Samarcande) da coşkuyla karşılandı ve pek çok dile çevrildi. Maalouf'un sonraki kitapları da yine roman tarzındaydı: 1991'de yayımlanan Işık Bahçeleri (Les Jardins de Lumiére) ve 1992'de yayımlanan Beatrice'den Sonra Birinci Yüzyıl (Le premier siècle après Béatrice).

Amin Maalouf, 1993'te yayımlanan romanı Tanios Kayası (Le Rocher de Tanios) ile Goncourt Akademisi Edebiyat Ödülü'nü kazandı. 1996'da Doğunun Limanları (Les Echelles du Levant) adlı romanı ve 1998'de ise Ölümcül Kimlikler (Les Identités Meurtrières) adlı deneme kitabı piyasaya çıktı. Maalouf 2000'de Yüzüncü Ad - "Baldassare'nin Yolculuğu" (Le Périple de Baldassare) adlı romanını yayımladı.

Ayrıca 2002'de opera için yazdığı ve Finlandiyalı müzisyen Kaija Saariaho'nun bestelediği Uzaktan Aşk (L'Amour de loin) Maalouf'un ilk librettosudur. 2004'de yayımlanan Yolların Başlangıcı (Origines) adlı romanından sonra, 2006 yılında Adriana Mater adlı ikinci librettosunu yayınladı.

Kitaplarında genellikle doğuya ait öğeleri çok iyi işlemektedir. Doğuya ait gelenek ve görenekleri kitaplarında mutlaka tanıtır. Bir çok kitabında Osmanlı-Türkiye üzerine yorumlara da rastlanmaktadır. Osmanlı ve Yavuz Sultan Selimin Kahire seferinde 8000 kişiyi katletme derecesinde öldürdüğünü Afrikalı Leo kitabında iddia etmiştir. Kitaplarında doğu halklarının neden geri kalmış olduğu konusunda sürekli analizler ve tespitler yapmaktadır. Doğu halkları ile ilgilenen kişilerin mutlaka okuması gereken kitaplardır bunlar. Kitapları roman tarzında yazılmış da olsa sosyolojik temalar kitaplarında sürekli olarak işlenir.

Kitaplarının Türkçe çevirileri YKY tarafından yayımlanmaktadır.

1949'da Beyrut, Lübnan'da doğdu. Ekonomi ve toplumbilim okuduktan sonra gazeteciliğe başladı. Lübnan'da iç savaşın çıktığı 1975'e kadar Lübnan'da gazetecilik yaptı. Bu tarihte Paris'e göç etti. Yazar halen Paris'te yaşamaktadır. Çeşitli yayın organla... tümünü göster

10 yıl, 8 ay
Daha Fazla Göster

elijah cohen şu an ne okuyor?

Doğu'nun Limanları

%0

Favori Yazarları (10 yazar)

Favori yazarı yok.