Asiye Şeyda

2 takip ettiği ve 2 takip edeni var. 0 değerlendirme yapmış.

Son Aktiviteler

Asiye Şeyda kütüphanesine ekledi.
Düzceli Mehmet

Hiçbir kural tanımayan, sıradışı bir gencin nefes kesen öyküsü. Hayalden, kurgudan uzak, tamamen yaşanmış gerçek bir hayat hikayesi. Manevi hiçbir inancı ve kuralı kabul etmeden yaşarken, öğretmeninin sevgi ve şefkat dolu ilgisiyle dönüş yapan Düzceli Mehmet, bambaşka bir insan olur. Geçirdiği bir trafik kazasından sonra hayatı büsbütün değişen Düzceli Mehmetin ibret dolu hikayesi, birbirinden ilginç olaylarla devam eder. Düzceli Mehmet, defalarca okuyacağınız enfes bir kitap.

Hiçbir kural tanımayan, sıradışı bir gencin nefes kesen öyküsü. Hayalden, kurgudan uzak, tamamen yaşanmış gerçek bir hayat hikayesi. Manevi hiçbir inancı ve kuralı kabul etmeden yaşarken, öğretmeninin sevgi ve şefkat dolu ilgisiyle dönüş yapan Düzcel... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 8 yıl, 2 ay
Asiye Şeyda kütüphanesine ekledi.
Yüreğimin Sesini Dinle

1993te yayınlanan Yüreğinin Götürdüğü Yere Git adlı romanıyla tüm dünyada büyük yankı uyandıran Susanna Tamaro, bu yeni romanında o büyüleyici öykünün devamını sunuyor okurlarına. Yüreğinin Götürdüğü Yere Git, 80 yaşındaki bir kadının, uzaklara giden genç torununa yazdığı mektuplardan oluşuyordu. Yapmaya değecek tek yolculuk, içimize yapacağımız yolculuktur, diyordu yaşlı kadın, o özgün çağrıya kulak vermeli ve yüreğimizin götürdüğü yere gitmeliyiz. Yüreğimin Sesini Dinlede, artık genç bir kadın olan torun, zorlu bir kimlik arayışı içinde yaşamın anlamının peşine düşer. Bu arayış, hem kendi yüreğine, hem de kutsal topraklara doğru bir yolculuğa çıkarır onu. Kendi öyküsünü keşfetmek için çıktığı bu yolculuğun sonunda, aile evinin tozlu tavanarasında hiç ummadığı bir öyküye kavuşacaktır: Yüreğinin Götürdüğü Yere Git. Tamaro, bu kez, Yüreğimin Sesini Dinle diyor okurlarına: Yaşama bir anlam katmak, öfkeyi sevgiye, kırgınlıkları güce dönüştürmek için... (Tanıtım Yazısından)İtalyan yazar Susanna Tamaronun dünya çapında büyük başarıya ulaşan ve Türkçe de dahil olmak üzere birçok dile çevrilen romanı Yüreğinin Götürdüğü Yere Git, 12 yıl sonra yeni bir kitapla devam ediyor: Yüreğimin Sesini Dinle.Yüreğinin Götürdüğü Yere Git, 80 yaşındaki bir kadının, uzaklara giden torununa yazdığı mektuplardan oluşuyordu. Yapmaya değecek tek yolculuk, içimize yapacağımız yolculuktur, diyordu yaşlı kadın, o özgün çağrıya kulak vermeli ve yüreğimizin götürdüğü yere gitmeliyiz.Yüreğimin Sesini Dinlede ise, artık genç bir kadın olan torun, zorlu bir kimlik arayışı içinde yaşamın anlamının peşine düşüyor. Kitap, genç kadının anneannesine duyduğu öfke ve anneannenin dramatik ölümüyle başlıyor. Kitapta adından hiç söz edilmeyen kadın kahraman, belli ki Tamaronun kendisi... Annesinin intihar ettiğinden, en azından ölmeyi arzuladığından kesinlikle emin olan genç kadın, babasının kim olduğunu hiç bilmez. Anneannesi de ölünce, pek de uyum sağlayamadığı dış dünyayla tüm bağları kopar ve müthiş bir yabancılaşmanın içine düşer. Bir çıkış yolu bulma umuduyla, pek de gönüllü olmadan ama elinde de olmayarak evin tavanarasında yaptığı araştırma onu aile sırlarına ve babasına götürür. Öfkeli, sert, inatçı ve nihilist bir felsefe profesörü olan baba, kızına bile yüreğini açamayınca, aralarında kırık dökük, yaralayıcı bir ilişki başlar.Kendisiyle iç hesaplaşmaya girişen genç kadın kaderini, kim olduğunu, yaşamın anlamını, iyiliği ve kötülüğü sorgulamaya başlar. Kendi varoluşuna ilişkin sıkıntılarının yanı sıra, dünyanın dönüştüğü forma uyum sağlayamamakta ve Tanrıyla bir türlü barışamamaktadır. Hep aynı soruyu sorar: Yoksa gökler boş mudur? Bir seçeneği her şeyi olduğu gibi bırakıp aile evini satarak farklı bir yöne ilerlemek olan genç kadın, zoru seçerek kim olduğunu ve ne istediğini bulmaya karar verir. Bu karar onu kutsal topraklara doğru çetin ve araştırmacı bir yolculuğa yöneltir. Uzak bir akrabanın yardımıyla geçmişinin kimi yönlerini aydınlatmaya, kim olduğunu bulmaya çalışırken kafası iyice karışır. Kendi hikâyesini keşfetmek için çıktığı bu yolculuğun sonunda hiç ummadığı bir hikâyeye kavuşur: Yüreğinin Götürdüğü Yere Git.Kendini tüm şanslarını yitirmiş, gerekli hiçbir soruyu sormamış ve yapayalnız hissettiği bir sürecin sonunda karşısına aidiyet kavramı dikilir. Kaybettiği sevdiklerinin deneyimlerinin onu müthiş bir zenginliğe kavuşturabileceğini keşfeder. Bu, yüreğinde bir hüzün taşımayacak, onların ardından kalan boşluğu hissetmeyecek demek değildir elbette. Ama yine de tünelin ucunda ışık görünmüş, genç kadın hayatta kim olmak ve ne yapmak istediğine ilişkin bir fikre sahip olmuştur. Yüreğimin Sesini Dinle, başkalarının hikâyelerinde kendi gerçekliğini keşfetmek için yola koyulan genç bir kadının dokunaklı, duyarlı öyküsü...

