Yeşil Dere

Profil Resmi
2 takip ettiği ve 1 takip edeni var. 0 değerlendirme yapmış.

Son Aktiviteler

Profil Resmi
Yeşil Dere okumuş.
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu

Ben Peyami'nin bu son romanını üç defa okudum, otuz defa daha okuyabilirim ve okuyacağım. Bu kitabın karşısında ben, yıldızlı göklerin sonsuzluğuna bakan ve o layetenahi (sonsuz) âlemde yeni pırıltılar, o zamana kadar hiçbir gözün görmediği acayip, fakat hakiki âlemler keş/eden müneccimin hayranlığını duymaktayım. Eğer ıstırabı, azabı ve neşeyi coşkun bir ciddiyetle duyan öz ve halis halk kitleleri okuma yazma bilselerdi, bu romanın, on bin, yüz bin, hatta bir milyon satması işten bile değildir.
Nâzım Hikmet

Dokuzuncu Hariciye Koğuşu ile Peyami Safa, sanatın olgunluk dönemine giriyor. Bugünkü Peyami Safa'yı bize işaret eden ilk kusursuz, yetkin, bütünüyle insancıl ve her satırı göğüsten kopmuş bir damar gibi taze ve hayat fışkıran bir kitap.

Cahit Sıtkı Tarancı

Ben Peyami'nin bu son romanını üç defa okudum, otuz defa daha okuyabilirim ve okuyacağım. Bu kitabın karşısında ben, yıldızlı göklerin sonsuzluğuna bakan ve o layetenahi (sonsuz) âlemde yeni pırıltılar, o zamana kadar hiçbir gözün görmediği acay... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 8 yıl, 9 ay
Profil Resmi
Yeşil Dere şu an okuyor.
İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 8 yıl, 9 ay
Profil Resmi
Yeşil Dere, okuyan adam adlı üyeyi takibe aldı.
8 yıl, 9 ay
Profil Resmi
Yeşil Dere, turuncukuzu adlı üyeyi takibe aldı.
turuncukuzu

arkeolog adayı ve kitap delisi bir insan

arkeolog adayı ve kitap delisi bir insan

8 yıl, 9 ay
Profil Resmi
Yeşil Dere okumuş.
Cimri

Cimri, temanın, karakterlerle ve yan öğelerle ustalıkla desteklendiği, oyuncuların sahnede yer değiştirmelerinden vücutlarının hareketine kadar her şeyin incelikle düşünüldüğü bir başyapıttır. Molière, Cimri'de trajik bir durumu komediyle anlatır. Aslında korkunç bir kişiliği olan Harpagon, gülünç bir adamdır, çünkü kendini çok ciddiye alır. Cimri'nin para tutkusu, oyunun bazı sahnelerinde gaddarlık, hatta açıkça çılgınlık noktasına varır. Nitekim Goethe, Cimri'nin bir komedi değil, bir trajedi olduğunu öne sürmüştür.

******

Molière'in ünlü yapıtlarından olan Cimri, ülkemizde 100 yılı aşkın bir süreden beri tanınmakta, okurların beğenisiyle karşılanmaktadır. Seyircinin ve okurun yer yer geleneksel tiyatromuzla da bağ kurabildiği bu klasik yapıtta, ünlü tiyatro eleştirmenimiz Dikmen Gürün'ün açıklayıcı önsözüne de yer veriyoruz. Cimri'nin bu eksiksiz çevirisini, dönemin özelliklerini yansıtan vurgulamalarla ve aslına sadık yorumlarla sunuyoruz.

************

Moliere (Jean-Baptiste Poquelin) (1622-1673); Yalnızca oynanması amacıyla yazdıklarındaki tiplemelerle dünya edebiyatında, Shakespeare'den sonra insan gerçekliğine belki de en derinlemesine nüfuz eden oyun yazarlarından biridir. Kadınlar Mektebi'nden Kibarlık Budalası'na, Cimri'den Hastalık Hastası'na bu oyunlar, dönemin tutucu otoritelerini rahatsız etmekle kalmamış, 300 yılı aşkın bir süredir aynı tazelikle sahnelenmeyi sürdürmüşlerdir.

************

Molière kahramanları, hemen hemen istisnasız 17. yüzyıl Fransız burjuvazisinin belli bir öbeğini temsil ederler. Bir kısmı saray aristokrasisi arasındayken, geniş bir bölümü ise ticaret ve manifaktürle uğraşır. İşte bu sınıfın parasını tefecilikle, faizlerle çoğaltan, ama henüz ilerici burjuvaziye özgü bir ticari kafadan yoksun bir temsilcisi olan Harpagon, bir bakıma, feodalizm artığı bir para kazanma yolunu izler. Eserlerinde sadece, aristokrasiyi, aristokrat katına yükselme heveslilerini, hatta monarşinin merkeziyetçi devlet yönetimini ve hamisi Kral XIV. Louis'yi bile eleştirisinin hedef tahtası yapan Molière, ilkel bir para biriktirme takıntısına tutsak olmuş Harpagon'u da öteki kişileri gibi, toplumdışı bir acayiplik olarak sunar. Cimri: Aklın takıntıya yenilgisi.

