drop12

Profil Resmi
0 takip ettiği ve 0 takip edeni var. 0 değerlendirme yapmış.

Son Aktiviteler

Profil Resmi
drop12 okumuş.
Kadından Kentler

Kadından Kentler, Murathan Munganın 16 kentte geçen 16 hikâyeden oluşan yeni kitabı.Alsancak İskelesi, overlok, asker bavulu, Nurhayat, Adana Seyhan Oteli, dansöz kıyafeti, Emine, burma bilezik, Maşatlık, tahta basamaklar, Sevgi, boşanmak, beyaz şarap, eski Mudanya yolu, Esme, Rumlardan kalma ev, tütün ilacı, çinko kevgir, taşlığa vuran ay, Şengül, Yeşilırmak, çay bahçesi, Yetiştirme Yurdu, Nihal, Ankara İl Radyosu, Cebeci, Goralı Sandviç, Tansel Plak, Nazan, Sinop Kalesi, kuğu biblo, çeyiz, Yıldız, Kanat Turizm, mola yeri, Çanakkaleli Perihan, Meltem, Cacabey Camii, ilk tayin, saat kulesi, rüzgârgülü, Tülay, Erzurum dağları da kar ile boran, Yakutiye Medresesi, iki bavul, Fotoğrafçı Aram, Suna, Diyarbakır surları, terörle mücadele, Küçe Sofrası, Hâkimehanım, Aslı, Lüks Terzi, Foto Zafer, Taş Sinema, Nebahat Abla, sundurma, elma-armut kuruları, zehir sağmak, Asiye, Pozcu Mahallesi, sabahın beşi, yazlık bahçe, Zozan, Esenler Otogarı.

Kadından Kentler, Murathan Munganın 16 kentte geçen 16 hikâyeden oluşan yeni kitabı.Alsancak İskelesi, overlok, asker bavulu, Nurhayat, Adana Seyhan Oteli, dansöz kıyafeti, Emine, burma bilezik, Maşatlık, tahta basamaklar, Sevgi, boşanmak, beyaz şara... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 11 yıl, 4 ay
Profil Resmi
drop12 okumuş.
Ev Sahibesi

Ev Sahibesi, Dostoyevskinin dünyaca ünlü romanlarında yaptığı ruh tahlillerinin ipuçlarını veriyor. Başyapıtlara özgü güzel bir üslupla okurlarının karşısına çıkan Dostoyevski, bu romanında toplum dışında kalmış bir aydının yaşadıklarını ve katlanmak zorunda kaldığı acıları, derin tahlilleri ve ustalıklı tespitleriyle kaleme alıyor.Umutsuz düşler içinde bir genç, bir aşk, hastalık ve ölüm korkusu, vicdan azabı ve yalnızlık gibi birbirinden çetrefillinular bu kısa de ustalıkla ele alınıyor.

******

Dostoyevskinin bu romanı, hasta ruhlu kişilerin yaşamından, gerçekle düş arası unutulmaz sahneler sergiliyor...

************

Dostoyevski, Ordinovun Katerinaya tutkusunu konu ettiği Ev Sahibesi adlı bu uzun öyküsünde, yine insan kişiliklerinin özlerine iniyor. Dostoyevskinin bu derinlemesine arayışı klasikleşen bir uzunöykü yaratıyor Ev Sahibesi ile. Aşk arayışı ile düşsellik arasındaki ilişkinin irdelendiği bu uzunöyküde insanı buluyoruz karşımızda.

******

Ev Sahibesi, Dostoyevskinin dünyaca ünlü romanlarında yaptığı ruh tahlillerinin ipuçlarını veriyor. Başyapıtlara özgü güzel bir üslupla okurlarının karşısına çıkan Dostoyevski, bu romanında toplum dışında kalmış bir aydının yaşadıklarını ve katlanmak... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 11 yıl, 4 ay
Profil Resmi
drop12 okumuş.
İnsancıklar

Dostoyevski'nin ilk romanı olan İnsancıklar, zamanın ünlü eleştirmeni Bielinski'nin hayranlığını kazanmasına karşın, uzun süre Rusya'da bile dikkati çekmeden kalmıl, değeri ancak sürgün dönüşünden sonra ortaya çıkarak, dünyanın her yerinde milyonlarca okurun beğenisini elde etmiştir. Dostoyevski, başlıca konusu acıma olan büyük yapıtının temelini bu küçük romanla atmış; insanları sevme ve onlara acıma duygusuna son romanına kadar sadık kalmıştır. Nihal Yalaza Taluy'un kaleminde bir kat daha değer kazanan bu güzel yapıtın yeni baskısını zevkle sunuyoruz.