1993te yayınlanan Yüreğinin Götürdüğü Yere Git adlı romanıyla tüm dünyada büyük yankı uyandıran Susanna Tamaro, bu yeni romanında o büyüleyici öykünün devamını sunuyor okurlarına. Yüreğinin Götürdüğü Yere Git, 80 yaşındaki bir kadının, uzaklara giden... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 8 yıl, 2 ay
Asiye Şeyda kütüphanesine ekledi.
Güneşi Uyandıralım (Zeze, #2)

Şeker Portakalının sevimli, küçük kahramanı Zeze, işte yine karşınızda. Gözlerinin içi yine ışıl ışıl, yüreği yine sevgi dolu. Ama hüzünleri, biraz daha büyümüş bir çocuğun hüzünleri. Küçüklüğündeki küçük Şeker Portakalı yok, ama bu kez de yüreğinde sevgili kurbağası var. Zengin ve aşırı alıngan bir aile tarafından evlât edinilmiş. Ama Zeze, yeni babasının iyi niyetine karşılık vermiyor. Evdeki biricik dostu, aşçı Dadada. Bir de düşlerindeki, yeri doldurulamayan, yüreğine kadar sokulup yerleşen kurbağa ve bir filmde görerek gerçek babasının yerine koyduğu ünlü Fransız şarkıcısı Maurice Chevalier. Çok parlak bir öğrenci olan Zeze, sırılsıklam âşık oluyor. O güne kadar herkesi kızdıran, kimi de tehlikeli şeytanlıklar yapan bir çocuk. Çocukluğunun sonu, yeniyetmeliğin ilk adımları, verilmesi gereken yalnızlık sınavı...Zezenin, dostlarını hayâl kırıklığına uğratması olanaksız. Onun her yaştan pek çok dostu olduğunu da iyi biliyoruz. Şeker Portakalının devamı olan Güneşi Uyandıralımı da çok seveceğinize inanıyoruz. Dizinin üçüncü kitabı olan Delifişekte bu kez, Zezeyi delikanlılık yaşında bulacaksınız.

Şeker Portakalının sevimli, küçük kahramanı Zeze, işte yine karşınızda. Gözlerinin içi yine ışıl ışıl, yüreği yine sevgi dolu. Ama hüzünleri, biraz daha büyümüş bir çocuğun hüzünleri. Küçüklüğündeki küçük Şeker Portakalı yok, ama bu kez de yüreğinde ... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 8 yıl, 2 ay
Asiye Şeyda kütüphanesine ekledi.
Ölü Albayın Kızları

Katherine Mansfield, Yeni Zelanda doğumlu bir İngiliz yazarıdır. Şiirsel anlatımı, ince ayrıntıları yansıtma yeteneği, hayranlık uyandıran gözlem gücüyle kısa öykü türünün başta gelen sanatçılarından biridir. Adı genellikle bu türün en büyük ustası Anton Çehov'la birlikte anılır. İngiliz dilini çok ustaca kullanmasından kaynaklanan dilsel özelliklerinin yansıtılmasındaki güçlüklere karşın, öyküleri bütün dünya dillerine çevrilmiştir. Ülkemizde de bu inceliklerle dolu yazarın yapıtlaarı neredeyse çevirmenler arası bir yarışma konusu haline gelmiştir.

