EdaDenizOzdemir

1 takip ettiği ve 1 takip edeni var. 0 değerlendirme yapmış.

Son Aktiviteler

EdaDenizOzdemir kütüphanesine ekledi.
Yolda

BUKET UZUNERin yeni kitabı YOLDA tamamı yollarda geçen hepsi sıradan insanlarin küçük ama sıradışı yol hikâyelerinden oluşuyor.Uzun yolculuklarda yanımızda oturan bir yabancıya bazan en büyük sırrımızı, en tuhaf hikâyelerimizi rahatça anlatırız; çünkü onu bir daha görmeyeceğimizi biliriz. Ama bazan yanımızda oturan gezgin, aslında yollardan hikâyeler toplayan bir yazar olabilir ve bir gün bambaşka bir ad ve renkte kendi hikâyemizi onun sözcükleriyle yazılmış olarak bir kitapta okuyabiliriz... Elbette edebiyatın ‘esirgeyen gökleri , ‘kışkırtıcı rüzgarları ve ‘ürperten yağmurları eşliğinde.

BUKET UZUNERin yeni kitabı YOLDA tamamı yollarda geçen hepsi sıradan insanlarin küçük ama sıradışı yol hikâyelerinden oluşuyor.Uzun yolculuklarda yanımızda oturan bir yabancıya bazan en büyük sırrımızı, en tuhaf hikâyelerimizi rahatça anlatırız; çünk... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 10 yıl, 5 ay
EdaDenizOzdemir kütüphanesine ekledi.
Postmodernitenin Kökenleri

Postmodernizm, son yıllarda sürekli her alanda karşımıza çıkıyor. Sanattan toplumsal bilimlere, mimarlıktan sinemaya, hatta darbelere kadar pek çok alanda bu kavram kullanılıyor. Peki herkesin kolaylıkla kullandığı bu kavramın kökenleri nelerdir? Bir fikir olarak postmodernitenin kaynakları, mekânsal, siyasal ve entelektüel bağlamında nasıl değerlendirilmeli? Marksist kuramcı Perry Anderson, Fredric Jamesonın postmodernite fikrine olan katkısını böyle bir bağlama oturtuyor ve onun Levin, Fiedler, Hassan, Jencks, Habermas ve Lyotarda kıyasla çok daha sol bir perspektifle postmoderniteyi ele aldığını ortaya koyuyor. Zira postmoderniteyi, klasik Marksist terimler çerçevesinde, kapitalizmin yeni bir aşaması olarak tanımlayan tek kişi Jameson. Anderson ayrıca, bir fikir olarak postmodernden ziyade, postmodernin arka planını oluşturan sosyo-ekonomik koşullar üzerine fikir yürütüyor ve modernizmin 19. yüzyılın sonundaki varsayımlarına ilişkin yeni değerlendirmeler sunuyor. Burada, giderek sağın mülkiyeti altına giren postmodernizmin Jamesoncı tarihsel maddeci yorumunun sahiplenilmesi sözkonusu. Sağın hegemonik içerme çabalarına karşı solcu bir karşı çıkış.

Postmodernizm, son yıllarda sürekli her alanda karşımıza çıkıyor. Sanattan toplumsal bilimlere, mimarlıktan sinemaya, hatta darbelere kadar pek çok alanda bu kavram kullanılıyor. Peki herkesin kolaylıkla kullandığı bu kavramın kökenleri nelerdir? Bir... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 10 yıl, 5 ay
EdaDenizOzdemir kütüphanesine ekledi.
100 Soruda Para ve Para Politikası

Para ve para sorunları, çağımızda, ekonomik ve toplumsal yaşamımızın ayrılmaz parçalan durumuna gelmişlerdir. Gerçek olaylar karşımıza parasal örtülere bürünmüş olarak çıkmaktadır. Bu nedenle, içinde yaşamakta olduğumuz olayları doğru bir biçimde anlayabilmek için, para ve parasal konular hakkında bazı temel bilgilere sahip olmamızın büyük yararı vardır. İşte bu kitap okuyuculara bu konuda yardımcı olmak amacıyla hazırlanmıştır.