Dostoyevski'nin ilk romanı olan İnsancıklar, zamanın ünlü eleştirmeni Bielinski'nin hayranlığını kazanmasına karşın, uzun süre Rusya'da bile dikkati çekmeden kalmıl, değeri ancak sürgün dönüşünden sonra ortaya çıkarak, dünyanın her yer... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 11 yıl, 4 ay
Profil Resmi
drop12 okumuş.
Suç ve Ceza

Bir yanda budala, anlamsız, önemsiz, hastalıklı, herkese yarardan çok zararı dokunan, niçin yaşadığını kendi de bilmeyen, yarın nasıl olsa ölecek bir kocakarı; öte yanda yardım görmedikleri için boş yere sıkıntı çeken körpe güçler.Kocakarıyı öldür, parasını al, sonra bu parayı tüm insanlığın yararına harca. Bir hayırlı ölüme karşı binlerce yaşam.Kocakarıyı öldürdükten sonra paraya el sürmeden ruhundaki iç çelişkilerle savaş. Ben kocakarıyı değil kendimi öldürdüm. noktasına geliş.Sonunda iyi yürekli, uysal Sonyanın etkisiyle iç rahatı ve gönül ferahlığına kavuşma.Suç ve Ceza, Raskolnikovun kişiliğinde hasta insan ruhunu tüm ayrıntılarıyla gözlerimizin önüne seren, iç çatışmalarıyla bizi derinden etkileyecek bir yapıt. Dostoyevskinin başyapıtlarından biri, belki de birincisi.

************

19. Yüzyıl Rusyasının sosyal, kültürel, ekonomik ve siyasi yapısının izlerini anlatıyor.

************

Roman ilk olarak 1866'da Rus Habercisi adlı edebiyat dergisinde yayımlandıktan sonra cilt hâline getirilmiştir. Yazarın en uzun ikinci romanı olma özelliği taşır. Bununla birlikte yazarın olgunluk döneminin ilk büyük romanıdır. Roman Rodion Romanovich Raskolnikovun ahlaki ikilemlerine odaklanır. Raskolnikov nefret edilen, kötü bir tefeciyi öldürecektir. Böylece finansal problemlerini çözerken aynı zamanda dünya kötü, değersiz bir parazitten temizlenecektir. Raskolnikov, daha yüksek bir amaca hizmet eden bir cinayetin kabul edilebilir olduğuna inanır. Yazar, özellikle en günahkar görülen karakterleri inanca yöneltmiştir. Kimlikler değil, kişilikler önemlidir mesajı da verilmiştir. Suç Nedir? Ceza Nedir? Amaca ulaşmak için her yol mubah mıdır? Asıl suçlu kim? Toplum mu? Bu gibi soruları düşündüren yazar, her okurun kendi inançlarına, hayata bakış açısına göre yorumlayabileceği, fikir edineceği bir üslûp takip etmiştir.


************

Aşkı ilk yaşamak, denizi ilk görmek gibi, Dostoyevskiyi de keşfetmek insanın hayatında çok önemli bir tarihtir. Bu genellikle ilk gençlik çağında olur; yaşlılıkta daha huzurlu yazarları okuruz. 1915t'e Cenevrede Suç ve Cezayı okudum. Kahramanları bir katil ve bir orospu olan bu roman bana çevremizdeki savaştan da yıkıcı ve etkileyici geldi... Dostoyevskiyi okumak bilmediğimiz büyük bir şehrin içine ya da bir savaşın gölgesine girmek gibidir.
J. L. Borges

************

Dostoyevski (1821-1881): Gerek 1840 ortalarından itibaren yayımlamaya başladığı Beyaz Geceler ve Öteki gibi uzun öykü-kısa romanlarıyla, gerekse ilkini elinizde tuttuğunuz Suç ve Ceza, Budala ve Karamazov Kardeşler gibi Sibirya sürgünü sonrası büyük romanlarıyla Dostoyevski, insanın karanlık yakasını kendinden sonraki bütün romancıları derinden etkileyecek biçimde dile getirmiş büyük bir 19. yüzyıl ustasıdır. Mazlum Beyhan (1944); Yayımlamış olduğu Dostoyevskiden Suç ve Ceza ve Budala, Tolstoydan Çocukluğum, İlkgençliğim, Gençliğim ve Gogoldan Arabeskler benzeri çalışmalar düşünüldüğünde, Beyhan, hiç tartışmasız son 35 yılın en önemli Rus edebiyatı çevirmenlerinden biridir.