Cimri, temanın, karakterlerle ve yan öğelerle ustalıkla desteklendiği, oyuncuların sahnede yer değiştirmelerinden vücutlarının hareketine kadar her şeyin incelikle düşünüldüğü bir başyapıttır. Molière, Cimri'de trajik bir durumu komediyle anlatı... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 8 yıl, 9 ay
Profil Resmi
Yeşil Dere okumuş.
Pembe İncili Kaftan

Ömer Seyfettin, küçük hikayeyi bizlere sevdiren yazar. Duru bir Türkçe ile yazdığı hikayeleri onca yıl geçmesine rağmen hala çok okunuyor. Ülkemizde en çok baskı yapan ve okunan kitapların başında Ömer Seyfettin in eserleri gelir.Yazarın çeşitli konularda hikayeleri var. Çocukluk anıları, tarihi, menkıbe ve toplumsal konulardan oluşan hikayeler. Pembe İncili Kaftan Ömer Seyfettinin tarihi hikayelerinden bir demettir.Yazarın en güzel tarihi hikayelerinin yer aldığı bu kitapta Pembe İncili Kaftandan başka Teselli, Ferman, Vire, Kızıl Elma Neresi?, Teke Tek hikayeleri de yer alıyor. Tarihin şanlı sayfalarında dolaşmaya ne dersiniz?..

************

Ömer Seyfeddin, çağdaş Türk hikâyesinin öncüsü ve edebiyat dilinin sadeleştiricisidir. Oz bakımdan da milli ve manevi değerlerle mektepten memlekete anlayışının en başarılı temsilcisidir. Milliyetçilik duygusuyla vatan sevgisini öne alan ve minnetsiz yaşamayı haysiyet kaygısına bağlı gören bir mizaca sahip...36 yıllık hayatında, edebi hikayenin her alanında eser vermiş, şiir ve fıkradan başka tiyatro ve roman da denemiş olan Ömer Seyfeddin, hikayeleriyle hâlâ çok sevilen, çok okunan yazarlarımızdan biridir fonu zenginliği ve çeşitliliği bakımından önemini koruyan hikâyeleri her seviyeden okuyucuya seslenmektedir. ilgi çekici bir çocukluk ve ilk gençlik dönemiyle Osmanlının son yıllarında askerlik yapan, sosyal çalkantılardan etkilenerek tuhaf hallere düşen insanları anlatan hikâyeleri unutulmaz. Aslına uygun 30 güzel hikâyesi ile Mustafa Miyasoğlunun hazırladığı bir önsöz ve küçük sözlükten meydana gelen Pembe incili Kaftan - Seçme Hikâyeler adlı kitabın Ömer Seyfeddini yeni nesillere daha çok sevdireceğine inanıyoruz.

************

Sultan Bayezid, ata binmekten, silah kullanmaktan hoşlanmadığı için, daha çok sakin bir hayatı tercih ederdi. Vezirleri ise onun huzuru için ellerinden geleni yapmalarına rağmen yine de başarılı olamıyorlardı. Çünkü Şah İsmail, Anadolu topraklarının bir kısmında saltanat kurmuştu. Geçtiği yerleri kan, ateş, zulüm içinde bırakıyordu. Sultan Bayezid bu duruma seyirci kalamadı ve divanı toplattı. Bu zalim şaha bir elçi göndermeye karar verdiler. Ama böyle cesur, mert, kendisine ve temsil ettiği devletine karşı hakaret ve saldırılara göğüs gerecek bir elçi bulunabilir miydi? Aynı kitapta ‘FERMAN, VİRE, HÜRRİYET GECELERİ, KERAMET adlı öyküler de yer almaktadır.

************

Osmanlı sarayı (Yavuz Sultan Selim zamanı) İran Şahına bir elçi gönderecektir. Yalnız bu elçinin o sarayda hakarete uğrama ve öldürülme tehlikesi olduğundan, çok yiğit, çok cesur bir elçi (adam) aranmaktadır. Sadrazama Muhsin Çelebi adında birini haber verirler. Bu adam hakikaten kimseye minnet etmeyen, yiğit birisidir. Elçi olarak giderken devletten bir kuruş dahi almaz, bütün masrafı kendi serveti ile karşılar. Üzerine de o sırada Üsküdara yeni gelmiş olan Pembe İncili Kaftanı alır. İran Şahı, bu adamı ve üzerindeki değerli kaftanı görünce donar kalır, hiç sesini çıkarmaz. Saraydaki bütün oturma eşyaları kaldırıldığı için Muhsin Çelebi kimseye bir şey sormadan, İran Şahının huzurunda, sırtındaki bu kaftanı çıkarır ve üzerine oturur. Padişaha sert sözler söyler... ...

************

İçindekilerPembe İncili KaftanFermanBaşını Vermeyen ŞehitNadanKütükVireKızılema Neresi?

************

Büyük kubbeli serin divan, bugün daha sakin, daha gölgeliydi. Pencerelerinden süzülen mavi, mor, sincabi bahar ışıkları, çinilerinin yeşil derinliklerinde birikiyor, koyulaşıyordu.

******

Ömer Seyfettin, küçük hikayeyi bizlere sevdiren yazar. Duru bir Türkçe ile yazdığı hikayeleri onca yıl geçmesine rağmen hala çok okunuyor. Ülkemizde en çok baskı yapan ve okunan kitapların başında Ömer Seyfettin in eserleri gelir.Yazarın çeşitli konu... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 8 yıl, 9 ay
Daha Fazla Göster

Yeşil Dere şu an ne okuyor?

Che Guevara

%0

Favori Yazarları (1 yazar)

Favori yazarı yok.