Para ve para sorunları, çağımızda, ekonomik ve toplumsal yaşamımızın ayrılmaz parçalan durumuna gelmişlerdir. Gerçek olaylar karşımıza parasal örtülere bürünmüş olarak çıkmaktadır. Bu nedenle, içinde yaşamakta olduğumuz olayları doğru bir biçimde anl... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 10 yıl, 5 ay
EdaDenizOzdemir kütüphanesine ekledi.
İncir Kuşları

Sinan Akyüz'den Yüreğinize Dokunacak Bir Kitap!

Boşnak Kızın Bir Solukta Okunan Gerçek Hikâyesi...

Çok satan romanlarıyla tanınan ve geniş okur kitlesine sahip yazar Sinan Akyüz yine ses getirecek son kitabıyla okurlarını selamlıyor. Alfa Yayınları'ndan çıkan İncir Kuşları'nda yazar, Bosnalı bir genç kız olan Suada'nın gerçek yaşamından yola çıkıyor. Okuru savaşın ve aşkın yakıcı gücüne tanıklığa davet ediyor.

Bosna tüm bilinmeyenleriyle ilk kez Sinan Akyüz kalemiyle yazıldı...

Sinan Akyüz dünyanın seyirci kaldığı bir soykırımı Suada'nın öyküsüyle yeniden gündeme getiriyor. Yakın tarihi edebiyatla buluşturan yazar, aşkın içinde "savaşı ve şiddeti", savaşın içinde de "aşkı ve inancı" ustalıkla harmanlıyor. Bu romanla Bosna Savaşı'nın bilinmeyen bambaşka bir yüzü gün ışığına çıkarken; kitap okuyucusuna sürpriz bir sonla veda ediyor.

Aynı ırktan geliyorlardı. Aynı dili konuşuyorlardı. Bir tek dinleri farklıydı. Biri Müslüman Boşnak genci, diğeri ise Hıristiyan Sırp'tı. İkisi de konservatuardaki aynı Boşnak kızına âşık olmuşlardı. Ve bir gün bu iki genç, güzeller güzeli Suada'ya aşklarını ilan ettiler. Ancak gençlerden biri aşkına karşılık bulmuş, diğeri ise "Kalbimde iki kişiye yer yok" cevabını almıştı.

Takvim yaprakları 6 Nisan 1992'yi gösterirken bir bomba düştü beyaz zambakların açtığı yüreklere... Suada patlak veren savaşın estirdiği rüzgârda âdeta savrulan bir yaprak gibiydi. Savruldu, savruldu, savruldu.. Sonra da kader onu bir zamanlar 'hayır' dediği genç adamın eline esir düşürdü. Genç adam, o gün ela gözlü çöl ahusuna bakmış "Kader bizi ne inanılmaz bir şekilde birleştirdi, görüyor musun Suada?" demişti.

Modern zamanlarda Avrupa'da yaşanmış bir soykırımda, kadere inananların romanıdır İncir Kuşları...

Sinan Akyüz'den Yüreğinize Dokunacak Bir Kitap!

Boşnak Kızın Bir Solukta Okunan Gerçek Hikâyesi...

Çok satan romanlarıyla tanınan ve geniş okur kitlesine sahip yazar Sinan Akyüz yine ses getirecek son kitabıyla okurlarını selamlıyor. Alfa ... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 10 yıl, 6 ay
EdaDenizOzdemir kütüphanesine ekledi.
Kadınlar Rüyalar Ejderhalar

"LeGuin bizimle rüyaların diliyle konuşur, kadınların ve ejderhaların öykülerini anlatır. Henüz gerçek olmamış öykülerdir bunlar. Konuştuğu dil ise hepimize tanıdık gelir. Bazılarımız dehşet içinde duymamaya çalışır, dinlemez, anlamaz onu. Ama bazılarımız dinler, cesareti olanlarımız o dili doğduğundan beri bildiğini fark eder. Henüz isimlendirilememiş olanı, henüz yaşanmamış olanı, hep duyulup da gürültü zannedileni söyler o dil. Grameri insanlık kadar eskidir; kelimeleri ilk kez duyduğumuzda bile tandık gelir. O yüzden LeGuin'i ya ilk duyduğumuzda katışıksız bir biçimde severiz, ya da elimizden atıp öyle biri hiç var olmamış gibi yaparız. LeGuin uzay gemisindeki bilge kocakarıdır. Varoluş kadar kadim bir lisanla konuşan ejderha, gücünü yalnızca zorunluluk karşısında kullanan büyücü...