Katherine Mansfield, Yeni Zelanda doğumlu bir İngiliz yazarıdır. Şiirsel anlatımı, ince ayrıntıları yansıtma yeteneği, hayranlık uyandıran gözlem gücüyle kısa öykü türünün başta gelen sanatçılarından biridir. Adı genellikle bu türün en büyük ustası A... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 8 yıl, 2 ay
Asiye Şeyda kütüphanesine ekledi.
Yabana Doğru

Yabana Doğru toplum tarafından onaylanmış bir hayat idealini yansıtan tüm ölçütleri bir kenara bırakarak doğada yaşamaya giden genç bir adamın gerçek yaşam öyküsü. Sean Penn tarafından Eddie Vedderın unutulmaz müzikleri eşliğinde sinemaya da uyarlanan ve En İyi Film dalında Oskar adayı da olan Yabana Doğru, insanın arayışlarını, toplumun tuzaklarını, bireyin çıkmazlarını ve yaşadığımız hayatları bizlere sorgulatacak, akıllardan kolay kolay silinmeyecek gerçek bir öykü. Christopher McCandless, banka hesabındaki 25,000 doları bir hayır kurumuna bağışladı, arabasını çölün ortasında bırakıp sahip olduğu şeylerin çoğundan kurtuldu ve cüzdanındaki tüm parayı yakarak yola koyuldu. Alaskaya gitti ve doğada tek başına olmanın türlü zorlukları karşısında yılmadan, kendinden başka kimseye tabi olmayacağı alternatif bir yaşam arayışına çıktı.Paradan, kariyerden, ailevi sorumluluklardan, toplumsal yükümlülüklerden uzakta kendi yaşamını kendi kurmayı seçti. Dört ay sonra, çürümeye yüz tutmuş cansız bedeni bir geyik avcısı tarafından bulunacaktı. ...Birbirimizi yeniden görene değin aradan çok uzun zaman geçebilir. Ama Alaskadan tek parça dönebilirsem, benden haber alacağına emin olabilirsin. Sana önerdiğim şeyi tekrarlamak istiyorum; yaşam tarzında köklü bir değişiklik yapmalı, daha önce hiç duymadığın ya da yapmakta kararsız kaldığın türden şeylerin tamamını yapmaya başlamalısın. Çoğu insan onları mutsuz eden koşullarda yaşıyor ve gene de bunu değiştirmek için hiçbir şey yapmıyorlar. Çünkü güvenli, rahat, rutin bir hayata koşullanmış durumdalar. Tüm bunlar huzur veriyor gibi görünse de insanın içindeki maceracı ruh için kesin olarak belirlenmiş bir gelecekten daha yıkıcı bir şey düşünemiyorum. İnsanın yaşama arzusunun özünde macera tutkusu yer alır. Yaşamın keyfi yeni deneyimlerde yatar, bu yüzden sürekli değişen bir ufuktan daha büyük keyif olamaz. YAŞADIĞIM BU HAYAT BENİM SEÇİMİM.

Yabana Doğru toplum tarafından onaylanmış bir hayat idealini yansıtan tüm ölçütleri bir kenara bırakarak doğada yaşamaya giden genç bir adamın gerçek yaşam öyküsü. Sean Penn tarafından Eddie Vedderın unutulmaz müzikleri eşliğinde sinemaya da uyarlana... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 8 yıl, 2 ay
Asiye Şeyda kütüphanesine ekledi.
Bahçemdeki Yabancı

Her yabancı size uzak bir can değildir. Bazen o, can dostunuz bile olabilir.

Ben Chambers hayattan kopuk, amaçsız yaşayan biridir. Ne yaşadığı modern çağın ihtiyaçları onu ilgilendirir ne de gitgide kötüye giden evliliği... Geçmişin gölgesinde yaşayan ve büyümek istemeyen bir çocuk gibidir. Ve belki de bu yüzden karısının çocuk sahibi olma isteğine hep karşı çıkmıştır. Ancak bir sabah, bahçesinde bulduğu eski tip bir robot tüm hayatını değiştirir. Eski parçalar ve deforme olmuş aksamlar...

Hepsi de tıpkı bir çocuk gibi bakım gerektirir ve Ben için o an, hayatını değiştirecek olan karar anıdır... Sıcak ve duygu yüklü bir dostluğun unutulmaz hikâyesi...

"İnanılmaz eğlenceli bir kitap. Deborah Install unutulmaz bir öykü yaratmış."
-Alexander McCall-Smith-
(Tanıtım Bülteninden)

Her yabancı size uzak bir can değildir. Bazen o, can dostunuz bile olabilir.

Ben Chambers hayattan kopuk, amaçsız yaşayan biridir. Ne yaşadığı modern çağın ihtiyaçları onu ilgilendirir ne de gitgide kötüye giden evliliği... Geçmişin gölgesinde yaş... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 8 yıl, 2 ay
Daha Fazla Göster

Asiye Şeyda şu an ne okuyor?

Asiye Şeyda şu anda kitap okumuyor.

Favori Yazarları (0 yazar)

Favori yazarı yok.