************

Mihayloviç Dostoyevski (1821-1881) mühendislik eğitimi almasına rağmen çocukluk yıllarından beri edebiyata büyük bir ilgi duymuştu. O dönemde yaşayan Rus aydınları gibi genç Dostoyevski de Çarlık yönetimini eleştiren yazılar yazıyordu. Bu yüzden Çar Nikola tarafından mahkum ve sürgün edildi.Sürgünden dönünce verdiği eserlerden biri de elinizdeki bu kitaptır. En iyi ve en ünlü eserlerinden biri olan Suç ve Ceza romanını 1866 yılında yazıp bitirmeyi başardı. Dünyanın en iyi romanlarından sayılan bu romanı ile de büyük bir üne kavuşmuş oldu.

************

Suç ve Ceza, dünya edebiyatının en çok okunan, en büyük romanlarından biri olarak kabul edilir. Sefalet içinde yaşayan, üniversite ile ilişkisi kesilmiş genç Raskolnikov, kendince bir kuram geliştirir ve hem kendisinin hem de yakınlarının sıkıntısına bir anda son vermek için, yaşamayı hak etmediğini düşündüğü, yaşlı, hastalıklı, insafsız, kaçık bir tefeci kadını öldürmeye karar verir. Dostoyevski, ilk bakışta bir polisiye romanı çağrıştıran bu metinde, insan ruhunu bir kez daha büyük bir sınav ile karşı karşıya getirir. Bizce yaşamayı hak etmediğine inandığımız bir insanı, kendi açımızdan geçerli nedenlerle öldürmek, aklın gerekçeleri ile ruhun sesini susturmak mümkün müdür? Rus kırsalına, aristokrasiye ve köylüye yönelen Tolstoydan farklı olarak, büyük kentin (Petersburgun) karanlıkları içinde bir çıkış yolu arayan yalnız ve tecrit edilmiş insanların yolunu aydınlatmaya çalışan Dostoyevski, Raskolnikovun işlediği suçun peşinde, varoluşun derinliklerinde dolaştırıyor bizi. Suç ve Ceza: İnsan hayatı ile deney.

************

"Raskolnikov yürürken, Acaba neredeydi? diye düşündü. Nerede okumuştum, hani bir idam mahkumu, ölümünden biraz önce şöyle söylemiş ya da düşünmüştü: Yüksek ve sarp bir kayalıkta, ancak iki ayağımın sığabileceği, dar bir çıkıntıda, dört bir yanım uçurumlar, okyanuslar, sonsuz bir gece, sonsuz bir yalnızlık ve hiç bitmeyecek bir fırtınayla sarılmış durumda yaşamak zorunda olsam ve bütün ömrümce, bin yıl boyunca, hatta sonsuza kadar o bir karış toprakta durmam da gerekse, o şekilde yaşamak, şu anda bir saat içinde ölecek olmaktan çok daha iyidir? Yeter ki yaşasındı, sırf yaşasın! Nasıl olursa olsun, ama yeter ki yaşasın!... "

************

Kendisinden sonra gelen edebiyatçıların tümünü etkileyen dünyanın en ünlü edebiyatçılarından biri olan Dostoyevski bu romanında roman kahramanı olan Raskolnikovun kişiliğinde toplumdaki çarpık adalet anlayışını eleştirmekte ve bu sembol karakter aracılığıyla da düzeltmeye çalışmaktadır.Bu romanda suç ve ceza kavramı, toplumsal, ahlâki ve dini değerler derinlemesine analiz edilmektedir.Milli Eğitim Bakanlığının ortaöğretim öğrencilerine öğretim süreleri içerisinde okumalarını tavsiye ettiği 100 temel eserden birisi olan SUÇ VE CEZA romanı herkesin mutlaka okuması gereken eserlerden biridir.

