André Gide 19. yüzyıl sonu ile 20. yüzyılın ilk yarısındaki ekonomik-siyasal çalkantılar içinde, Avrupa kültür hayatının iniş çıkışlarının sismografıdır. Kendini gerçekleştirmeye çalışan insanların, tarihsel ömrünü doldurmuş iki sosyal yarım küre soylu sınıf ile burjuva arasında sıkışmış kalmış hayatları, Gidein Kadınlar Okulunda yitirilmiş hayatlar olarak karşımıza çıkar. Dışındaki dünyayı, kendini gerçekleştirme çabasının aracı düzeyine indirgemiş, sevgisizliğinin ve bencilliğinin farkında değilmiş gibi görünen bir adam ve onun üzerinden kendine ayna tutan bir kadın.Kadınlar Okulu: Yanlış bir hayat doğru yaşanamaz.
******
1947de Nobel edebiyat ödülünü alan Gidein bütün yapıtları, karmaşık kişiliğini yansıtır. Düşüncelerindeki bütünlük ve soyluluk, üslubundaki arılık ve uyum Gidee Fransız edebiyatının ustaları arasındaki saygın yerini kazandırmıştır. Hayatın sorgulanışına tanıklık etmek ve düşünce ufkunu genişletmek isteyen herkes için Tahsil Yücelin mükemmel çevirisiyle bir Ander Gide klasiği...
******
André Gide 19. yüzyıl sonu ile 20. yüzyılın ilk yarısındaki ekonomik-siyasal çalkantılar içinde, Avrupa kültür hayatının iniş çıkışlarının sismografıdır. Kendini gerçekleştirmeye çalışan insanların, tarihsel ömrünü doldurmuş iki sosyal yarım küre so... tümünü göster
Adı belirsiz bir ülkenin başkentinde seçim günü bardaktan boşanırcasına yağmur yağmaya başlayınca kimse oy atmaya gitmez. Öğleden sonra yağmur durunca, saat tam dörtte, seçmenler sanki emir almışçasına sandıkların başına koşarlar. Ama sandıklar açıldığında, kullanılan oyların yüzde 83'ünün boş olduğu ortaya çıkar. Bunun bozguncu bir grubun, dahası uluslararası bir anarşist örgütün işi olduğunu düşünen hükümet olağanüstü hal ilan eder. Yıllar önce kenti saran "körlük salgını"ndan kurtulan tek kişinin bu olayla bağlantılı olduğundan kuşkulanılır. "Beyaz veba"nın öteki kentlere de yayılmasını önlemek için başkent abluka altına alınır, bir polis komiseri "suçlular"ı bulmakla görevlendirilir.
Nobel Edebiyat Ödülü sahibi José Saramago'nun Körlük'ten sonra kaleme aldığı Görmek, demokrasinin kırılganlığı ve hükümetlerce saptırılması üstüne şaşırtıcı bir taşlama. Günümüz edebiyatının üslup ustasından derin bir çağ eleştirisi.
Adı belirsiz bir ülkenin başkentinde seçim günü bardaktan boşanırcasına yağmur yağmaya başlayınca kimse oy atmaya gitmez. Öğleden sonra yağmur durunca, saat tam dörtte, seçmenler sanki emir almışçasına sandıkların başına koşarlar. Ama sandıklar açıld... tümünü göster
Tzn Arc şu anda kitap okumuyor.