LeGuin hayatı boyunca 'iç ülkelere ve dış uzaya' sayısız yolculuk yaptı. Bu yolculuklardan bazılarını bir araya getirdik bu kitapta. Ancak onun anlattıklarıyla ne bir 'iç ülkeler haritası' çizebiliyoruz, ne de 'dış uzaya yolculuk' kılavuzu. Kendisinin de dediği gibi, 'Seyyahlar / kendi yolculuklarını anlatırlar, sizinkini değil.' Fantazi, bilimkurgu ya da deneme farkı gözetmeden, tüm LeGuin yazıları birer yolculuk öyküsüdür. O bize kendi öykülerini anlattı, şimdi de bizim kendi yolculuk öykülerimizi yazmamızı bekliyor."
– Bülent Somay

"LeGuin bizimle rüyaların diliyle konuşur, kadınların ve ejderhaların öykülerini anlatır. Henüz gerçek olmamış öykülerdir bunlar. Konuştuğu dil ise hepimize tanıdık gelir. Bazılarımız dehşet içinde duymamaya çalışır, dinlemez, anlamaz onu. Ama b... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 10 yıl, 6 ay
EdaDenizOzdemir kütüphanesine ekledi.
Kardeşimin Hikayesi

Serenad fırtınasından sonra Livaneli’den nefes kesen bir roman...

Sakin bir balıkçı köyünde genç bir kadının cinayete kurban gitmesiyle başlar her şey. Dünyadan elini eteğini çekmiş emekli inşaat mühendisiyle genç, güzel ve meraklı gazeteci kızın tanışmasına da bu cinayet vesile olur. Kurguyla gerçeğin karıştığı, duyguların en karanlık, en kuytu bölgelerine girildiği hikâye, daha doğrusu hikâye içinde hikâye de böylece başlar. Modern bir Binbir Gece Masalı’nın kapıları aralanır. Ancak bu kez Şehrazad erkektir.
Kardeşimin Hikâyesi aşkın mutlulukta ulaşılacak son nokta olduğuna inananları bir kez daha düşünmeye davet eden, aşka, aşkın karmaşıklığına ve tehlikelerine dair nefes kesen bir roman. Her sayfada yeni bir gerçekliği keşfedecek, kuşku ile kesinliğin sınırlarında dolaşacaksınız.

Mantıksız gibi geliyor ama o sabah uyandığımda tuhaf bir haber alacağımı biliyordum. Karadeniz’in lacivert dalgalarıyla baş başa kalmış olan bu ıssız köyde geçen her gün birbirinin aynısı olduğu için burada insanların heyecanla konuşacağı olaylara pek sık rastlanmazdı. O günün de ötekiler gibi sessizce akıp gitmesi gerekirdi ama galiba başka şeyler olacaktı. O mahmur sabah saatlerinde bir cinayet haberi alacağımı bilmiyordum elbette ama bir haber gelecekti. Daha yataktan çıkmamıştım, gözlerim kapalıydı, arkalarında fosforlu çizgiler bırakarak yıldırım hızıyla hareket eden mor tavşanları izliyordum.

Serenad fırtınasından sonra Livaneli’den nefes kesen bir roman...

Sakin bir balıkçı köyünde genç bir kadının cinayete kurban gitmesiyle başlar her şey. Dünyadan elini eteğini çekmiş emekli inşaat mühendisiyle genç, güzel ve meraklı gazeteci kızın ... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 10 yıl, 6 ay
Daha Fazla Göster

EdaDenizOzdemir şu an ne okuyor?

EdaDenizOzdemir şu anda kitap okumuyor.

Favori Yazarları (0 yazar)

Favori yazarı yok.