Bir yanda budala, anlamsız, önemsiz, hastalıklı, herkese yarardan çok zararı dokunan, niçin yaşadığını kendi de bilmeyen, yarın nasıl olsa ölecek bir kocakarı; öte yanda yardım görmedikleri için boş yere sıkıntı çeken körpe güçler.Kocakarıyı öldür, p... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 11 yıl, 4 ay
Profil Resmi
drop12 okumuş.
Şizofren Aşka Mektup

Bir şizofrendim artık... Yalanlar söylüyordum, hem sana hem de ona... Kendimi tanıyamaz olmuştum. Hangisi bendim? İçimdeki, o güzelliğiyle dünyayı elde etmeye kışkırtılmış, karanlık ve ilgi tutsağı kadın mıydım; yoksa uğruna hayatından vazgeçmeye hazır olduğu aşkına mahkum, ezilmiş, kapılarda bırakılmış, verdiği güven ve taşıdığı masumiyetle sana cazip gelmeyen o sevdalı kadın mı? İkisi de olmak istemiyordum. Ama ikisinden de vazgeçemiyordum. Sanki biri olmazsa diğeri yıkılacak gibiydi. Birbirinden nefret eden ve birbirinin varlığına tahammül edemeyen bu iki benlikle yalnız kaldğımda çıldıracak gibi oluyor, ağır ağır ruhumu öldürüyordum....

Bir şizofrendim artık... Yalanlar söylüyordum, hem sana hem de ona... Kendimi tanıyamaz olmuştum. Hangisi bendim? İçimdeki, o güzelliğiyle dünyayı elde etmeye kışkırtılmış, karanlık ve ilgi tutsağı kadın mıydım; yoksa uğruna hayatından vazgeçmeye haz... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 11 yıl, 4 ay
Profil Resmi
drop12 okumuş.
Yıldızlı ve Yağmurlu Geceler

Maeve Binchynin en son, en taze kitabı Türkçede. Yıldızlı ve Yağmurlu Geceler ani bitişlerin, aynı zamanda da ani başlangıçların romanı... Küçük bir Yunan adasında birbirleriyle daha önce tanışmayan dört insan hayatlarını paylaşıyorlar bu romanda. Gezmek, yaşadıkları hayattan uzaklaşmak ya da yeni bir hayata başlamak için geldikleri adada, kendileriyle ve gerçeklerle yüzleşiyorlar, birbirleriyle dost oluyorlar. Bir de onların hikâyelerine dinleyici olan, bu arada kendi hüzünlerini de kıyıdan köşeden ortaya koyan adanın yerlisi, tavernacı Andreas var.Andreas oğlunu Amerikaya kaptırmış, yalnız bir adam. Elsa, sevdiği erkekten kaçarken televizyonculuk mesleğini de terk etmiş Alman bir genç kadın. Fiona, kaba ve duyarsız sevgilisiyle geldiği adada aniden tek başına kalan İrlandalı bir hemşire. David babasının işini sürdürmek istemediği için ailesinden kabul görmeyen bir İngiliz delikanlısı. Thomas, oğluna çok düşkün eşinden ayrı bir Amerikalı. Tabiî bir de adaya çok önceleri yerleşmiş İrlandalı Vonni var. Herkesin omzuna yaslandığı sıcak ve yakın bir dost...Evet, siz durumu anladınız. Tam bir Maeve Binchy romanı. Her kesimden, her yaştan, her hüzünden insanlar... Onların dost olduğu sevimli bir ada... Küçük mutluluklar, büyük açmazlar ama hep umut, umut, umut... Yine sevgi dolu, yine sımsıcak, yine soluksuz okunacak bir roman. Maeve Teyzenin hayranlarının gözü aydın. İnsanı kendine getirecek yeni bir roman var kitapçı raflarında! Ve elbette eski romanlarından tanıdık bir şeyler, belki de birileri...

Maeve Binchynin en son, en taze kitabı Türkçede. Yıldızlı ve Yağmurlu Geceler ani bitişlerin, aynı zamanda da ani başlangıçların romanı... Küçük bir Yunan adasında birbirleriyle daha önce tanışmayan dört insan hayatlarını paylaşıyorlar bu romanda. Ge... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 11 yıl, 4 ay
Daha Fazla Göster

drop12 şu an ne okuyor?

drop12 şu anda kitap okumuyor.

Favori Yazarları (0 yazar)

Favori yazarı yok.